English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It's mine too

It's mine too traducir turco

122 traducción paralela
And it's mine, too.
Benim de tabii.
Yes, and it's all mine too.
Evet ve hepsi benim.
If it's your business, it's mine too, since we go on
Senin işinse, benim de işim sayılır...
- It's mine too.
- Benimdekide onun.
I always give too much to a lady, it's a weakness of mine.
Her zaman bir bayana daha fazla veririm, bu da benim acizliğim.
It's mine too. It's hard to stay looking fresh in hot weather.
Bu sıcakta temiz kalabilmek zor.
Well, ordinarily, it's against mine too.
Tabii, normal olarak, benimkine göre de ters.
Yes, I'm ambitious, perhaps too ambitious, but it's been for your sake as well as mine.
Evet hırslıyım belkide çok hırslıyım fakat senin uğruna mayın tarlalarında dolaştım.
It's mine too.
Benimki de.
No, it's just that stupid driver of mine parked too close to the fountain.
Hayır. Sadece şu benim aptal şoförün fıskiyeye fazla yakın park etmesi yüzünden.
I would have worn mine too but I've filled out so much since then that it's practically indecent.
Ben de benimkini giymek isterdim fakat o zamandan beri öyle kilo aldım ki, giymek yakışıksız olurdu.
- It's mine, too.
- Benim de param.
I have to meet this friend of mine who's in it too, but you can come.
Bir arkadaşımla buluşacağım, o da filmde oynuyor. Sen de gel.
But it's mine, too.
Ama o benim de evim.
It's mine. I suppose that's true of your soul, too.
Ayrıca ben, onun, senin ruhundan gerçek olduğunu varsayarım,
Well, it's mine, too.
- O benim sorunum. - Hayır, benim de sorunum.
Mine's gone. I was afraid of that. It's too bright for the scanner.
- Tarayıcılar için ışık çok fazla.
It's mine, too. So don't do that!
Yani böyle yapma!
- She's very proud of it. - I'm proud of mine, too. I don't wave it around at parties.
Ben de kendiminkiyle gurur duyuyorum ama partilerde göstermem.
Steve, if it was up to me, you'd have your wife back, and mine too, but it's not up to me.
Steve, eğer bana kalsaydı, karını alırdın, ve benimkini de, fakat elimde değil.
It's mine too!
Benim de!
And it's like, you know, they're spiking volleyballs, jet-skiing, girls in bikinis and I'm standing there, "Maybe I'm putting too much ice in mine."
Bilirsiniz işte voleybol oynayanlar, jet-skii kullananlar, bikinili kızlar bense burada dikiliyorum, "Belki de ben biraz fazla buz koyuyorum"
- Then it's mine, too.
- Benim içkim de o.
- Oh! - Oh! Too bad it's mine!
Berbat, benim o!
Oh, yeah, it's a favorite of mine too.
Evet. Ben de onu çok severim.
I got mine when I was born, too, except mine has an "A" on it.
Benimki de doğduğumda takılmış yalnız, benimkinde "A" var.
- It's mine too.
- Benimkide.
- I know, it's mine too.
- Biliyorum, benim de öyle.
- Well it's mine too!
- Benim de!
It's not just your life anymore, Dad, it's mine too.
Bu sadece senin hayatın değil, benimki de.
- Mine, too. It s no big deal.
Biraz abartmıyor musun?
- Your business? It's mine too!
- Seni ilgilendiren, beni de ilgilendirir!
If it's your fight, then it's mine too.
Eğer senin savaşınsa, benim de savaşım.
It's just that you'd be cranky, too, if you had past lives like mine.
Huysuz olacağını da eğer benimki gibi geçmiş yaşamlar vardı.
It's mine, and yours, and Jacques'too.
Benim, senin ve de Jacques'in.
It's mine now too.
- Artık benim de odam.
- It's in mine, too.
- Benim de kanım da.
Mine too... It's clean
Benim de... temizdir.
It's mine too. Oh, yeah?
Benim de evim.
It's mine too.
- Benim de evim.
- She's mine too, and I'm dealing with it.
- Benim de, ama ben saklamıyorum.
Yeah, well, it's breaking mine too.
Evet, benimkini de kırıyor.
It's mine too.
Benim de.
It's not only her failure, it's mine too.
Sadece onun değil, benim de başarısızlığım.
The baby's mine. The mistake's mine! It's too late now!
Çocuk benim, hata benim ve artık her şey için çok geç!
Hey, it's mine, too, josh.
Hey, benim de Josh.
Yeah, mine is, too, it's killing me.
Evet, benimki de öyle, beni öldürüyor.
- And now it's mine, too.
- Şimdi benim de oldu.
As much as that airplane was Lane's, it was mine, too.
O uçak, Lane'in olduğu kadar benimdi de.
- It's been a dream... - Yeah... Mine too...
Bu bir hayal.
It's mine too... he will use it...
Ayni zamanda benim. Ve O onu kullanacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]