I hope that's true traducir turco
107 traducción paralela
I hope that's true.
Umarım doğrudur.
I hope that's true.
Umarım haklı çıkarsın.
I hope that's not true.
Umarım bu doğru değildir.
I will always serve my country... and be a shining beacon of hope to nations the world over, spreading'the true spirit of freedom and liberty... that is America.
Hep ülkeme hizmet edeceğim dünyanın her yerinden uluslara parlayan bir umut ışığı olacağım Amerika'nın sahip olduğu gerçek hürriyet ve özgürlük ruhunu her yere yayacağım.
You know, I hope that's not true... but if it is, and there's no law against it... my hands are tied.
- Umarım bu doğru değildir. Doğruysa da buna karşı bir yasa yok. Elim kolum bağlı.
I hope that's true.
Umarım bu doğrudur.
I hope that's true.
Umarım doğrudur bu.
I hope that's true with all my heart.
Bütün kalbimle bunun doğru olmasını dilerim.
Well, I hope that's not true for your sake.
Peki, senin iyiliğin için umarım doğru değildir.
Oh, I really hope that's true... for all of you.
Oh, Umarım hepsi doğrudur... hepiniz için.
I hope that it's true.
Umarım doğrudur.
I hope that's not true, Xena, for Gabrielle's sake.
Umarım yanılıyorsundur, Zeyna- - Gabrielle'nin iyiliği için.
I hope that's true, and you'll vote for the King's release.
Umarım bu doğrudur ve kralın serbest kalması yönünde oy vereceksindir.
Okay? I hope that's true.
Umarım bu doğrudur.
I hope to God that's true.
Tanrıdan umarım ki bu gerçek olsun.
- For you, sir, I hope that's true.
- Sizin için öyle olmasını umarım.
I'm sure you hope that's true.
Bunun doğru olmasını umuyorsundur.
I'm sure that's something we both hope is true.
Eminim ikimiz de bunun doğru olduğunu umuyoruzdur.
I really hope that's true.
Umarım doğrudur.
Oh, God, I hope that's true.
Tanrım, umarım doğrudur.
If I said that, then I hope it's true, but...
Eğer bunu söylediysem, o zaman doğru olduğunu umuyorum, fakat...
- I hope that's true. - I think it's great you're doing it.
Evet, bence senin yapman harika.
- True! I don't think there's a hope in hell these people could have a weapon that...
Bu insanların herhangi bir silahı olduğunu sanmıyorum ki...
I just hope it don't take you guys as long as it took me to figure that out... because it's true.
Umuyorum ki bunu fark etmeniz, benim fark etmem kadar uzun sürmez çünkü bu doğru.
I hope that's true because Taylor would go nuts if you two broke up.
- Umarım bu doğrudur. Çünkü siz ayrılırsanız Taylor delirir.
I hope that's not true.
Umarım, bu doğru değildir.
Well, I certainly hope that's true, these records are private.
Umarım öyledir çünkü bu belgeler gizlidir.
I hope for your sake, that's true.
Umarim bu söz senin için geçerlidir.
Well, I hope that's not true.
Pekala, umarım bu doğru değildir.
I hope you know that's not true.
Umarım bunun doğru olmadığını biliyorsundur.
Someone said cancer. I hope that's not true.
Umarım doğru değildir.
'Cause if that's true, he better hope he's dead, or else I'll kill him.
Çünkü öyleyse, inşallah ölmüştür yoksa ben öldürürüm.
I hope for your sake that's true. You've never thrown a party of this magnitude before, Satan.
Daha önce bu büyüklükte bir parti vermemiştin, Şeytan.
And they say it gets easier the longer you live, but I hope that's not true.
Derler ki, ne kadar uzun yaşarsan o kadar kolay gelir, ama umarım bu doğru değildir.
I really hope that's true, Mike.
Umarım bu doğrudur Mike.
I know you hope that's true, Matt,'cause you guys are tying the knot and everything, but I have a memory.
Bunun doğru olmasını umduğunu biliyorum Matt, ne de olsa nişanlısınız ama benim bir hafızam var.
Look, I hope that's true, and maybe it is, but... the thing is, the two of us have been down very similar roads.
Bak, umarım söylediklerin doğrudur. Belki gerçekten de öyle, ama konu şu ki, ikimiz de çok benzer yollardan geçtik.
God, i hope that's not true, because i liked that girl.
Tanrım, bunun doğru olmamasını umarım çünkü o kıza çok severdim.
I hope for your sake that's true.
Umarım dediğin gibi olur..
I hope that's true, Danny.
Umarım doğrudur Danny.
For your sake, I hope that's true.
Sizin iyiliğiniz için umarım bu doğrudur.
Well, I hope that part's true, don't you?
Umarım o kısım doğrudur, öyle değil mi?
But I hope that it's true.
Ama umarım, doğrudur.
But it's also true that I do hope that you learn a lesson from this.
Ama ayrıca bundan bir ders çıkarmanı da umuyorum.
I hope that's true,'cause I'm betting the farm on you.
Umarım bu gerçek olur, çünkü çiftliği senin üzerine oynuyorum..
I hope that's not true.
Umarım doğru değildir.
" I hope you realize that it's true.
Yalan söylemiyor olsan iyi edersin. Yemin ederim ulan!
Oh, come on, I hope that's not true.
Biliyorsun bu doğru değil.
You may not believe this, but I was actually holding out hope that it might not be true, that there was some other explanation.
Buna inanmayabilirsin ama yanlış olmayabileceğine dair umudum vardı başka bir açıklaması olabileceğine dair.
She seems to think you have a knack for this sort of thing. So, I hope that's true. Because, uh, this is only gonna go down two ways.
Bu tür şeylere yeteneğiniz olduğunu düşünüyor umarım bu doğrudur, çünkü bu olay yalnızca iki yöne gidebilir.
I just... I really hope that it's not true.
Umarım bu doğru değildir.
i hope you're okay 20
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137