I said it first traducir turco
339 traducción paralela
Well, I said it first on the boat. Just another fortune hunter chasing $ 50 million on the hoof.
Gemide tanıştığımızda şöyle düşündüm... 50 milyonluk mirasımın peşinde bir avcı daha işte.
I said it first.
Önce ben söyledim.
- It might make her nicer if I said it first.
- Önce benim söylemiş olmam, onu daha da iyi biri yapar.
I said it first, Grey.
Onu daha önce ben söylemiştim, Grey.
- I said it first.
- İlk ben dedim...
- I said it first.
- İlk ben dedim.
I said it first.
İlk ben söyledim.
I said it first, you hairy pimp bitch.
Önce ben söyledim seni çirkin fahişe.
- I said it first.
Hayır.
I told the man... that I wanted to ask you first, but he said, "No, it must done today."
Adama... önce seninle görüşmek istediğimi söyledim. Ama "Hayır, bugün hallolmalı" dedi.
That's what I said in the first place, isn't it?
Söylediğim ilk yer değil mi?
- That's the first time I've said it.
Bunu ilk defa söyledim.
That's the first time anyone said that about me and it's one of the few times when I am.
Bunu birisinin ağzından ilk kez duyuyorum ayrıca bu açık sözlü olduğum nadir anlardan birisidir.
I said I saw it first.
Önce ben gördüm dedim!
First, that I may preach the word of God truly... and you hear it... let us bow our heads to him who said...
İlk önce Allah'ın ismini zikredeyim ve siz de dinleyin başımı şu sözleri söyleyen Tanrı'nın önünde eğelim.
Then Lt. Brandt handed me a cigarette... lighted it for me and... as I took my first puff, he said... You know, Larkin, that's as involved a statement as I've ever heard.
Sonra teğmen Brandt bana bir sigara verdi benim için yaktı ve ilk nefesimi alırken dedi ki biliyor musunuz, Bay Larkin, bu duyduğum en ayrıntılı ifade.
I thought you said it was love at first sight.
İlk görüşte aşk dediğini sandım.
I said it was the first time.
İlk kez bindim dedim.
At first he seemed troubled and said he'd discuss it with my uncle, but when I told him my uncle's words, he was shocked.
Sıkıntılı bir hali vardı... önce Vali'yle konuşmacaktı ama... amcamın itirazını anlayınca... şok geçirdi :
I said that the first time I set foot in it.
Buraya ilk adım attığımda söylemiştim bunu.
Yesterday I was reading my whatsit... my horoscope. It said " People born in the first half of thingummy... of Libra,
Dün falımda "Bugün şanslı gününüz olacak" yazıyordu.
- Jim, when I suggested to Spock it was time for his routine checkup your logical, unemotional first officer turned to me and said :
Spock'a chekup zamanının geldiğini söylediğimde mantıklı, duygusuz ikinci kaptanın bana dönüp şöyle dedi...
I said the first thing that came to mind. So it must be the truth.
Aklıma gelen ilk şeyi söylediğime göre doğru olması gerekiyor.
That's it? Oh. The first thing I said to Catherine, I said :
Benim Catherine'e ilk söylediğim şey " Ben Brubaker.
First we asked if I'd get my degree, and it said no.
Önce, benim mezuniyetimi sorduk. Hayır, dedi.
I pencilled it in first, but I said, " No, that's being dishonest.
Başlangıçta öyle yaptım, ama sonra kendi kendime dedim ki ;
And your own lives, your own troops, must come first, so I said yes, I did want it taking out.
Bu yarışı biz kazanmalıydık. Bu nedenle "evet" dedim, gereğini yapın.
I said when was it that you first spotted the cider, sir?
Diyordum ki, elma şarabının yerini ilk olarak ne zaman belirlemiştiniz?
A man on the first floor said to me I should take it to the hall of records.
Bir adam kayıtlar departmanına götürmemi söyledi.
I called the man and got him on the line. That didn't do no good neither'cause he said... the man at the first place should've already sent it to my address.
O yüzden adamı aradım, ama o da işe yaramadı çünkü ilk gittiğim yerdeki adamın eve göndermiş olması gerekiyormuş.
'The first word I said was "brain", only I got it wrong. I said "Brian"!
Söylediğim ilk kelime "beyin" di, ama dilim sürçtü, "Brian" dedim!
I couldn't make it out at first in the dark bedroom and I said, "I'm sorry, you will have to talk a little louder."
Önce zifiri karanlıkta ne olduğunu anlayamadım ve dedim ki : "Pardon, biraz yüksek sesle konuşman lazım."
