I saw this traducir turco
4,626 traducción paralela
So, I was going through files on Wells'computer when I saw this on his Web browser.
Wells'in bilgisayarındaki dosyalara bakarken onun internet tarayıcısı geçmişinde bunu buldum.
And I saw this guy walking towards us.
Ve bu adam gördüm bize doğru yürüyor.
I saw this thing on cable about these rituals in Haiti, and I thought they were all crap, but you've got me quarantined.
Tv'de Haiti'de yapılan bu ritüelleri gördüm ve hepsinin saçmalık olduğunu düşündüm fakat beni karantinaya aldınız
Hey, Eddie, last time I saw this many turnovers was at a bakery.
Eddie, en son bu kadar top kaybını savaş oyununda görmüştüm!
From what I saw this morning, your house is really nice.
Bu sabah gördüğüme göre, evin gerçekten güzel.
I was changing his compression socks and I saw this.
Varis çoraplarını değiştirirken bunu gördüm.
A few months ago, I saw this guy out on Third, tripping on acid.
Bir kaç ay önce, ben asit üzerinde açma, on Third bu adamı gördüm.
I-I saw this guy on one of those antique car shows.
II o antika araba gösterileri biri bu adamı gördüm.
Hey, I saw this clip of you talking about that other writer on Book Beat.
Senin Book Beat'de diğer yazarlar için söylediğin şu klipi gördüm.
I saw this man at the escalator.
Bu adamı yürüyen merdivende gördüm
Yeah, I went over to Home Depot to pick up a roll of duct tape and a light bulb, and I saw this and I thought, "Didn't Sean mention that he wanted one of these?"
Mağazaya koli bandı ve ampul almaya gitmiştim. Bunu gördüm ve "Sean bunlardan istediğini söylememiş miydi?" diye düşündüm.
You know what I saw this morning?
Bu sabah ne gördüm, biliyor musun?
And I saw this gangster, Kevin McNeil.
Serserisi Kevin McNeil'i gördüm.
That went on for eight hours and we ended up in Andalsnes and I saw this cliff for the first time.
Sekiz saat sürmüştü ve nihayet Åndalsnes'e gelmiştik. Ve tepeyi o zaman ilk kez gördüm.
When I was eight, I saw this old video of the Ramones playing "I Wanna Be Sedated".
8 yaşımdayken Ramones'in "Sakinleşmek İstiyorum" klibini izlemiştim.
- I saw this coming.
- Bunu bekliyordum.
I saw this place...
Bu yeri gördüm...
I just came home, you weren't here, I saw this, I freaked out
Eve geldim, seni bulamadım. Bunları gördüm, panikledim işte
This morning I saw a YouTube clip of a little puppy riding a motorcycle.
Bu sabah yavru bir köpeğin motorsiklet sürdüğü bir YouTube videosu gördüm.
But I'm thinking this guy was just a lowlife who saw a chance to make a few extra bucks.
Ama sanırım bu kişi sadece kötü şartlarda yaşayan..... ve ekstra para elde etme şanşı yakalayan biriydi.
First, I saw how worn-out this house was, and then when I started cleaning the mirrors, I saw the house wasn't the only thing looking a little worn.
Önce evin ne duruma geldiğini gördüm sonra da, aynaları silerken, tek yıpranmış şeyin evimiz olmadığını fark ettim.
This week's real thing... hey, Native Americans, if I saw you on the street begging, I'd throw a buck in your moccasin.
Bu haftanın gerçeği - hey, Amerikan Yerlileri, eğer sizi sokakta dilenirken görürsem çadırlarınızı ateşe veririm.
- I saw it, myself, this morning.
- Bu sabah kendi gözlerimle gördüm.
Maybe that's where he was when I saw him in this... this "in-between."
Belki onu gördüğümde de oradaydı yani "ara bölgede".
I saw the guy that took this photo.
Bu fotoğrafı çeken adamı görmüştüm.
But this morning I saw a red-haired light-skinned cow,
Ama bu sabah kızıl saçlı ve açık tenli bir inek gördüm,
GERMAN ACCENT : I'm not from, er, this part, but I saw him and then he is not here.
Bu semtten değilim ama onu gördüm ve sonra buradan yok oldu.
I mean, the last time we saw this guy, he was a raging homicidal maniac...
Yani, bu adamı son gördüğümüzde öldürmeye meyilli öfkeli bir manyaktı...
Having gleaned little about you to this point, I saw an opportunity, hmm?
