I miss this traducir turco
2,092 traducción paralela
I miss this.
Bunu özledim.
All right, so if I miss this, I get an L?
Tamam, eğer kaçırırsam, "L" mi alacağım?
Do you think I'd miss this?
Sence kaçırır mıyım hiç?
Slower. I'm sorry, Miss. We can't drive this slow.
Kusura bakmayın, o kadar yavaş süremem, hanımefendi.
I cannot miss this flight.
Uçuşu kaçıramam.
I really should have mentioned meeting Miss Clark when I left this afternoon, but it... Totally slipped my mind.
Bu öğlen çıktığımda Bayan Clark ile görüştüğümü size söylemeliydim ama aklımdan tamamen çıkmış.
I'm gonna miss them and I don't think anybody on this planet deserves what they've done to us.
Onları özleyeceğim, ve bence bu dünyada hiç kimse bize yapılanları hak etmez.
Miss Roberts, I know this is difficult for you, but could you tell me how it all started?
Bayan Roberts, ağır bir olay geçirdiğinizin farkındayım. Olayların nasıI başladığını anlatabilir misiniz?
And I'm merely asking that you tell her that I miss her and that this will always be her home.
Ve senden tek isteğim onu çok özlediğimi ve bu evin her zaman onun da evi olacağını söylemen.
I get that you miss your girlfriend but this is not okay.
Kız arkadaşını özlemeni anlıyorum ama bu uygun değil.
You see, this is the Josh I'm gonna miss.
İşte, özleyeceğim Josh bu.
I just didn't want you to miss out on this exciting opportunity.
Üzgünüm. Ben sadece bu kadar heyecan verici bir fırsatı kaçırmanızı...
Andrew was set in his routines. And if I remember Langston correctly, this guy didn't miss a thing.
Andrew kendi rutinini yaşardı ve Langston'u tanıyorsam hiçbir şeyi unutmazdı.
Never thought I'd say this, but I almost miss McGee. Almost.
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama McGee'yi özledim sanki.
I'm going to miss this.
- Bunu özleyeceğim.
I am not gonna miss this birth.
Bu doğumu asla kaçırmayacağım.
Oh, man, I'm really gonna miss this place.
Tanrım, burayı gerçekten özleyeceğim.
I'm afraid you're in the wrong place, miss, this is an office building, you know, where people come to work.
Sanırım yanlış yere geldiniz bayan. Burası bir ofis binası. "Insanların çalışmak için geldiği yer" hani?
Even if I get into Thames House, I can't get on to Floor 13, where they're building this thing, but Frobisher only takes Miss Spears with him, I'm just the office girl!
Thames House'a girsem bile şu inşa edilen şeyin olduğu 13'üncü kata çıkamam. Ama Frobisher yanına sadece Bayan Spears'ı alıyor, ben sadece bir sekreterim!
Miss Silver, I am transferring you out of this class.
Saberi'den Sondheimer'e geçmişsiniz.
I'll just really miss this place.
Sadece bu yeri çok özleyeceğim.
I wouldn't miss this for the world.
Bunu hayatta kaçırmam.
"Miss Dunham, I know how this appears."
Bayan Dunham, bunun nasıl göründüğünü biliyorum.
This place is way too full of people I love and miss.
Bu yer, çok sevdiğim ve özlediğim insanlarla dolu.
You know, Miss Miller, I think this is completely wrong for you.
Biliyor musunuz, Bayan Miller, sanırım bu sizin için tamamen yanlış.
- I miss you. But this isn't a visit.
ben de seni özledim ama bu bir vizite değil.
This is the silence I miss most.
Hasretini en çok çektiğim sessizlik bu.
This little Miss Lonely Hearts- - always making goo-goo eyes at me every time I come there.
Bayan Küçük Yalnız Kalpler oraya ne zaman gitsem bana kuyruk sallıyor.
I never knew it would be possible to miss someone this much.
Birini bu kadar özleyeceğime hayatta inanmazdım.
Fuck me, I'm so glad I didn't miss this.
Vay amına! - Bunu kaçırmadığıma sevindim.
I don't want to miss a minute of this kid's life.
Bu çocuğun hayatındaki bir anı bile kaçırmak istemiyorum.
I wouldn't miss this evening, Barkeley.
Bu akşamı kaçıramazdım Barkeley.
I'm afraid that I'm gonna miss out on this guy's childhood.
Bu afacanın çocukluğunu görememekten korkuyorum.
I mean, I miss Izzy, but I always imagined being someplace like this with you.
Izzy'yi de özlüyorum ama hep seninle böyle bir yerde olmayı hayal etmiştim.
Well, Miss Vetvix, I hope you don't think this is too forward, but - - Will you marry me? - Hmm?
Bayan Vetvix, umarım bu size çok çabuk gelmez ama benimle evlenir misiniz?
I'm very sorry to tell you this, but Miss Bennett passed away.
Bunu söylediğim için çok üzgünüm ama Bayan Bennett vefat etti.
Miss Armstrong... I know you don't want to hear this just now, But...
Bayan Armstrong şu an bunları duymak istemediğinizi biliyorum ama ama bu gemi bu gemi insanlığın Yıldız Geçidinden sonraki en büyük keşfi olabilir.
I wouldn't miss this for anything.
Bunu asla kaçırmam.
I don't want to miss this.
Bunu kaçırmak istemiyorum. Seni seviyorum.
I can put her on a ventilator,'cause she'll no longer be able to breathe on her own, but even with all of that, she's going to die. And the last person who will have had her hands on her, who will have been able to touch her, well, it's gonna be me or--ora nurse. Or it could be you...'cause you don't want to miss this.
Onu solunum cihazına bağlayabilirim çünkü kendi başına nefes alamamaya başlayacak fakat tüm bunları yapsam bile o ölecek ve sarıldığı son insan ona dokunabilen son insan ben ya da bir hemşire olabilir veya sen olabilirsin.
Come on, E. I don't want you to miss out on this.
Hadi E. - Bunu kaçırmanı istemiyorum.
I'm gonna miss this place.
Burayı özliycem
- I don't want you to miss out on this. I don't either.
- Sadece bu fırsatı kaçırmanı istemiyorum.
This is fun. I'm gonna miss this.
Bu eğlenceli.
See, this little guilt trip, you're taking me on... I don't do that anymore. Dad won't miss me.
Şu an duygu sömürüsü yapıyorsun ve o bana artık işlemiyor.
I am saying this because I really miss you two.
bunu söylüyorum çünkü ikinizi de gerçekten çok özledim.
I'm sorry, but Miss Siddal will only be speaking to me this evening.
- Üzgünüm. Ancak Bayan Siddal bu akşam yalnızca benimle konuşacak.
This way, miss. I should meet you at Mount Sinai.
Mount Sinai'de seninle buluşmalıyım.
Unless I miss my guess, this could only be the work of Brett Jeremy a tailor in Lancashire. [ALARM ringing THEN ALL GASP]
Tahminime göre, bu Lancashire bölgesinde yaşayan terzi Brett Jeremy yapımı.
" Jamie, Peyton and I miss you every day. This present was my best friend until I met your mom. I got it from my Uncle Keith when I turned 7 and now I want you to have it.
" Jamie, Peyton ve ben seni her gün özlüyoruz bu hediye annenle tanışana kadar en iyi dostumdu Keith amcam bunu bana 7 yaşına girince vermişti şimdi de senin almanı istiyorum bütün sıkıntıları atlatmamda yardım etmişti ve umarım sana da yardım eder seni seviyorum.
I'm gonna miss this place.
Bu mekanı çok özleyeceğim.
i miss you so much 140
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16