English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / First stop

First stop traducir turco

1,159 traducción paralela
Our first stop is Mexico and she's got her own maracas.
İlk durağımız Meksika ve onun oynamak için kendi tahta kaşıkları var.
I have to first stop off at the circus.
Eve gitmeden önce sirke gideceğim.
- First stop is South Central.
- İlk durak South Central.
Here's the first stop. 2 soum.
Burası ilk durak. 2 soum.
All right. First stop Westminster Abbey.
Pekala, ilk durağımız Westminster Manastırı.
Now, our first stop is the big Indian powwow.
Şimdi, ilk durağımız büyük Yerli Konferansı.
The police will conduct a search at the first stop.
- Yanaşacağımız ilk iskelede polis arama yapacak.
First stop, Engineering.
İlk durağımız, mühendislik.
In that case, first stop, Mess hall.
Bu durumda, ilk durağımız, yemek hane.
Come on, Max. lt's our first stop.
Hadi Max. Burası ilk durak.
Our first stop is a radiation bomb storage bunker.
İlk durağımız bir radyasyon bombası deposu.
- Got to stop the bleeding first.
- Önce kanamayı durdurmalıyım.
A little thing like twenty years isn't enough to stop love so long as love's there in the first place.
Yirmi yıllık küçük bir şey, arada aşk olduğu müddetçe aşkı durduracak kadar güçlü değil.
- Can we stop by a drug store first?
- Önce bir eczaneye uğrayabilir miyiz?
Maybe you have to stop hating yourself first.
Belki de ilk önce kendinden nefret etmekten vazgeçmelisin.
Stop them first.
İlk önce onları durdur.
KIT : Dr. O'Corr, it says here you got a 5 : 30 flight out of Newark... but you want to stop at St. Vincent's first, right?
Dr. O'Corr, uçağınız 5.30'da Newark'tan kalkacakmış.
That's what they came here to do, stop first contact.
Buraya İlk Teması engellemeye geldiler.
Make it stop. - No. No, the first step toward healing is not to bury the pain, but to feel it at its fullest depths.
Hayır, düzelmek için atılacak ilk adım acını gömmek değil, acıyı dibine kadar hissetmektir.
I want to stop by the Promenade and visit the Temple first.
İlk önce gezinti güvertesine uğrayıp tapınağı ziyaret etmek istiyorum.
And I'd be willing to share the antigen with your people, but first, you've got to stop attacking my ship.
Ve bu tedaviyi, insanlarınızla paylaşma konusunda istekliyim, ama ilk önce, gemime saldırı işini durdurmanız gerekiyor.
I tried to stop her, but she insisted on seeing Paris and Helen first.
- Onu durdurmaya çalıştım, ama o ilk önce Paris ve Helen'ı görmekte ısrar etti.
Our guy says they got a stop to make first. You know what I mean?
Adamlarımız ilk iş için durmak gerekir demişlerdi.
Yeah, I spent the first year having to stop everyone I saw from bowing all the time.
Evet, I spent the first year having to stop everyone I saw from bowing all the time.
But I just want to stop by my theatre first for a couple of minutes.
Ama önce bir kaç dakikalığına tiyatroma uğrayacağız.
That was an alternative. The first demand was that she stop walking around in her slutty way.
Bu alternatif bir talepti, İlk talebim, onun ortalıkta şıllık gibi dolanmasının engellenmesiydi.
Stop! That's one of your father's first rules of the game.
Bu babanızın kurallarından biri.
They got to stop snapping first.
Öyleyse ısırmayı bıraksın.
Since when did we stop being on a first-name basis?
ne zamandan beri birbirimize soyadlarımızla sesleniyoruz?
Chicago is her fifth stop in a two month world tour, and also marks the princess first visit to America.
Chicago, iki aylık dünya turunda 50. durağı. Ayrıca bu, prensesin Amerika'yı ilk ziyareti.
I may stop in Vegas first.
Belki önce Vegas'a uğrarım.
At first it's just a trickle, then it's gushing, pouring water everywhere and there's nothing in the world that I can do to stop it.
Ufak bir sızıntı olarak başlıyor. Ama sonra artıyor. Kamaranın her yanından su fışkırmaya başlıyor.
I think we'll try to stop the attack on Earth first.
Bence Dünya'ya olan saldırıyı durdurmaya çalışmalıyız önce.
Like the first time he saw you, he said he actually felt his heart stop
Seni ilk gördüğünde kalbinin duracak gibi olduğunu söylemişti.
I tell you about it, and the first thing you know, you'll be trying to stop me.
Sana onu anlatayım ve yapacağın ilk şey, bilirsin... beni durdurmayı denemek olacaktır.
he first thing that I think you should do is to stop whining about this pathetic loser, for chrissakes!
Bence yapman gereken ilk şey o zavallı için ağlamaktan vazgeçmektir.
- First, stop pointing it!
- Önce, o tarafa çevir!
- First he tells me to stop smoking.
- Öncelikle sigarayı bırakmamı söyledi.
We have a stop to make first.
Öncelikle uğrayacağımız bir yer var.
We'll stop by a drugstore first.
Bir eczanede duralım önce.
First he repelled me, I wanted to stop.
Öncekileri tiksinirdim. Karşı geleyim diye düşünürdüm ama gelsem ne olacak?
Richard, I want you to stop taking that Viagra. First of all, you don't need it.
Richard, Viagra almaktan vazgeçmeni istiyorum.
You wanted to stop seeing me first.
Ayrılmayı önce sen istedin.
- I gotta stop by my mom's first.
Önce anneme uğramalıyım.
First of all, stop getting up.
Önce, kalkıp durmayı bırak.
Once I get out of Sick Bay, I'll lend him a hand. We should all be focusing our efforts on finding the Equinox. First things first - - we've got to stop these attacks.
STAR TREK TÜRK © 6.
You may not have known what was happening to you at first but you're well aware now, that when night comes, you stop being yourself.
İlk başta neler olduğunu anlayamadınız. Ama artık anlıyorsunuz. Gece olunca kendinizi kaybediyorsunuz.
People in your position often stop opening their mail... so I'm the first real proof it's all happening.
Sizin durumunuzdaki insanlar genellikle mektuplarını açmazlar ve ben de tüm olan bitenin canlı kanıtıyım.
Just get rough on her in the first round, and Hector will stop it real early.
Kızı ilk Raund'da yere ser, ki Hector bu işi geç oılmadan bıraksın
I know some of you are Hearing the orchestra for the first time but that doesn't mean you can stop counting.
Orkestrayı ilk defa duyuyor olmanız, saymayı bırakmanız anlamına gelmez.
We're gonna stop at the kids'shoe department first, and then I gotta pick up my watch from the battery store.
Önce çocuk ayakkabısı reyonundan başlayacağız. Sonra saat reyonundan saatimi alacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]