English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I said i would

I said i would traducir turco

5,126 traducción paralela
I said I would.
Söyleyeceğim dedim zaten.
I said I would do DRM, you would do error handling.
DRM'ı ben, hata düzeltme'yi sen yapacaksın demiştim.
I said I would ask my moms and let her know at school tomorrow.
Annemlere soracağımı yarın okulda ona haber vereceğimi söyledim.
I said I would never go back to Portland.
Portland'a bir daha asla dönmeyeceğimi söylemiştim.
I used it exactly the way I said I would.
Tam olarak yapabileceğimi söylediğim şekilde kullandım.
I'm gonna open a Truth down there like I said I would.
Yapacağım demiştim, orada da bir Truth açmaya gidiyorum.
I said no to his proposal out of deference to you, and the promise that you would handle the problems in your network...
Sana olan hürmetimden dolayı ve senin bağlantılarını kendin halledeceğini düşünüp teklifini reddettim.
He said if I told anyone, he would kill him.
Birilerine söylersem onu öldüreceğini söyledi.
I failed him. He said I would.
- Yapabileceğimi söyledi ama onu yüzüstü bıraktım.
I would have said "yes" when I was chief.
Ben başkanı iken ben "evet" dedi olurdu.
The prince immediately said, "Well, I would like one of those," and in those days, what princes asked for, they got.
Prens hemen "Eh, bende onlardan birini istiyorum" dedi... ve o günlerde, prensler ne isterlerse alırlardı.
I asked her to dance, and she said she would...
Ona dans teklif ettim ve olur dedi.
Peter said the police would never believe something so outlandish, that they think that I had something to do with his murder.
Peter, polisin bu kadar saçma bir şeye asla inanmayacağını bu yüzden babamın ölümü ile ilgim olduğunu düşüneceklerini söyledi.
I would have said, "We have a proposal."
Daha çok "Bir teklifimiz var." diyerek başlardım.
The point is that she wants her son to play for a tolerant and gay-friendly school, and when I told her that my gay son was my new assistant, she said that Darryl would play for me.
Olay şu ki kadın oğlunun hoşgörülü ve gey dostu bir takımda oynamasını istiyor. Ve ona gey oğlumun benim yeni yardımcım olduğunu söylediğimde Darryl'in benim için oynayacağını söyledi.
Oh, I kind of already said I would with Bill.
Bill'e söz verdim bile.
I reached out to her, but she said she would prefer handling things herself.
Ona yardım etmek istedim ama o kendi başının çaresine bakabileceğini söyledi.
At assembly, I said that certain practices would cease.
Toplantıda belli başlı yaptırımlar olacağını söylemiştim.
You said if I trusted you everything would be okay.
Sana güvendiğimde her şeyin yoluna gireceğini söylemiştin.
You said I would be safe.
Güvende olacağımı söylemiştin.
If I'd understood, I never would have said...
Eğer anlasaydım asla- - Harika.
I have never known my life without you, and I don't even want to think about what that would be like, and these last few days when you said
Sensiz yaşayamam ve bunun nasıl bir şey olacağını düşünmek bile istemiyorum.
She said that she was fragile, and I told her that I would protect her.
O, o kırılgan olduğunu söyledi ve ben onu korumak olacağını söyledim.
She said that I would get what I deserved,
Bana hak ettiğimi bulacağımı söyledi.
If I said I was wearing a pink spotty shin, - would that be the truth or a lie?
Lekeli bir pembe tişört giydiğimi söyleseydim bu bir yalan mı olurdu yoksa gerçek mi?
You know, she said I'd pay for it. That we all would.
Bunun bedelini ödeyeceğimizi söylemişti.
Would you tell her what I said?
Söylediklerimi ona iletir misiniz?
Four months ago, I would never have said you were well enough to go to college.
Dört ay önce sorsan, yüksekokula gidecek kadar iyi durumda...
I never thought it would take this long, but... He said he just wanted the chance to play me the song.
Bu kadar uzun süreceğini sanmıyordum ama bana bu parçayı çalmak için bir şansı olsun istedi.
