If we traducir turco
143,183 traducción paralela
Let's see if we can debulk this tumor off of the pulmonary veins.
Pulmoner damardaki tümör dokusunu çıkarmaya çalışalım.
Uh, we'd like to talk to him if we could.
Mümkünse kendisiyle konuşmak istiyoruz.
What if we put the bodies outside, use them as bait, see what shows up?
Eğer vücutları dışarı bırakırsak, What if we put the bodies outside, onları yem olarak kullanırsak, ne olduğuna bakabilir miyiz?
If we don't get him to a hospital, he's gonna die!
Eğer onu hastaneye yetiştiremezsek,... ölecek!
If we can get into a car, even if it isn't working, at least it'll be safer than staying here.
Eğer arabaya binebilirsek, çalışmasa bile en azından buradan daha güvenlidir.
That's why if we were able to overthrow the government and become twin dictators,
İşte bu yüzden, eğer hükûmeti düşürüp... ikiz diktatörler olabilirsek
Our buddy Mookie asked us if we wanted to go to the titty bar.
Arkadaşımız Mookie, striptiz bara gitmek ister miyiz diye sordu.
If we really put a lot of effort into it, it could really compete for a Golden Globe or something.
Üstünde epey çalışırsak Altın Küre ödülüne aday falan olabilir.
- If we confess our sins... - I won't let him hurt you.
- Eğer günahlarımızı itiraf edersek...
What if... what if we make things worse?
Farz edelim ya her şey daha kötüye giderse?
If we do this right, I'll be able to have awkward and awful boyfriend conversations with both of you.
Eğer bunu doğru yapabilirsek....... ikinizle garip ve berbat erkek arkadaş muhabbetleri edeceğim.
If we run, they'll kill everyone.
Biz kaçarsak herkesi öldürürler.
They might not hear the ringing if we do it quickly enough.
Bunu çabucak yaparsak zil sesini duymayabilirler.
If we help her, I think she can save a lot more, but not if your men go in guns blazing.
Ona yardım edersek, Daha fazlasını kurtarabilir. Ama adamlarınız ateşli silahlara girerlerse, olmaz.
- Margo. If we execute him, then he's a martyr.
Onu infaz edersek şehit olacak.
No, if we're gonna talk about what we did, then we have to call it what it is.
Hayır, yaptığımız şeyden bahsedeceksek neyse öyle söylemeliyiz. Bu aptalca.
If we want answers, that's a good place to start.
Cevap arıyorsak orası başlamak için iyi bir yer.
Did he share with you how much money he thought we could make if we only aimed bigger?
Sadece büyük kitleyi hedeflersek ne kadar para kazanabileceğini paylaştı mı?
If we throw enough money at this thing,
Eğer bu işe yeteri kadar para harcarsak,
If we rush Ben to the emergency room right now, they are going to pump his stomach or they're gonna dissect him like a frog and either way, guess what they're gonna find?
Eğer Beni acilen hastaneye götürürsek midesini boşaltacaklar ya da onu kurbağa gibi kesecekler ve her hâlükârda tahmin edin ne bulacaklar?
What if we just dance again, huh?
Tekrar dans etsek?
If we forbid her to see him, she's just going to want him more.
Eğer görüşmesini yasaklarsak onu daha da çok arzulayacaktır.
I think if we... you just gave me a second, we could...
Bana bir kaç saniye verirsen...
I thought if we came here and won the tournament, - I could've got some of our glory back.
Düşünmüştüm ki buraya gelip gelip turnuvayı kazanırsam, biraz da olsa eski ihtişamımıza kavuşurduk.
So, how about you go enjoy your free drink and if we need any fun facts about gravel, we'll hit you up, all right?
Neden ikramın tadını çıkartmıyorsun? Yer elmaları hakkında komik bir anı gerekirse seni çağırırız, tamam mı?
If we can procure the final piece of the Talisman first, we'll thwart his plan.
Eğer tılsımın son parçasını daha önce bulabilirsek, onun planına konsantre olacağız.
If we cross-reference our ley line chart with a topographical map, I might be able to isolate the area of interference and then correct for it.
Eğer ley hatları haritamızı bir topoğrafik harita ile kesiştirirsek, belki parazitleri izole edip tılsımın yerini doğrulayabilirim.
Indeed, but with this new thread, that Washington intended to use the Stone before it was divided... if we can find the rest of the correspondence, we may learn to what end.