Then about a half hour later, just as I was going to sleep, Helen turned to me and said, "It's funny. When I married a C.P.A., I always thought it would be his eyes that would go first."
Sonra, yaklaşık yarım saat sonra, tam uyuyacağım sırada Helen bana döndü ve "Çok garip bir mali müşavirle evlendiğimde, ilk gözleri gider sanmıştım" dedi.
I said we'd win the first day, and that's the way it's happened!
İlk gün kazanacağımızı söylemiştim, bu da oldu!
I don't know who said it first but I was never a salesman for Oliver.
Bunu ilk kim söyledi bilmiyorum ama ben hiçbir zaman... -... Oliver'in satış elemanı olmadım.
First I said no, but then he pressed it.
Önce hayır dedim ama ısrar etti.
You can understand that. It's the first thing you've said I do understand. I'll see what I can do.
Ama o... gerçek bir danışman değildi.
'It was love at first sight...'she said breathlessly...'but I never hoped that you could love me too.'
"İlk görüşte aşktı..." dedi kız soluk soluğa... "ama senin de beni seveceğini ummamıştım asla."
His brother... at first... was saying that at the time of the murder, that he was home... watching... I believe it was a wrestling match on TV. And he said, " Me and my brother likes wrestling matches.
Kardeşi ilk ifadesinde cinayet esnasında odada olduğunu televizyon izlediğini söylemişti.
When Lucy and I first talked about keeping the baby I said, "No way, I haven't made it yet." I mean, it's a big responsibility.
Lucy ve ben bebegi tutmayi düsündügümüzde olmaz, henüz basarmadim dedim. Büyük bir sorumluluk.
I said it the first day that I came here, and I know it.
Daha ilk günden demiştim. Biliyordum.
If there is a narrower range of opinion in the United States and it is harder to express a variety of different opinions, why do you live in the US? Well, first of all, it's my country, and secondly, it's in many ways - as I said before - it's the freest country in the world.
Bunlar aynı zamanda hükümetteki önemli yönetim pozisyonlarındaki kişileri belirleyenler ve medyada olanlardır.
I'm sure you've heard it said that before you can love another, you must first be able to love yourself.
Daha önce duymuşsunuzdur eminim. Başka birini sevmeden önce, önce kendinizi sevmeniz gerekir.
I said it to your father the first time I met him, and I'll say it again.
Bunu babana da söyledim.
Strozzi said he had her sent here to keep up his morale... but that's the first time I ever heard it called that.
Strozzi, moralime iyi gelsin diye onu getirttim dedi. Becermeye moral dendiğini de ilk kez duydum.
- When we first were married... I said it all the time.
- İlk evlendiğimizde ben sürekli söylerdim.
I said I'd marry the first man who asked me to dance to it.
Hep demiştim ; beni bu parçayla ilk dansa kaldıranla evlenmeyi dilerdim diye.
Years ago, when I first went out to Hollywood they said to me, "It's too theatrical."
Yıllar önce, Hollywood'a ilk gittiğim zamanlar bana fazla tiyatral olduğunu söylemişlerdi.
But in three years... you never said you loved me until I said it to you first.
Ama üç yılda beni sevdiğini de kendiliğinden söylemedin.
Well, I guess he sort of hesitated before he said it, but, I mean, a lot of guys do that when you spring it on them for the first time.
Söylemeden önce biraz tereddüt etti ama bir adama ilk kez "seni seviyorum" dersen, birçoğu tereddüt eder.
- First time I said it out loud.
İlk kez bunu sesli söylüyorum.
i said 6904
i said yes 136
i said okay 48
i said no 690
i said don't move 33
i said go home 16
i said i don't know 41
i said i would 56
i said enough 36
i said stop 168
i said yes 136
i said okay 48
i said no 690
i said don't move 33
i said go home 16
i said i don't know 41
i said i would 56
i said enough 36
i said stop 168
i said wait 33
i said i'm sorry 104
i said to him 70
i said i'm fine 68
i said nothing 76
i said go 69
i said stop it 59
i said go away 28
i said to myself 122
i said to her 39
i said i'm sorry 104
i said to him 70
i said i'm fine 68
i said nothing 76
i said go 69
i said stop it 59
i said go away 28
i said to myself 122
i said to her 39
i said that's enough 43
i said now 46
i said get out 84
i said not now 30
i said shut up 121
i said it 310
i said that 196
i said so 46
i said good 17
i said drop it 37
i said now 46
i said get out 84
i said not now 30
i said shut up 121
i said it 310
i said that 196
i said so 46
i said good 17
i said drop it 37