I heard about that traducir turco
1,335 traducción paralela
- Oh, I heard about that.
- Oh, o oyunu duymuştum.
I heard about that.
Bunu duymuştum.
I heard about that thing they extracted from me.
İçimden çıkardıkları şeyi duydum.
I heard about that on the news.
Haberlerden duydum.
Oh, I heard about that.
Oh, bunu duymuştum.
Yeah, I-I heard about that.
Evet, duymuştum.
- Yeah, I heard about that.
- Evet, onu duydum.
Oh, yeah, I heard about that.
Oh, evet, bunu duymuştum.
Yeah, I heard about that guy.
Evet, o herifi duymuştum.
But I heard about that thing last night.
Ama dün akşamki şeyi duydum.
I just never heard you talk about that normal kind of stuff.
Hiç böyle normal konularda konuştuğunu duymamıştım.
Weird. I could swear that while I was in surgery, I heard you describe sexy dreams about someone named Elliot.
Bu çok garip ama dün ameliyattayken senin ismi Elliot olan birisi hakkındaki seksi rüyalarını anlattığına yemin edebilirim.
I've heard all about that reorientation crap.
Bu yönlendirme terapisi saçmalığını duydum.
- Boyfriend? - A lot of suitors... but none that I've ever heard about.
- Bir sürü talibi vardı ama hiçbirini görmedim.
I've heard about it, but to know that it did exist... But, if it was supposed to demoralize the enemy, as long as he remains in this country, which is impassive to the death of strangers,
Hikayeleri duymuştum ama gerçekten bunların yaşandığına inanamıyorum... Marco öldürmekten asla vazgeçmeyecektir.
I didn't bring any material but I heard a story that explains about a vocation.
ama daveti açıklayan bir hikaye duydum.
Now, about a year ago when I first heard that Pete Wright, the notorious bad boy of British boxing, was finally getting his chance to fight devastating world champion Jose Mendez for the middleweight title,
Şimdi, bir sene önce Pete Wright'ın İngiliz boksunun meşhur kötü çoğunun, en sonunda muhteşem dünya şampiyonu Jose Mendez ile orta siklet, şampiyonluğu maçı yapacağını öğrenince bir belgeselin kaçırılamayacak bir fırsat olduğunu hissettim.
I've heard about that harpoon since I was a kid.
Çocukluğumdan beri şu zıpkın hakkında konuşulur.
You know what? I ain't never heard you talk about Dorothy that way.
Dorothy hakkında hiç böyle konuştuğunu duymamıştım.
Then that night, it was about 10 something I went upstairs to the bedroom. I was in bed, flipping the channels with the remote. All I heard was, "Black Hawk down, South Central Iraq."
O gece saat on civarında yatak odasına çıktığımda yatağımda kanalları karıştırırken "Güney Irak'a bir kara şahin düştü" dediklerini duydum.
I-I-I heard about this... for the first time today. Your getting remarried, that is.
Biliyor musun, sadece ben, ben... yeniden evlendiğini... ilk defa bugün duydum.
I was in Grozny. I heard about an offensive that was being mounted against the Russians.
Grozni'deydim, Ruslara karşı bir saldırı planlandığını öğrendim.
About the technology to restore Bioroid procreative ability, I heard that Dr. Gilliam who developed the technology erased all information.
Bioroidlerin üreme yetilerinin kazandırılması teknolojisi hakkında tüm bilgilerin Dr.Katherine tarafından silindiğini duydum.
Well, I'm pretty sure I heard about some system like that somewhere.
Daha önce böyle bir sistem olduğunu duyduğuma kesinlikle eminim.
Yeah, I heard something about that.
Evet, bunun hakkında bir şeyler duymuştum. Merhaba.
Yeah, I might've heard a little something about that.
Evet, bu konuda bir şeyler duymuş olabilirim.
- That's about the worst thing I've ever heard.
- Duyduğum en kötü şey olabilir bu.
That-That's about the creepiest thing I've ever heard.
