English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It really is

It really is traducir turco

10,368 traducción paralela
When I see her, I will know if it really is her.
Gördüğümde onun olup olmadığın anlarım.
Edward, it really is me.
Edward, gerçekten benim.
It... it really is nothing.
Önemli bir şey yok.
When people smoke behind a tree, it really is so hard to see them.
Ağacın arkasında sigara içildiğini kesinlikle göremezsiniz.
You must be proud. It really is strange.
Gurur duyuyor olmalısın.
Do you see the world as it really is or how your political party wants you to see it?
Dünyayı olduğu gibi mi görüyorsunuz yoksa siyasi partinizin istediğine göre mi?
It really is.
Gerçekten iyidir.
It really is.
Gerçekten öyle.
It really is too bad, Dr. Quest.
Gerçekten çok kötü oldu Doktor Görev.
HE WONDERS WHY WE DON'T EXPERIENCE TIME THE WAY IT REALLY IS.
Onun merak ettiği neden zamanı gerçekte olduğu gibi algılamadığımız.
Mr. Braun needs to see the world for what it really is.
Bay Braun dünyanın gerçek yüzünü görmeli.
Ah, took me a long time to get my head around it too, but you're seein the world as it really is.
Buna alışmam uzun zaman aldı ama dünyayı olduğu gibi kabul ediyorsun.
It really is horrendous.
Bunlar cidden korkunç.
And that really is the difference between us, isn't it?
İşte aramızdaki fark da bu, değil mi? Gelen iş arkadaşım Zed.
Is it really so important to keep the Crawleys in command, Mama?
Crawleyler'in kontrolünde kalması gerçekten o kadar önemli mi anne?
Yes, I-it could be the burst of energy in the brain that we've talked about, or it could mean that we are closing in on discovering that there really is something more, and that's incredibly exciting.
Yani evet, bulduğumuz şey beynin enerji patlamasından kaynaklanıyor olabilir. ya da veriler buluşumuza çok yaklaştığımız anlamına da geliyor olabilir. Elimizdekiler acayip heyecan verici.
Zedan, you are a good man, and you would make a very good husband for my daughter, but only if it is what you really want.
Zedan, sen iyi bir adamsın. Kızıma da çok iyi kocalık yaparsın. Ama bunu gönülden istemen lazım.
And bringing your flask into a meeting is really sort of... it's bad form.
Öyle mi? Mataranı bir toplantıya getirmen bir nevi hiç hoş değil.
You have to understand, Axl, this is Sue's senior year and it's really important to her.
Onu anlaman lazım Axl bu Sue'nun son yılı ve onun için çok önemli.
And, well... Failure's not really an option, is it?
Ve de hata yapmak gibi bir seçeneğin yok.
I want to get rid of my stuff, but all my stuff is really, really good, and I just can't get rid of it.
Eşyalarımdan kurtulmak istiyorum, ama eşyalarım gerçekten ama gerçekten güzel, ve öylece atamam.
It is kind of interesting if we really break it down, right?
Beraber takılmamız ilginç olmaz mı?
Neither of us can know what she's been through or have any idea what it is she really needs right now.
Neler yaşadığını ya da şu an neye ihtiyacı olduğunu hiçbirimizin bilmesine imkan yok.
All I know is when you think someone's here supporting you and then they're not, it feels really bad.
Tek bildiğim, birinin seni desteklediğini sanarken aslında desteklememesi bayağı kötü hissettiriyor.
I mean, is it... It's not really my business, right?
Demek istediğim, bu gerçekten benim işim değil, değil mi?
Well, he didn't really build it so much as, envelope it, because this room is originally medieval.
Kendisi inşa etmemiş tabii. Düzenlemiş. Çünkü bu oda aslen orta çağdan kalma.
This is a case ; we work cases together all the time, and we're really good at it, so, you know, we're professionals.
Bu bir dava ve biz davalarda sürekli beraber çalışıyoruz. Ve bunda çok da iyiyiz. Biliyorsun işimizde profesyoneliz.
I guess what really matters is, you found out the truth, dad, and the good news is, it didn't turn out to be your worse-case scenario.