I would have said something. I swear to God, I didn't see it either.
Bir şey söylerdim ama valla ben de görmemiştim.
Remember the old days when I would've said something dumb like "Why?"
Sana salak gibi "Neden?" diye sorduğum eski günleri hatırlıyor musun?
I said it would destroy his life.
Ben onun hayatını yok edeceğini söyledi.
Now, he said he was doing it for us. But I told him I would never betray our country.
Bunu bizim için yapıyorum dedi ama ben ülkeme asla ihanet etmeyeceğimi söyledim.
I only said that, so T.J. would back off.
Sadece, öyle söyledim. Böylece, TJ geri çekilirdi.
Mommy said it would be better here, that I'd be happy.
Annem burda daha iyi daha, mutlu olucağımızı söyledi.
Quinn said it was so I would lead the Clairvoyant to the cure.
Quinn demişti ki Kâhin'i ilaca götürebilmem içinmiş.
And I just thought that if we'd said it that neither one of us would have to worry about what we are.
Ve bence eğer bunu söylersek hiçbirimiz ne olduğumuz ile ilgili endişelenmek zorunda kalmaz.
I never said Ultra would tolerate reckless Paranormals revealing our powers to the world on a whim, or worse, for profit.
Bir heves ya da daha kötüsü bir kazanç uğruna güçlerimizi insanlara gösteren pervasız paranormallere Ultra'nın göz yumacağını asla söylemedim.
The Joel I know would have said to Crosby, "this is my goddaughter, and I'm not bailing out."
Crosby'ye "o benim vaftiz kızım onu bırakmıyorum" demen gerekirdi Joel.
You think I didn't wonder over and over again what I might have done different, what else I might have said that would have changed her mind?
O gece neyi farklı söyleseydim de onun fikrini değiştirebilseydim diye defalarca ve defalarca düşünmediğimi mi sanıyorsun?
And what would you say, Cynthia, if I said I was opening a Truth in Miami?
Eğer Miami'de Truth açmayı planlıyorum desem, ne dersin Cynthia?
I'm sure she said it, and she would not say it, if she were not sure of it herself.
Bana öyle dediğinden eminim ve kendisi de emin olmasaydı bana söylemezdi.
He said I would see things through new eyes.
Dünyaya farklı gözlerle bakacağımı söylemişti.
Frank would have laughed and said I fell for the oldest trick in the book ply the subject with food and drink, but all the while continuing the interrogation.
Frank olsa gülerek kitaptaki en eski numara olan yiyecek ve içecekle kandırılarak sorgulanma tuzağına düştüğümü söylerdi.
Because you would have said, "I had a good cry and it didn't help," or something like that.
Çünkü, "Çok ağladım ama bir şeye yaramadı" gibi bir şey söylemedin.
Said if I didn't help arrange his surrender, cops would catch up to him sooner or later. Kendal was likely to get caught up in the crossfire.
Teslim olmasını ayarlamaya yardım etmezsem eninde sonunda polislerin onu yakalayacağını ve Kendal'ın da büyük ihtimal iki ateş arasında kalacağını söyledi.
[sighs] I never would have just assumed you didn't want to carry our child. Mm-hmm. You said, " I can't take another loss.
Çocuğumuzu taşımak istemediğini düşünmüyordum ama " Bir daha düşük yapmayı kaldıramam.
He said if I gave him $ 25,000, he would make them disappear forever.
Eğer ona 25.000 Dolar verirsem, fotoğrafları yok edeceğini söyledi.
[Sighs] Sabrina, I warned you about Danny and you said it would never affect our friendship.
Sabrina, seni Danny hakkında uyarmıştım ve arkadaşlığımızı etkilemeyecek demiştin.
Stewie, it's not so easy. What would you say if I said, "Hey there, shorty"?
Stewie, bu o kadar kolay değil. "Bana bir şey mi dedin bücür!" mü deseydim?
And how would you feel if I said the same thing to you?
Peki aynı şeyi ben sana söyleseydim nasıl hissederdin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]