If we go back traducir turco
878 traducción paralela
If we go back, we're lost.
Vazgeçersek kaybederiz.
If we go back. If we stick together. If we face it.
Geri dönsek birbirimizden ayrılmasak yaptığımızla yüzleşsek ne dersin?
If we go back, we lose day.
Dönersek bir gün kaybederiz.
If we go back, I got a solution for Cooney.
Cepheye dönersek ne yapacağımı biliyorum.
If we go back to our books now and let you manage the land, you're going to do something terrible to it!
Kitaplarıma döneceksem ve sen de orada geçinip gideceksen bunun için korkunç şeyler yapmalıyız!
If we go back to San Carlos, at least we can live.
Eğer San Carlos'a geri dönersek, orada yaşayabiliriz.
The key now is to go back in there, dig out these pieces and see if we can find any survivors, literally survivors.
Şimdi yapılacak şey içeri dönmek, Parçaları kazarak hiç kurtulan Olup olmadığını göreceğiz, Tam anlamıyla kurtulan.
He may never be able to go back if we wait too long.
Çok geç olursa geri dönemeyebilir!
Then we all go back over to see if he's all right.
Sonra dönüp, iyi mi diye baktık.
And now, if you're all right again, back we go to the hotel.
Şimdi de, iyileştiysen eğer, otelimize geri dönüyoruz.
Even if we do make it, you'll go back to flying and me to gunning, we'll keep fighting.
Dikkat et, sınırı geçersek sen bir filoya gideceksin, ben de bir bataryaya.
If we put the Victrola in the bathroom, will it go back in?
Gramofonu banyoya koyarsak tekrar oraya girer mi?
If the soldiers go back, Lieutenant, that means we all have to go back?
Eğer askerler geri dönerse, bizim de dönmemiz gerekiyor, değil mi Teğmen?
If we could only go back to Lionnet.
Keşke Lionnet'e geri dönebilsek.
And if things don't go right for you - If we should win, then I'll come back.
Ve eğer işler sizin istediğiniz gibi gitmezse, eğer biz kazanırsak işte o zaman geri dönerim.
If you go out and come back, we can throw some rice at you.
Çıkıp tekrar içeri girerseniz, üstünüze pirinç atarız.
If we kill enough of them, they'll go back for more of their tribe.
Eğer yeterince yerli öldürürsek, daha fazla adam getirmek için geri dönerler.
We can go back together if you'll wait.
Eğer beklersen... oraya birlikte döneriz.
What if we take that route? And go back the other way.
O güzergahta ilerleyip diğer tarafa geçsek nasıl olur?
I've been wondering lately if we shouldn't all go back to the ranch.
Son zamanlarda çiftliğe dönsek mi diyorum.
If you still feel the same way in the morning... you come back, we'll go to the bank... and I'll see that you get everything that's coming to you.
Sabah aynı fikirdeysen... geri gel, bankaya gidip... payına düşeni alman için gerekeni yaparım.
What if we have to go back up?
Ya destek almak gerekirse?
You afraid that if we cure you, you might go back in the army?
Seni tedavi edersek orduya dönebilirsin diye mi korkuyorsun?
If we stay alive and you get the money back, then you'll go home.
Eğer hayatta kalırsak ve parayı geri alırsan evine geri döneceksin.
I'd go along with you if we were stationed further back.
Cepheden uzakta bir yerde görevli olsaydım dediğini yapardım.
If we ever get out of this alive let's go back to New York on the train together.
Bu işten paçayı kurtarabilirsek... New York'a birlikte trenle dönelim.
If we must eat fox meat again for whole summer then go and get your gun back right now.
Gene bütün yaz tilki eti yemek zorundaysak hemen git silahını geri al.
I can't help it if we've got to go back.
Geri dönmememiz elde değil.
If one of us gets back late, we don't get permission to go out for three consecutive weeks!
İçimizden biri gecikirse ard arda üç hafta dışarı çıkamayız!
We'll give her a couple of minutes more and then if she's not back, we'll have to go and look for her.