Sanırım asıl önemli olan şey gerçeği bulmuş olman baba ve iyi haber ise bu olay senin en kötü senaryolarındaki gibi bir şeye dönüşmemiş.
Not really a sunrise diner, is it?
Pek bu saatte yemek yenilecek bir yer değil gibi.
What it tells us is that being a political liberal or a political conservative influences everything that we see, that we see the world in really different ways, we use different mental tools when we're processing even basic things like gambling that appear to have nothing to do with politics.
Bunun bize gösterdiği şey, muhafazakar ya da liberal görüşte olsun almasın gördüğümüz her şey aslında beynimizde farklı biçimde algılanır ve kumar oynamak gibi basit bir eylemde bile siyasi görüşlerimiz ile alakasız olarak işlem anında farklı mental araçlar kullanırız.
If whoever did this to Mamie really is someone from Real Murders, well- - I downloaded profiles on everyone in the club last night to try to figure this out... and it's obviously not Sally or John.
Bunu Mamie'ye kim yaptıysa kesinlikle Gerçek Cinayetler Kulübü'nden birisi ben de olan biteni çözmek için dün gece orada olan herkesin profilini indirdim ve görünüşe göre Sally ve John katilimiz değil.
And if it's just gonna make Stef uncomfortable, is there really any point?
Stef'i bu kadar rahatsız edecekse ona anlatmanın bir anlamı var mı?
I-is that really all there is to it?
Bu mu yani, bu kadar mı?
Men always think they want a woman who really understands them, but when they get one, they learn what a terrible burden it is to be known.
Erkekler hep kendilerini anlayacak bir kadın istediklerini düşünüyorlar, ama bir tane bulduklarında da, anlaşılmanın ne ağır bir yük olduğunu öğreniyorlar.
But I will show you as much as it is necessary... Oh Really?
Lakin değer verebileceğim kadar bir güç gösterirsen bana neden olmasın?
That stuff is really cool, but I think it's voodoo.
Bu şeyler gerçekten harika, ama bu voodoo sanırım.
The monster he knows he really is, and he wants his victims to see it and fear it before they die.
Onun tanıdığı gerçek canavar odur ve kurbanlarının ölmeden önce bunu görmelerini ve korkmalarını istiyordur.
Please tell me, Dad, is it really a pizza parlor?
Lütfen söyle baba, gerçekten pizza salonu mu?
I did. Pym Particles really help when it comes to packing light.
İş hafif toplanmaya gelince Pym Partikülleri oldukça işe yarıyor.
I THINK IT WOULD CAUSE EVERYONE TO THINK ABOUT THE UNIVERSE DIFFERENTLY AND TO REALLY SEARCH FOR AN EXPLANATION FOR WHY THERE IS THIS GRID STRUCTURE, WHETHER IT BE A NATURAL ONE
Bence herkes bunu farklı açılardan... düşünmeli ve evrenin yapısında bulunan... minik hücrelerin suni bir oluşum mu?
It's not crap, Joe. Really?
Bu, pis iş değil, Joe.
No, not really. Okay, when I look at trees, I want to know what kind of tree it is.
Ben ağaçlara bakınca ne tür ağaçlar olduğunu bilmek istiyorum.
Is it really?
- Öyle mi ya? Seninki neydi?
Isn't it possible that the goal is really to butter up Princess Emily's mother-in-law,
Bu gerçekten yapılmalımıydı? Şeker Prenses Emily, kayınvalidesi Majesteleri Kraliçe Isabel ile anlaşabilecek mi acaba?
Is it really you?
Gerçekten sen misin?
Okay, is it just me, or do the Avengers not really get the big guy?
Pekala, bana mı öyle geldi, yoksa İntikamcılar koca oğlanı anlamıyor mu?
I really need this to be what it is.
Her ne ise bunun olmasına ihtiyacım var.
Now it is really over.
Şimdi gerçekten bitti.
It is what you do in those do-or-die moments, that's who you really are.
Ölüm kalım anlarında yaptıklarınız gerçekte kim olduğunuzdur.
It is really something
Bu gerçekten bir şey.
Is it really happening?
Gerçekten oluyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]