English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I better go

I better go traducir turco

3,302 traducción paralela
I better go home and get a good night's sleep Or else I'll be too tired for my big game tomorrow.
Eve gidip güzel bir uyku çekeyim yoksa yarınki büyük maçım için çok yorgun olurum.
I better go look for them.
Gidip onları arasam iyi olacak.
I better go fill out a report.
Gidip bir tutanak tutsam iyi olacak.
I better go find Eleanor before she wonders why I haven't said hello.
Ona niye selam vermediğimi merak etmeden gidip Eleanor'u bulsam iyi olur.
I better go.
- Kapatsam iyi olur.
I better go home.
Eve gitsem iyi olacak.
Oh, shit, they've spotted me. I better go.
Kahretsin, yakalandım, gitmeliyim.
I better go.
İyisimi gideyim ben.
SOFIA : I better go.
Gitsem iyi olur.
I better go and help her.
Gidip ona yardım etsem iyi olur.
I better go take a look.
Bir gidip bakayım.
[sighs] I better go after him.
Ben de peşinden gideyim.
Oh. Well, I better go find one, then.
Şey, bir tane bulsam iyi olacak o zaman.
I will go, sir, and fetch the Sheriff myself, whose justice is better than yours!
Gideceğim efendim ve şerifi bizzat getireceğim. Onun adaleti sizinkinden daha iyidir!
No, I think you'd better take your shit and go!
Hiç sanmıyorum. PıIınızı pırtınızı toplayıp gidin buradan.
I've moved out of the city, " and what have you. He'd make'em feel better and then they'd go again.
Ben de şehri terk ettim " gibi şeyler söyleyip moral verip insanları gönderiyormuş.
I'd better go.
- Gitsem iyi olacak.
I think I'd better just go.
Gideyim ben artık.
I would be so much better at being married to Andy than you. Go for it.
Andy ile evli olsaydım senden çok daha iyi olurdum.
* * Maybe I'd better go... *
* Dönmeliyim, belki de *
* Maybe I'd better go home. *
* Dönmeliyim, belki de *
I'll go with a better man.
daha iyi biriyle giderim.
I guess we'd better go after him.
Sanırım peşinden gitsek iyi olur.
I'd better go back to India Before I start building an obstacle course in my bedroom.
En iyisi ben de odamda bir uzun atlama yarışması başlatmadan önce Hindistan'a döneyim.
Way better than the Indian joint I go to in Boston.
Boston'da gittiğim Hint lokantasında çok daha iyiydi,
I'll have to go home and drink better beer at half the price in natural lighting!
Eve gidip, daha kaliteli birayı yarı fiyatına içip, doğal ışıklandırmalı bir yerde oturmak zorunda kalacağım!
Yeah, I'd better go.
Gitsem iyi olur.
I think it might be better if you just let him go.
Bence gitmesine izin vermeniz daha iyi olacaktır.
I'd better go inside.
İçeri girsem iyi olacak.
I'd better go help.
Daha kötü yardım edemezdiniz.
I'll give Rosi SUV or better yet... Why not odgodiš Review until I come back? Gotta go, baby.
Jeep i veririm sana.. ben gelince bakarız işlere.. gitmeliyim şimdi
Better not to heal now. Just go home. Jim, I'm sorry for that last night.
Görüşmeyelim git evine
I like company when I go out and I think better when I talk aloud.
Dışarı çıkarken yanımda biri olsun isterim,... yüksek sesle konuşurken daha iyi düşünüyorum.
I'd better go.
Ben gitsem iyi olacak.
I'd better go get you some help.
Sana yardım getirsem iyi olacak.
- I think you better go check that out.
- Gidip baksan iyi olur.
Chief, I know you got way better stuff to do than go tromping around out there in the woods with us, man.
Şef, bizimle ormanda dolaşmaktan daha önemli işlerin olduğunu biliyorum.
But I'm open to better ideas. We can go halfsies.
Bence gayet zarif bir plan ama daha iyi bir fikrin varsa dinliyorum.
Yeah, I'd probably better go.
Evet, gitsem iyi olacak.
Well, I'd better go get ready for school.
Okula hazırlansam iyi olur.
I did go away for a while, but I'm better now.
Yani bir süre buralarda değildim, ama artık iyiyim.
I guess I'd better have a go.
Benim de denemem gerekir sanırım.
I'd better go.
Gitsem iyi olacak.
I'd better go.
Böylesi iyi oldu.
I think we'd better go.
Sanırım iyi gidiyoruz.
Well, you tell Anna that, because I've had to listen to her informing me about how the kids are going to go to better schools, private schools.
Anna'ya anlat sen onu, çünkü ben oturdum dinledim, -... çocukların hangi okula gideceklerini belirlemeliyiz, özel okulları. - Ne?
I think I'd better go.
Gitsem iyi olacak sanırım.
I better go get dressed.
Gidip giyinsem iyi olacak.
I'd better go home and get more.
Evet gidip uzununu almalıyım.
- I'm a better shot, you go.
Ben daha iyi nişancıyım. Git.
You made me cancel my gym membership'cause you said I wasn't going enough, but I wasn't going because I hurt my knee, and then when my knee got better, I couldn't go'cause I wasn't a member anymore.
Yeterince gitmediğimi söyleyerek spor salonuna olan üyeliğimi iptal ettirmiştin ama oraya gitmememin sebebi dizimi incitmiş olmamdı ama sonra dizim iyileşince bir daha da gidemedim çünkü artık bir üyeliğim yoktu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]