Hakkında çok az şey bildiğimden... bunu fırsat olarak gördüm.
This guy was playing chess, and I never even saw it.
Bu adam satranç oynuyordu ve ben bunu hiç göremedim bile.
and I wandered into this cool surf shop and saw this guy polishing a surfboard.
Derken süper bir sörf dükkanına girdim ve sörf tahtasını parlatan bir adam gördüm.
I saw firsthand what happened with this patient.
Hastaya neler olduğunu kendi gözümle gördüm.
Oh, well, after what I saw, I don't think I can go through with this wedding.
Ah, ben gördüklerimden sonra bu düğünü gerçekleştirebileceğimi düşünmüyorum.
A When I saw him, I said "okay, Temmuz" to myself. " This is your path.
Ben de onu görünce, tamam Temmuz dedim kendi kendime sen buradan yürüyeceksin.
I just found out, uh... that this guy died. I saw it on the news.
Şu ölen adamın haberlere, çıktığını gördüm.
I've sent Sandrine and Kramer ahead to start surveillance on this church. And to look for the sharp shooter we saw yesterday, Robert Harper.
Sandrine'le Kramer'ı kliseyi gözetlemeye başlamaları,... ve dün gördüğümüz keskin nişancıya bakmaları için gönderdim, Robert Harper'a.
I saw in this man's eyes he was a trustworthy man.
Adamın gözlerinde doğru dürüst bir adam olduğunu gördün.
I just saw you and your smile and I thought, "This guy's got a nice vibe. I'd like to meet him."
Seni ve gülümsemeni gördüm ve "Bu çocukta farklı bir hava var, tanışmak isterim." diye düşündüm.
I saw Danny this morning.
Bu sabah Danny'yi gördüm.
I'm glad I saw you like this,'cause I'm gonna see you like this a lot more than I'll see you like that for the rest of our lives.
Seni bu halde gördüğüme memnunum, çünkü seni daha bu halde çok göreceğim seni hayatımızın geri kalanında bu halde göreceğim.
I hoped it would be many years before I saw you in this place.
Sizi burada yıllar boyunca görmemeyi umuyordum.
Oh, I saw Drew this morning.
Bu sabah Drew'ı gördüm.
This is the first time I saw a thief know how to manage asset.
İlk defa mal varlıklarını bukadar iyi yöneten akıllı bi hırsızla karşılaşıyorum.
Honey, I just saw your drink this afternoon in the soda machine at the tennis club.
Tatlım, akşam üstü senin içeceğini gördüm. Tenis kulübündeki otomatın oradaydım.
In this old abandoned schoolhouse... I mean, Steve Jones saw something.
O terk edilmiş okul binasında Steve Jones bir şeyler görmüş.
The only other person I ever saw up close like this was my grammy.
Şimdiye dek bu kadar yakın gördüğüm diğer insan ninemdi.
You know I saw one the other day you are going to love this, these boys named their Hellcat...
Geçen gün birini daha gördüm, tam gülecekken.. çocuklardan biri... Bana bak!
I mean, once I saw the first two tapes in their entirety, I knew this was gonna be big.
İlk görüntüleri gördükten sonra bunun büyük bir olay olacağını anlamıştım.
I've known this since the first time I saw him on that beach.
Onu o sahilde gördüğüm ilk anda anlamıştım bunu.
Last year alone this country saw over 2000 cases and I consider every single one of those a goddamned tragedy.
Geçen yıl bu ülke 2000'den fazla dosya gördü ve ben bu dosyaların her birini lanet bir trajedi olarak görüyorum.
When I was in the bathroom this morning, Mom saw me naked!
Bu sabah banyodayken, annem beni çıplak gördü!
i saw this coming 20
i saw you 563
i saw it first 27
i saw the light 16
i saw the video 17
i saw it 804
i saw the sign 17
i saw it myself 35
i saw him yesterday 27
i saw everything 64
i saw you 563
i saw it first 27
i saw the light 16
i saw the video 17
i saw it 804
i saw the sign 17
i saw it myself 35
i saw him yesterday 27
i saw everything 64
i saw 499
i saw it on tv 28
i saw you last night 21
i saw you on tv 44
i saw her 292
i saw that 307
i saw them 162
i saw nothing 44
i saw him first 18
i saw your face 30
i saw it on tv 28
i saw you last night 21
i saw you on tv 44
i saw her 292
i saw that 307
i saw them 162
i saw nothing 44
i saw him first 18
i saw your face 30