If we were traducir turco
6,617 traducción paralela
If we were to circulate Maya's blood through your system...
- Maya'nın kanını sizin sisteminizden geçirirsek...
If we were to circulate Maya's blood through your system...
Maya'nın kanını sizin sisteminizden geçirirsek...
If we were bothering you so much, why didn't you just leave?
Seni bu kadar çok rahatsız ediyorsak niye gitmiyorsun?
So if we were to run into each other In some random town in 30 years, Do we pretend like we're strangers?
Önümüzdeki 30 yılda bir yerlerde karşılaşırsak tanımazlıktan mı geleceğiz?
And we both agree that it would be detrimental to your treatment if we were to shut down, even for a little while.
Ve ikimiz de burayı bir süre için bile kapatırsak bunun sizin tedavinizi olumsuz etkileyeceğini düşünüyoruz.
Any guesses what we'd find if we were to audit their supply departments?
Stok departmanlarını incelersek ne bulacağımıza dair fikriniz var mı?
First of all, if we were competing for anything, I would win.
Öncelikle, herhangi bir şey için yarışıyor olsaydık, ben kazanırdım.
Even if we were normal...
Normal olsak bile...
Even if we were, normal people don't talk about th... Normal fathers and daughters don't talk about...
Öyle olsak bile, normal insanlar... normal babalar ve kızlar...
- Yeah, well, with all the electricity going through my body right now, if we were to have sex, you'd light up like a pinball machine.
Ama aynı zamanda sana ikinci bir şans vermemi söyledi.
If we were to completely wipe away all their memories...
Eğer anılarının hepsini tamamıyla silseydik- -
And even if we were able to get a signal out, three hours would be nowhere near enough to get a rescue ship here.
Sinyal göndermeyi başarsak bile bize en yakın taşıtın gelmesi üç saat sürer.
He was just testing to see if we were watching him and we took the bait.
Onu izlediğimizi kontrol etmek istedi... -... biz de zokayı yuttuk.
It would be a tragedy, if we were ill for our special day, and there are a number of sick people in here that could be contagious.
Tamam. Özel günümüzde hasta düşersek çok kötü olur ve burada bulaşıcı hastalık taşıma ihtimali olan bir sürü insan var.
Cary checked in with me pretty regularly, wanting to know how far along the investigation was, if we were building a strong case.
Cary benimle düzenli olarak kontroller yapardı,... soruşturmanın nasıl gittiğini öğrenmek isterdi,... güçlü bir dava kurup kurmadığımıza bakardı.
If we were siblings.
Kardeş olsaydık dediğin olurdu.
But if we were to wed... we would forge a bond... that only the Vatican could break.
Ama evlenmiş olursak... Sadece Vatikan'ın bozabileceği... bir bağımız olur.
Do you think if you were a little kid, we would be friends?
Sen küçük bir çocuk olsaydın arkadaş olur muyduk sence?
I just didn't want to come in if... you know, you two were... we're done. No.
- Hayır.
Or bad art. Now, if these crimes are connected, there may be another one of those where we were this morning.
Bu olaylar bağlantılıysa bu sabahki olay yerinde de bunlardan bir tane olabilir.
If that were true, we wouldn't be here.
Eğer bu doğru olsaydı burada olmazdık.
If anybody asks, we were nowhere near that bell.
Eğer biri soracak olursa bu çanın yanından bile geçmedik.
I want to thank you, brave gentlemen, from the bottom of my heart, and I want to promise you, kids, we will take care of you as if you were our own children.
Ve size söz veriyorum ki çocuklar size kendi çocuğumuzmuşsunuz gibi göz kulak olacağız.
Anyway, we're all going to see the Boston Pops tomorrow night, and they were wondering if you could join us.
Her neyse, yarın akşam Boston Pops'ı izlemeye gidiyoruz ve sen de bize katılabilir misin diye sordular.
We were wondering if you might know something about that. Me?
- Bu konuda bir bilgin var mı diye merak ettik.
He may be from a broken home, and we wouldn't be surprised if there were violence or abuse.
Yıkılmış bir aileden geliyor olabilir, ayrıca şiddet ve taciz şaşırtmazdı bizi.
If there was any indication that he or his family were in danger, we would have stepped in.
Onun ya da ailesinin tehlikede olduğuna dair bir belirti olsaydı, biz devreye girerdik.
Come on, you'd be just as excited if we were at a...
Sen ne seversin?
If the Brujeria were back, we'd know it, all right?
Brujeria dönseydi haberimiz olurdu.
We were just wondering if it could be, you know, a little brighter.
Sadece biraz daha parlak olamaz mı diyoruz. Bred bu bir korku filmi.
And if this were Lockhart / Gardner, we would have other options.
Ama bu eğer,... Lockhart / Gardner'da olsaydı, başka seçeneklerimiz olurdu.
IF IT WERE A BODY, WE'D SAY THIS WAS COMPLETE OVERKILL.