Birkaç dakika daha bekleyeceğim, eğer dönmezse peşinden gideriz.
- Not give in, but I believe... that if we stay together... we can go back in and demand...
- Öyle değil, ama birbirimizden ayrılmayıp fabrikaya döndükten sonra taleplerimizi iletsek...
If I'm the skipper, we would have returned to port the first time I said to go back.
- Kaptan mı? Geminin kaptan bendiysem, ilk söylediğimde kıyıya dönerdik.
You know, if we could all do that, go back to a life like that... uncluttered, unhung... simple.
Bunu hepimiz yapabilsek, öyle bir hayata geri dönebilsek kargaşadan, sınırlardan yoksun basit.
Well, if he does come back, we can always go back to the TARDIS.
Evin sahibi gelirse, biz de Tardis'e dönebiliriz.
If we don't go back to work, we're gonna die.
İşe geri dönmezsek, hepimiz burada öleceğiz.
If you're not interested, we'll go back to the barracks.
İstemiyorsanız biz kışlaya dönelim.
Ours. If we're lucky and get back to this rattrap, it'll be touch-and-go.
Eğer şanslıysak ve bu fare kapanına geri dönersek, vur kaç taktiği olacak.
- Ask if we can go back.
- Sor bakalım, geri dönelim mi?
If you don't go back, we'll have a drama and I don't want that.
Eğer okula geri dönmezsen büyük problem olur. Ve başımız ağrır! Lütfe ama Kaptan..
But if something should go wrong we could give back some of the money.
Tanrı korusun, bir aksilik olursa paranın en azından bir kısmını geri verebiliriz.
Jim, what if we can't go back?
Jim, peki ya biz geri dönemezsek?
If and when you go back to work, there are places to put good money before we start throwing it away on pianos and music lessons.
İyileşip işe geri döndüğünde kazandığın parayı harcayacağımız... daha iyi yerler olacak.
If only we could go back far enough to find out.
Bunu bulabilecek kadar geriye gidebilirsek.
- I tell you if he does not go back to the Forbidden Valley we shall all suffer a terrible fate.
- Eğer Yasak Vadi'ye dönmezse başımıza felaketler gelecek.
15 aircraft ahead of us, so if you'll just sit back and relax, we'll circle until we get the go-ahead.
Önümüzde 15 uçak daha var, arkanıza yaslanıp rahatlayın, rotaya girene kadar daire çizeceğiz.
If we decide to go back, I'll cover any of your losses.
Dönmeye karar verirsek bütün kayıplarınızı ben karşılarım.
If, with these little things, unimportant things, we could go back over things, and understand together.
Eğer, bu küçük şeylerin, önemsiz şeylerin, tekrar üzerinden geçsek, ve beraber anlasak.
Shit man, we could even go back to the cathouse, if you want to.
İstersen geneleve geri de dönebiliriz dostum.
Therefore, if we want to preserve our dreams... we should never go back to sleep.
Bu nedenle, rüyalarımızı korumak istersek... Asla uyumamalıyız.
Now, if we could go back to your flat, please.
Şimdi evinize geri dönelim lütfen.
You go back in there and tell Frank... if he wants to settle this thing between us, we haven't got much time.
Oraya dön ve Frank'e... aramızdaki meseleyi çözeceksek, fazla vaktimiz olmadığını söyle.
if we don't 129
if we don't do something 25
if we get caught 42
if we don't do this 26
if we 74
if we hurry 53
if we work together 41
if we die 31
if we can 50
if we did 47
if we don't do something 25
if we get caught 42
if we don't do this 26
if we 74
if we hurry 53
if we work together 41
if we die 31
if we can 50
if we did 47
if we fail 39
if we were 21
if we win 64
if we're being honest 21
if we can't 22
if we lose 33
if we wait 32
if we do 72
if we have to 52
if we stay here 41
if we were 21
if we win 64
if we're being honest 21
if we can't 22
if we lose 33
if we wait 32
if we do 72
if we have to 52
if we stay here 41