Aynen, ve bu yeni bağlantıyla, Washington'un taşı parçalanmadan önce kullanma niyetinde olduğunu öğreniyoruz... eğer mektupların devamını bulabilirsek, hikayenin sonunun nasıl bittiğini öğrenebiliriz.
If it's some kind of guardian, it won't follow us if we retreat.
Eğer bu bir çeşit gardiyansa, Geri çekilirsek bizi takip etmeyecektir.
If we all run in separate directions, we might confuse it long enough to get to safety.
Eğer farklı yönlere koşarsak, güvenli bir yere gitmek için yeterli bir süre kafası karışacak.
Not if we provide a distraction from above.
Evet, tabi eğer yukarıdan onu şaşırtmazsak.
You can jump in if you want, but I think we got it covered.
İstersen yardım edebilirsin ama biz hallediyoruz.
We... We don't even know if it's her.
Hala o olup olmadığını bilmiyoruz.
-'Cause if you are... - We just... We just have to get past him, okay?
Sadece onu geçmemiz gerek.
If no one's opened the freezer at the supermarket, we can maybe put'em in there.
Eğer süpermarketteki dondurucuyu kimse açmasaydı,... belki onları içine koyabilirdik.
Well, why the hell do we have rules, if they don't apply to everybody?
Eğer herkes için geçerli olmayacaksa, neden kural koyuyoruz ki?
If Jay's right, if they're really going crazy out there, throwing people out of the mall, then we'll need the bullets.
Eğer Jay haklıysa,... eğer gerçekten dışarıda deliriyorlarsa,... insanlar AVM'den atılıyorsa, o zaman mermilere ihtiyacımız olacak.
And if they're not, he's a bigger psychopath than we thought, so I guess we'll have to find out.
Eğer delirmiyorlarsa,... o düşündüğümüzden daha büyük bir psikopattır,... yani bence bir yolunu bulacağız.
- If Thomas is right, then we'll die out there.
- Eğer Thomas haklıysa,... o zaman orada öleceğiz.
I mean, if white women can have fun, why can't we?
Beyaz kadınlar eğleniyor sonuçta.
"And if you disagree, we will kill you on the spot."
"Ve eğer karşı çıkarsanız sizi buracıkta öldürürüz."
If he can do it, why can't we do it?
O yapıyorsa biz niye yapamayalım?
If drugs were legal, we wouldn't need drug dealers.
Uyuşturucular yasal olsa torbacıya gerek kalmazdı.
If you'd like, we can discuss your options.
İsterseniz seçeneklerinizi tartışabiliriz.
What if... and hear me out... We let Ben take the fall?
Peki ya, dinle önce, olayı Ben üstlense?
Hey, Ben, is it cool if we come up?
Ben, yukarı gelmemizin bir sakıncası var mı?
Uh, look, if I were you, I would cancel the country club membership until we know the state of your finances.
Yerinizde olsaydım Golf Kulübü üyeliğini iptal ederdim. Mali durumunuzu öğrenene kadar.
If anything, we should be spending more time there so that everybody can see that the Pembertons are fine.
Bilakis orada daha fazla zaman harcamalıyız ki, herkes Pemberton'ların iyi durumda olduğunu görebilsin.
And if this piece of the Talisman resides in a crypt beneath the street, perhaps we can access it from below.
Eğer tılsımın parçası bir bodrumdaysa, yolun altındadır, belki aşağıdan giderek ona ulaşabiliriz.
If Dreyfuss took it, and Crane, we could...
Eğer Dreyfuss onu, ve Crane'i ele geçirdiyse...
But if it should... we shall face it together.
Ama bu böyle olacaksa, bununla beraber yüzleşeceğiz.
if we don't 129
if we don't do something 25
if we don't do this 26
if we get caught 42
if we hurry 53
if we can 50
if we die 31
if we did 47
if we work together 41
if we fail 39
if we don't do something 25
if we don't do this 26
if we get caught 42
if we hurry 53
if we can 50
if we die 31
if we did 47
if we work together 41
if we fail 39
if we lose 33
if we're being honest 21
if we were 21
if we win 64
if we wait 32
if we can't 22
if we do 72
if we stay here 41
if we go back 18
if we have to 52
if we're being honest 21
if we were 21
if we win 64
if we wait 32
if we can't 22
if we do 72
if we stay here 41
if we go back 18
if we have to 52