Eğer insan olsaydı ciddi aşırılık olduğunu söylerdik.
Okay, but it would help if I knew who we were looking for.
Tamam, ama kimi aradığımızı bilsem daha daha faydalı olurdu.
We were wondering if you wouldn't mind assisting us in an investigation we're conducting.
Araştırdığımız bir davada bize yardımcı olabilirsiniz diye düşünüyorduk da.
If I had known we were going on the childhood tour today, I would have worn more comfortable shoes and stayed home.
Çocukluğunun turuna çıkacağımızı bilseydim daha rahat ayakkabılarımı giyer evde otururdum.
Sorry, if I'd have known we were expecting guests, I'd have got something in.
Kusura bakma, misafir beklediğimizi bilseydim bir şeyler alırdım.
Wonder if they were tracking us after we escaped.
Acaba biz kaçtıktan sonra izimizi mi takip ettiler.
And if Sharon and I were dating, - which we're not...
Ve eğer Sharon ve ben flört ediyor olsaydık ki etmiyoruz...
There were days we would do things where we'd probably be arrested if we tried doing them now.
O zamanlar yaptığımız şeyleri bugün yapmaya kalksak muhtemelen tutuklanırdık.
So if you were to take me on a tour, where would we go?
Peki beni bir tura çıkarsan nereye götürürdün?
Well, we need to wait on the tox screen, but if they work together, then yeah, there's a good chance they were similarly exposed.
Peki, beklemek lazım eğer çalışıyorlarsa sonuçlarda, ama birlikte, evet, onlar iyi bir şans var maruz.benzer şekilde
"Elsa, Anna," I don't know if your father and I will ever get back to you, but I need you to know "we were wrong to tell Elsa to conceal her powers."
"Elsa, Anna, babanla ben geri dönebilir miyiz bilemiyorum ama Elsa'ya güçlerini gizlemesini söyleyerek hata yaptığımızı bilmenizi istiyorum."
I thought we were just gonna ask if he'd seen Homer.
Sadece Homer'ı görüp görmediğini sormak için geldiğimizi sanıyordum.
! Yeah, no, I'm pretty sure I would notice them if they were here, so we gonna need high-def sat images of the area to pinpoint their location at around a 10-mile radius with a latitude of 44 and a longitude of 18.
Burada olsalar fark ederdim herhalde, yani yerlerini bulabilmemiz için 44. enlem ve 18. boylam arasındaki 16 kilometrelik bölgenin yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerine ihtiyacımız olacak.
And you were so annoyed by that until finally, one time we called you up again and you said, " Look, if you stop calling me
Bazen o kadar sinir oluyordun ki bir gün nihayet, seni aradığımızda "Bakın. Beni arayıp durmazsanız şarkınızı çalarım." dedin.
I mean, part of our history is, you know, something that we're not very proud of, you know... Is that we are the port where hundreds of thousands, if not millions of Africans were brought into the United States and sold into slavery.
Bilirsiniz her ne kadar tarihimizin bu kısmıyla pek gurur duymasak da Afrika'dan köle olarak getirilen yüz binlerce insan köle olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne buradan giriş yaptı.
We were wondering if, er, we could get Phoebe's contact details from you?
Sizden Phoebe'nin numarasını isteyecektik.
If this were any other client, we would be advising him to take a plea.
Eğer başka biri varsa, ondan savunma hakkı isteyebiliriz.
If we look at these remains as if they were dinosaurs, then we should be able to determine what happened to this poor woman.
Bu kalıntılara, dinozor gibi bakacak olursak zavallı kadına ne olduğunu anlayabiliriz.
If we can identify the client, maybe we can figure out what they were talking about.
Müşterinin kimliğini bilirsek ne hakkında konuştuklarını tahmin edebiliriz.
If a signal were beamed to us with the sort of power that we can generate using our current technology from any one of the million or so sun-like stars within 1,000 light years of Earth, then this would hear it.
Dünya'nın bin ışık yılı çapındaki Güneş benzeri yıldızların birisinden, mevcut teknolojimizi kullanarak üretebileceğimiz türden bir enerjiyle bize herhangi bir sinyal ulaşsaydı bu cihazlar bunu algılayabilirdi.
if we don't 129
if we don't do something 25
if we get caught 42
if we don't do this 26
if we 74
if we hurry 53
if we work together 41
if we die 31
if we can 50
if we did 47
if we don't do something 25
if we get caught 42
if we don't do this 26
if we 74
if we hurry 53
if we work together 41
if we die 31
if we can 50
if we did 47
if we fail 39
if we win 64
if we're being honest 21
if we can't 22
if we lose 33
if we wait 32
if we do 72
if we have to 52
if we go back 18
if we stay here 41
if we win 64
if we're being honest 21
if we can't 22
if we lose 33
if we wait 32
if we do 72
if we have to 52
if we go back 18
if we stay here 41