English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Is this good

Is this good traducir turco

14,515 traducción paralela
Is this good silence or bad silence?
Bu sessizliğini iyiye mi kötüye mi yorayım?
I don't think this is a good idea, Dr Macy.
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Doktor Macy.
God, this cake is so good.
Tanrım bu pasta çok güzel.
Good god, this guy is annoying.
Güzel Tanrım, bu adam gıcık ediyor.
Considering what y'all have been through, I would think this is really good news.
Nelerden geçtiğinizi hesaba katarak, bunun iyi bir haber olduğunu söyleyebilirim, değil mi?
My patient's better and I have a wonderful feeling that this is good-bye.
Hastam eskisinden daha iyi. Ve bunun bir veda olduğuna dair içimde harika bir his var.
Next, from our sister station in Fort Worth, Texas, this is a feel-good story that we wanted to share with you.
Sıradaki haber Fort Worth, Texas'tan. Bu, sizinle paylaşmak istediğimiz, size iyi hissettirecek bir hikaye.
And in this family, being a good person And a loyal friend is more important than... Than being famous.
Bizim ailemizde iyi bir insan ve sadık bir arkadaş olmak ünlü olmaktan önemlidir.
What I am trying to say is this. My brother, and the love of a good woman... .. pulled me through that time.
Demeye çalıştığım şey kardeşim ve hoş bir kadının aşkı beni o dönemden çekti çıkardı.
This is good soup.
Çorba güzelmiş.
This particular combo is also good for recreational use.
Bu özel karışım eğlence amaçlı kullanım için de iyidir.
This is pretty good limp.
Epey de güzel bir pirinç topu.
Is this a good dream or a bad one?
- Bu güzel bir rüya mı yoksa kâbus mu?
Oh this is, this is a good one for Jessie'cause she won't know better.
Jessie için bu olur, nasılsa doğrusunu bilmez.
It is a good game about escaping from this place.
- Buradan kaçmak için iyi bir oyun.
Um, but I can go if this is not a good time.
Ama iyi bir zaman değilse gidebilirim.
Whatever your rush is to land this plane, killing the captain is not a good start.
Acilen ne olursa olsun bu düzlemi karaya çıkarmak için, Kaptan öldürmek iyi bir başlangıç değildir.
This is not gonna be good.
Bu iyi olmayacak.
This is for your own good.
Bu senin iyiliğin için.
The only good thing is, now this whole trio doesn't have to work together anymore.
Olayın tek güzel yanı artık bu üçlü birlikte çalışmak zorunda değil.
- I can. Okay, look, this was maybe a weird way to start the night, but the good news is, we can still make our dinner reservation and no one got hurt.
Tamam, pekala, gecemiz garip başlamış olabilir ama iyi haber hala yemek rezervasyonumuz var ve kimse incinmedi.
The good news is, we have a lead that's gonna break this case wide open :
Ancak iyi haber şu ki, elimizde bu davayı şak diye çözecek bir ipucu var.
This is good scotch.
Bayağı kaliteli viskiymiş.
The good news is that in 2008, Ronald Wilkerson was declared legally dead... by this woman!
İyi haber de şu ki 2008 yılında, Ronald Wilkerson bu kadın tarafından yasal olarak öldüğü bildirilmiş!
Nothing I ever do is good enough for this family.
Bu aile için şimdiye kadar yaptığım hiçbir şey meğer yeterince iyi değilmiş.
- Well, this mess isn't good business for anyone, all right'?
Pekala, bu karmaşa kimse için iyi iş değil mi?
- Hey, Vinnie, I don't... I don't think this is such a good idea.
Hey, Vinnie, Ben... bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
I got it. - This is gonna be good.
- Güzel fotoğraf olacak.
Yes, good evening, this is Sandy Langbourne.
Alo, iyi akşamlar. Ben Sandy Langbourne.
This is such a good idea.
Çok iyi fikir.
This is starting to feel like the good old days?
Eski günlerdeki gibi hissetirmeye başladı, değil mi?
This is good now.
Böyle iyi.
Good morning, ladies and gentlemen, this is your Captain Paul Spencer speaking.
Günaydın, bayanlar ve baylar. Kaptanınız Paul Spencer konuşuyor.
Are you sure this is a good idea?
Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin?
The French might stuff pastry with migrating songbirds they've blasted from the skies, but this is a good old English sausage roll filled with grease and weird pig stuff.
Fransızlar, hamur işlerini gökten düşen göçmen ve şakıyan kuşlarla dolduruyor olabilirler ama bu, eski güzelim İngiliz sosisli sandviçi. İçinde de hayvansal yağ ve garip pembemsi bir şey var.
Check this out. This is a good part.
Burayı izle bak, en güzel yeri.
I-is this a good...
İyi bir şey mi...
Now, this is good ground to train upon.
Burası eğitmek için iyi bir zemin.
This is good news.
- Bu güzel oldu.
( arguing continues ) This is really good.
Bu bayağı iyiymiş.
I think part of the reason I've been able to stand by his side is that I wanted to make sure I've got a good view of the moment the world finally catches up to him... and this story starts to make sense again.
Onun tarafında olmamın bir sebebi de dünya onu nihayet ele geçirdiğinde bu anı güzel bir yerden izlemek istememdi...
This is a matter of honor to be settled once and for good in the here and now.
Bu bir şeref meselesi bir defa ve sonsuza kadar şimdi ve burda halledilecek.
Death this time is for good.
Bu sefer ölüm tamamen gerçekleşir.
If this is no good, I'll throw them out!
Bir işe yaramıyorsa onları çöpe atayım!
But I'm confident this is a really good idea.
Fakat bunun iyi bir fikir olduğundan eminim.
This is not good, Liz.
Bu iyi değil, Liz.
I assume there's a good reason why this son of a bitch is still breathing.
Bu orospu çocuğunun hâlâ oksijen israf etmesinin sağlam bir sebebi olduğunu varsayıyorum.
This is a good one, right?
- Bu iyi mi?
Do you think this is good enough?
Sence yeterince güzel mi?
And I know this is a weird thing to say because you and Mom were married and everything. But Reggie's a good guy.
Bunu söylemek biraz garip olacak çünkü... sen ve annem bir dönem evliydiniz... ama Reggie iyi bir adam.
Uh, well, you know, I think I've got a really good shot of doing that with this gig.
Biliyor musun bence bu iş ilerlemek için elime geçen büyük bir fırsat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]