Bu duyduğum en iğrenç şeylerden biriydi.
Actually, you know, that's kind of what I thought... until I heard about all that Phoenix stuff.
Aslında sen Phoenix demeden önce ben de eve döneceğimizi sanıyordum.
Look, I heard about what happened to that lady, and I know what you guys put Todd and Crystal through.
O bayanın başına gelenleri duydum. Todd'la Kristal'a neler çektirdiğinizi biliyorum.
I heard about that.
Evet, duydum.
What, Jane and Patrick? You heard about that too?
Jane ve Patrick'i de mi duydun?
Yes, I believe I heard something about that.
Evet sanırım bu konuda bir şeyler duymuştum.
Listen, uh... I just want you to know that, uh... I heard what you said last night about, you know, being appreciated, and I'm sorry- - sorry for all the dumb jokes.
Bak, dün gece takdir edilmemekle ilgili söylediklerini düşündüm.
Well, that's all very funny considering what I heard people say about how Debra looks tonight.
İnsanların Debra hakkında ne düşündüklerini duyduğumu saymazsak bu çok komik.
It's just that you heard how concerned I was about how his decision would affect Amy, and I don't see why you couldn't just support me.
Bu kararın Amy'yi etkilemesinden korktuğumu söylediğimi duydun. Ona rağmen neden beni desteklemediğini anlamıyorum.
- That's all I've heard about lately.
İnan bana bu aralar başka şey duymuyorum.
She got that call, and her aunt is sick... and I heard her say something about going to the hospital... so I think that's where she went.
Teyzesinin hasta olduğunu öğrendi. Hastaneye gitmekle ilgili bir şeyler söylediğini de duydum. herhâlde oraya gitti.
That reminds me. I have a story I've been dying to tell you ever since I heard it... about Herb Benson.
Bu da aklıma duyduğumdan beri sana anlatmak istediğim olayı getirdi Richard.
Yeah, I've heard about that.
Evet, bunu duymuştum.
Then after that, we're going to go to a dessert-only place I heard about in Newport.
Onadan sonra, Newport ta çok güzel bir tatlıcı varmış oraya gideriz.
Now that I think about it... my ex-husband's never been heard from again.
Şimdi düşünüyorum da... eski kocamdan bir daha hiç haber alamadım.
I heard about the robbery, so I figured that must be the victim's.
Hırsızlığı duymuştum, o yüzden de bunun mağdurun olduğunu düşündüm.
- I heard about some scary guy that showed up at school.
Bugün okula korkunç bir tipin uğradığını duydum.
Or bar-slut that I heard about.
Yoksa kulağıma gelen bar sürtükleri ile mi?
That's how we heard about Ted.
Biz de Ted'i onlardan duyduk.
I actually heard about that.
Bunu gerçekten duymuştum.
I've heard all about the DNA labs in Los Angeles, that means nothing.
Los Angeles'teki DNA laboratuarlarını duydum. Anlamı yok.
"I would kill the children of a thousand planets just to see you smile." Aw... that is the most romantic thing I've ever heard, which is kind of sad if you think about it.
"Bin gezegenden çocuklar öldürürüm sadece gülümsemeni görmek için." bu hayatımda duyduğum en romantik şey,
You know, I gave you all that money and I never heard a word about you going to a doctor.
Sana o kadar para verdim, doktora gittiğine dair tek kelime duymadım.
Kara, I don't know where you heard about Krypton... but an astronomer told me that planet was destroyed.
Kara, Kripton'u nerden duyduğunu bilemem ama bir astronomist gezegenin yok edildiğini söyledi.
i heard her 44
i heard it too 19
i heard you the first time 95
i heard screaming 20
i heard a noise 55
i heard 1243
i heard it 224
i heard you talking 16
i heard you 527
i heard everything 60
i heard it too 19
i heard you the first time 95
i heard screaming 20
i heard a noise 55
i heard 1243
i heard it 224
i heard you talking 16
i heard you 527
i heard everything 60