English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm me

I'm me traducir turco

205,992 traducción paralela
I'm whatever you want me to be, darling.
Ne olmamı istersen, o olurum hayatım.
Unhand me, I must be with my love.
- Çek elini! Aşkıma kavuşmalıyım.
It didn't work on me because I'm so awesome.
Benim üzerimde işe yaramadı çünkü ben muhteşemim!
And here I found a group of people that accepted me and like me and were my friends.
Burada beni kabul eden, beni seven ve arkadaşım olan bir grup insanla tanıştım.
I thought that we were friends and you guys were so nice to me.
Arkadaş olduğumuzu sanmıştım.
I'm not gonna let anybody make me feel like that.
Bir daha kimsenin bana bu şekilde hissettirmesine izin vermeyeceğim.
No, I don't need other people to make me believe in myself, to validate me.
Hayır, kendime inanmam için başka insanların beni onaylamasına ihtiyacım yok.
I just need more people to love me.
Sadece daha fazla müride ihtiyacım var. Beni daha fazla kişinin sevmesine ihtiyacım var!
The other kids laughed at me because of what I wore and where I lived.
Kıyafetlerimden ve yaşadığım yerden dolayı diğer çocuklar bana gülerdi.
So, I decided one day that if this world wasn't gonna give me what I wanted,
Ben de bir gün karar aldım.
And if you want me on the Independent, these are the types of stories I'm gonna write.
Beni gazetede istiyorsan ben böyle haberler yazacağım.
I met someone, he gave me his card.
Biriyle tanıştım, bana kartını verdi.
Chip, I'm out of town, and I need you to do something for me tomorrow.
Chip, şehir dışındayım ve yarın benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Plus, she doesn't respect me because she thinks I'm an idiot clown.
Ayrıca bana saygı duymuyor çünkü aptal bir palyaço olduğumu düşünüyor.
I'd hate to have to let the state know you're feeding me dinner this late.
Devlete karnımı geç doyurduğunuzu bildirmek istemem.
You didn't tell me I was gonna talk.
- Benim konuşacağımı söylemedin.
I mean, I can't take it with me,'cause I'm gonna be in grad school.
Ben alamam çünkü yüksek lisans yapacağım.
- Oh. There's a lot of road to travel between me and that destination, but I am relieved.
Bununla benim aramda çok yol var ama rahatladım.
Anyway, he seems super sweet and nice, but I'm not sure if he's interested in me.
Neyse, çok tatlı ve hoş ama benimle ilgilenip ilgilenmediğini bilmiyorum.
I hope he likes me.
Umarım benden hoşlanıyordur.
Pfft. It must be the medication he's got me on, I guess.
Sanırım ilaçlar beni ele geçirdi.
Well, if you need me, I'm staying with my girlfriend's cousin Ronald.
Bana ihtiyacın olursa sevgilimin kuzeni Ronald'da kalıyorum.
You have a girlfriend, you like another girl, and, I'm sorry, but it seems like you were being a little bit flirty with me.
Sevgilin var, başka bir kız var ve üzgünüm ama benimle de biraz flört ediyor gibiydin.
And here I thought you were smarter than me.
Benden daha akıllı olduğunu sanırdım.
A white wolf came to me in a dream and told me if I sacrificed my hair, you'd come back to me.
Beyaz bir kurt rüyamda saçlarımı feda edersem bana geri geleceğini söylemişti.
So, I bit the bullet and asked Tyler to take me.
Tyler'dan beni almasını isteyerek işi zorlaştırdım.
If you really wanted to see me, you knew where I lived!
Beni gerçekten görmek isteseydin, nerede yaşadığımı biliyordun.
So, I had this buddy that was a mechanic, and one night when Mr. Coolguy was at some band concert, me and a bunch of guys took apart his Fiero and rebuilt it in the library.
Tamirci olan bir arkadaşım vardı ve bir gece Bay HavalıAdam bir konsere gitmişti. Ben ve bir grup arkadaş Fiero'sunu parçalayıp kütüphanede toplamıştık.
He was the first person to tell me he liked my hair after I cut it.
Saçlarımı kestikten sonra beğendiğini söyleyen ilk kişiydi.
Sue, remember how Julia broke up with me because I was talking about you all the time?
Sue, hep senin hakkında konuştuğum için Julia benden ayrılmamış mıydı?
