I see love traducir turco
2,717 traducción paralela
I see love.
Sevgi görüyorum.
♪ I see love. ♪
# Aşık oluyorum #
d for the first time in my life d d I see love. d
# Hayatımda ilk kez # # Aşık oluyorum #
I could never see Jason killed because- - I seem to have fallen in love with him.
Jason'ın öldürülmesine göz yumamam çünkü ona aşık oldum sanırım.
I just think that you have some incredible skills, Mary, and I would love to see you channel those talents into something good.
Sadece başka muhteşem yeteneklerinin olduğunu ve seni bu yeteneklerini iyi şeylerde kullanırken görmekten hoşlandığımı düşünüyorum, Mary.
um, if you see any scenes I can cut, I would love to get this under three hours.
Eğer birkaç sahneyi kesmemi istersen sorun değil 3 saatten az da olabilir.
It's complicated, but I'm in love with a guy Who moved without telling me And I'll probably never see him again.
Bu biraz karışık ama, benim sevdiğim adam bir şey diyerek çekip gidiyor muhtemelen asla da görüşmeyiz.
Women talking about a love they had and won't come back. Or a love they'd Iike to have, but I see you were sad when you filmed it.
Kadınlar bir daha yaşayamayacakları ya da sahip olmak istedikleri aşklardan bahsediyorlardı.
I'd just love to see a brand-new engine. Sure. Yeah.
- Yeni bir motora bakmak çok hoşuma gider.
I'd love to see you try.
Denediğini görmeyi çok isterdim.
Plus, I'd love to see how life's treating you, sweetheart.
Hayat şartlarını görmek isterim tatlım.
♪ Jeff, I'd love to see some sleight of hand ♪
# Jeff, hokkabazlıklarını görmek isterim #
I'd-I'd love to see her.
Onu görmek isterim.
Oh, yeah, well, I'm sure she'd love to see you, too.
Eminim o da seni görmek ister.
I love spending $ 5,000 on something nobody can see.
Kimsenin göremediği bir şeye 5,000 dolar harcamaya bayılırım.
I don't need to conduct an analysis to see that you're still in love with someone else.
Ama hâlâ başkasına aşık olduğunu anlamam için testler yapmama gerek yok.
I love you, man, you see.
Ben de seni çok seviyorum, adamım.
I see you love this place, huh?
Sen bakıyorum çok sevdin buraları, he?
See, I love the way it's recorded forever.
Bak, ben bunun sonsuza dek kaydedildği şekli seviyorum.
I'd love to see that.
Bunu görmek isterim.
I see that you're spinning out, and I would love to help you but I can't, because I am meeting Dennis for lunch, and I have to go, because we're under attack from Larry.
Acziyetinin farkındayım ve yardım etmek isterim ama edemem çünkü Dennis'le yemeğe çıkıyoruz, ve ben gitmek zorundayım çünkü Larry'nin saldırısına maruz kalmış durumdayız.
See, I love you so much.
İkinizi de çok seviyorum.
I don't see the courage to love someone who does not want me.
Beni istemeyen birini sevmekte cesaret göremiyorum ben.
You see, there are mornings when is difficult to say to someone... "I love you" thinking, "I don't love you."
Göreceksin, bazı sabahlar birine içinden "seni sevmiyorum" derken "seni seviyorum" demek çok zor oluyor.
I'd love to see you in a trailer park.
Seni karavan parkında görmek isterim.
- On the other hand... [sniffing] I love how you always see movie stars in L.A.
Los Angeles'da film yıldızlarını görmek hep çok hoşuma gitmiştir.
It's just that I love you and I don't want to see you get hurt.
Sadece seni sevdiğimden ve incinmeni istemediğimden söylüyorum.
- I'll see you, love.
- Bu hafta neyin tanıtımını yapıyorsun?
Not at all. See, I don't need some forced holiday to celebrate my love for Maddie.
Hiç değil Bak bir tatil günün Maddie'ye olan aşkımı kutlamama zorlamasına ihtiyacım yok.
You see, I love it here.
Severim yani buraları.
- We'd love to see it. - Sweet, I'll go invite Holly.
- Güzel, gidip Holly'yi çağırayım.
I see crumbs on your love line.
Aşk çizginde kırıntılar görüyorum.
I don't understand why they can't see how much you love them.
Onları ne kadar çok sevdiğini neden anlamıyorlar bilmiyorum.
I would love to see some of the stuff that you would create.
Ortaya koyacağınız şeyleri görmeyi çok isterim.
I'm checking to see if you love me.
Beni sevip sevmediğini anlamaya çalışıyorum.
See, that's what I call love.
Gördün mü, benim aşk dediğim şey budur.
No, but I see a really hot ass I'd love to lose my face in.
Hayır, gördüğüm hep gözümün önünde olmasını istediğim seksi bir kıç.
I'll see you... I'll see you, love...
Görüşürüz, görüşürüz.
I'd love to see my two sons on the altar.
Mihrapta iki oğlumu görmeyi çok isterdim.
Charlotte, I'd love to see your office. Now.
Charlotte, ofisini görmeyi çok isterim, hemen.
And--and--and when you see him, Just tell him I love him and I'm sorry.
Onu gördüğünde, ona sadece onu sevdiğimi ve üzgün olduğumu söyle.
See, this is what I love about Chicago.
İşte, Chicago'yu bu yüzden seviyorum.
I just want to see you face, I need you, I love you.
# Sadece yüzünü görmek istiyorum. Sana ihtiyacım var. Seni seviyorum. #
I'm not in love with you. I just want to see your face.
# Aşk hakkında değil # # Sadece yüzünü görmek istiyorum #
I'm not in love with you. I just want to see your face.
# Seni seviyorum. # # Yüzünü görmeye ihtiyacım var. #
I don't love you that much just want to see your face.
# Seni daha fazla seviyorum. # # Yalnızca yüzünü görmek istiyorum. #
I love to see your show again tomorrow!
Gösterinizi yarın tekrar izlemeyi çok isterim!
I'll see you, love.
Görüşürüz.
I know mommy's missed you, and she would love to see you.
Annenin seni özlediğini biliyorum ve seni görmek hoşuna gidecek.
No. You see, the problem is, I'm still in love with you.
Dinle, mesele şu ben hâlâ sana aşığım.
If I see a girl I'm in love with dating someone else, even gentleman like me would go ballistic!
Aşık olduğum bayanın başkasıyla çıktığını görürsem benim gibi bir centilmen bile küplere biner!
i see 10118
i see you 502
i see what you did there 35
i see you every day 16
i see how it is 35
i see your point 119
i see what you mean 147
i see nothing 55
i see it in your eyes 21
i see it 648
i see you 502
i see what you did there 35
i see you every day 16
i see how it is 35
i see your point 119
i see what you mean 147
i see nothing 55
i see it in your eyes 21
i see it 648