English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I heard shots

I heard shots traducir turco

197 traducción paralela
Are you all right Mr. Holmes, I heard shots.
İyi misiniz Bay Holmes, silah sesi duydum.
- I heard shots.
- Silah sesi duydum.
I heard shots. They woke me.
Silah sesine uyandım.
I thought I heard shots.
Silah sesleri duyduğumu sandım.
But when I went for your clog, I heard shots and I thought, "He's alive, signaling for help."
Ateş sesini duyduğumda... düşündüm ki :
I heard shots of lunatic men.
Delilere bir bakayım.
- Turn it off! - I thought I heard shots!
Bu gerçek bir harika.
I heard shots.
Silah sesleri duydum?
This one here, and I heard shots from over there.
Bir tanesi burada, ve şuradan silah sesi geldi.
I was on my way to work... he was walking along when I heard shots.
İşe gidiyordum... Silah sesini duyduğumda yanımdan geçiyordu.
- I heard shots.
Silah seslerini duydum.
Shots! I heard shots!
Silah sesleri duydum!
I heard shots.
Silah sesleri duydum.
- I heard shots from over there.
Hangi adla?
I think I heard shots.
Silah sesleri duydum sanırım.
Then I heard shots.
Sonra silah sesini duydum.
I heard shots fired.
Silah sesleri duydum.
I heard shots. Tyson's dead.
Silah sesleri duydum.
As I understand it, you people, you were all downstairs when you heard the shots and you ran upstairs to the library.
Anladığım kadarıyla sizler silah seslerini duyduğunuzda hepiniz alt kattaydınız. Ve yukarıya, kütüphaneye koştunuz.
I think he was killed before we heard the shots.
Bence, biz silah seslerini duymadan önce öldürülmüştü.
- I heard a scream and some shots.
- Bağırışlar ve silah sesleri duydum.
They'd have answered those shots I fired if they'd heard them.
Duymuş olsalardı önceki ateş ettiklerime cevap verirlerdi zaten.
Then I heard a whistle. Shots from everywhere.
Sonra bir ıslık duydum, her taraftan silah sesleri geldi.
- I heard a few shots.
- Silah sesleri duydum.
I heard the shots.
Silah seslerini duydum.
I heard the shots and saw him run out and enter the Packard and away.
Silah sesini duydum ve onun dışarı çıkıp, Packard'a binip, gittiğini gördüm.
I heard two shots!
- İki el silah sesi duydum!
- Not till after I heard the shots.
- Silah sesini duyana dek.
I heard the shots.
Silah sesi duydum.
I come back when I heard the shots.
Silah sesleri yüzünden geri geldim.
- I was just out riding... on my way to Medusa Mine and I heard the shots.
- Atla biraz dolaşıyordum... Medusa madenine giderken silah sesi duydum. Sizin olduğunuzu bilmiyordum.
- Yes, I was in my room, writing, and I heard two shots. Bang, Bang.
- Evet, odamdaydım, yazıyordum,..
- I heard four shots, monsieur.
- Dört adet silah sesi duydum, Mösyö.
- I was talking to him on the phone, and then I heard the sound of shots, and then he didn't respond!
Sadece takılar, hah? Şey, sadece tabanca, şu ana değin. Tabanca mı?
I heard all these noises - shots!
Oh, Başkomiser, özür dilerim.
I stopped at the gate when I heard the shots.
- Kapıdayken silah sesini duydum
I said I thought I heard a car after the shots.
Silah sesleri kesildikten sonra bir araba sesi duydum gibi geldi.
I don't know the seriousness of my position? A man comes here. Shots are heard.
Bana durumumun ciddiyetini anlayamadığımı söyleyeceğiniz an gelmedi mi?
We have your note summoning Mr. Tindle here, shots were heard, bullet holes made, blood is on the bannisters and the carpet, his clothes were hidden in your wardrobe, and he had disappeared.
Çıkmazsa bile o kadar önemli değil. Bay Tindle'i buraya çağırdığınız not elimizde. Duyulan silah sesleri, kurşunların açtığı delikler tırabzan ve kilimdeki kan izleri dolabınızda gizlenmiş kıyafetleri ve birden ortadan kaybolması.
I came down when I heard the shots.
Silah seslerini duyunca aşağıya indim.
We heard shots, but I don't see bullet holes.
Silah sesi duyduk ama kursun deligi yok.
- I heard three shots.
- Üç ateş sesi duydum ben.
I got scared when I heard the shots.
Korktum. Silah seslerini duyunca korktum, paniğe kapıldım.
I heard two odd shots.
Bir ara iki el ateş edildiğini duydum.
I mean, somebody must have heard the shots.
Birileri silah sesini duymuş olmalı.
I told you, Dane, we heard two shots.
Sana söylemiştim Dane, iki el silah sesi duymuştuk.
I heard shots from over there.
Başka bir adla tanınır.
I heard some shots.
Ateş etme sesleri duydum.
- Yes, I heard the shots.
- Evet, ateş edildiğini duydum.
You know what? I don't know if he heard the shots.
Silah sesini duyup, duymadığını bilmiyorum.
" Then I heard a series of shots.
Sonra, bir dizi atış daha duyuyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]