And I'm not too thrilled with Ron Donahue, either... clucking like a hen, telling Bill he saw his plumber coming over to me.
Ron Donahue'dan da haz duymuyorum. Karı gibi Bill'e tesisatçısının bize geldiğini söylemiş.
Me too. I'm really tired.
Benim de, gerçekten yoruldum.
So I don't need no one to read to me.
Bu yüzden kimsenin okumasına ihtiyacım yok.
Uh, I guess the analogy is clearer to me because I like my women like I like my bookmarks... long and skinny.
Sanırım bu benzetme benim için daha net. Çünkü kitap ayracı ve kadında uzun ve incelerden hoşlanıyorum.
I'm gonna go get me a bookmark... the girl kind.
Gidip kendime bir kitap ayracı alacağım kız olanından.
But... And yes, I-I realize that makes me a crazy person.
Evet, deli olduğumun farkındayım.
And I understand why you want to know, but I'm not sure if he likes me, and I'm not sure how much I really like him.
Neden bilmek istediğini anlıyorum ama onun benden hoşlandığına ve benim ondan ne kadar hoşlandığıma emin değilim.
Well, I tried to, but he cornered me, and I started making up excuses.
Denedim ama beni köşeye sıkıştırdı, mazeret bulmaya başladım.
Mm, I'm really glad you decided to kiss me.
Beni öpmeye karar vermene çok sevindim.
So bottom line, I'm gonna ask you to do something that I would never do, but you're better than me, so maybe you'll do it.
Sonuç olarak senden asla istemediğim bir şey isteyeceğim ve benden daha iyi olduğun için belki yaparsın.
No, man. I'm glad you told me.
Hayır dostum, söylemene sevindim.
Maybe you and I can work something out, like you let me have the suit and I'll pay you next mth.
Belki bir şeyler yapabiliriz. Siz bana takımı verin ben de ücretini gelecek ay ödeyeyim.
This whole time, I was... kind of blaming the suit, but I think the problem might have been me.
Şimdiye kadar takımı suçluyordum ama sanırım sorun ben olabilirim.
Graduation's coming up, all my friends are getting jobs, and I'm just starting to think it might not happen for me.
Mezuniyet yaklaşıyor, bütün arkadaşlarımın bir işi var ve bir iş bulamayacağımı düşünmeye başladım. Neden olsun ki?
Now, I know this is gonna go against everything you know about me, but... I am not a terrible dental assistant. I actually know what I'm doing now.
Benim hakkımda bildiğin her şeye karşı olacak ama ben korkunç bir dişçi asistanı değilim.
Okay, but, like, so, I find someone who's willing to hire me, then I show up on my first day, and... how will I know what I'm supposed to do?
Tamam ama beni işe alacak birini bulacağım ve sonra ilk iş günümde ne yapmam gerektiğini nasıl bileceğim! Bilmeyeceksin.
In the past, it's never bothered me to be the kid who has to take a water break during the 50-yard dash or the guy at lunch who can't open his own banana, but I'm having trouble accepting the fact
Eskiden elli metrede su molası vermek zorunda kalan veya öğle yemeğinde muzunu soyamayan çocuk olmak beni rahatsız etmezdi. Ama kız arkadaşımın benden daha güçlü olduğu gerçeğini kabul etmek zoruma gidiyor.
Uh, I'm based in the corporate office, so I don't really know Mike Heck that well, which kind of makes it hard for me to share my favorite, uh, "Mike moment."
Şirketin ofis çalışanıyım Mike Heck'i iyi tanımıyorum bu yüzden en sevdiğim Mike anımı paylaşmak zor olacak.
Well, I know I need to get in shape, so I did the only thing that made sense to me.
Forma girmem gerektiğini biliyorum ve bu yüzden bana mantıklı gelen tek şeyi yaptım.
Right now you're like a lump of clay, but you give me some time, I'm gonna mold you into a work of fine art.
Şu anda yontulmamış kaya gibisin ama bana biraz zaman verirsen seni bir sanat eseri haline getireceğim.
Used to be, I was feeling weak, I'd just do a couple of pushups and get my strength right back, but, my God, what is happening to me?
Eskiden zayıf hissettiğimde birkaç kez şınav çekip gücümü geri toplardım ama şimdi Tanrım bana neler oluyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]