Just for me traducir turco
13,897 traducción paralela
Some days I thought he was doing it just for me.
Bazı günler bunu benim için yaptığını düşünüyordum.
- But that was just for me, so...
- Ama bu benim için böyle, yani...
You have me breaking into an apartment, stealing a hard drive, and looking down the barrel of some crazy woman, tells me I'm a cog in a wheel just working for something called Samaritan?
Birisinin evine girdirttiniz. Oradan bir harddisk çaldım. Sonra bana silah doğrultup çarkın dişlisine takılmış ufak bir parça olduğumu ve Samaritan diye bir şey için çalıştığımı söyleyen bir kadınla karşılaştım.
Pardon, monsieur, if you could just drop me off at the curb and then, uh, just wait for me in the lot.
Pardon mösyö, beni kaldırımın kenarında bırakır mısınız? Sonra da otoparkta beklersiniz.
This isn't just about me for you, either.
Bu benimle ilgili bir mesele de değil.
It's just very stressful for me because
Çok stresliyim çünkü
Come before me again for stealing, and I'll take your hands, not just your coin.
Bir daha hırsızlık yaptığını duyarsam bu sefer altınını değil, elini alırım.
If you want me to talk for ages, or if you don't me to talk, just tell me if you don't want me to talk.
Durmadan konuşmamı istiyorsan ya da konuşmamı istemiyorsan çekinme söyle.
Just hold onto it for me, please... until I earned it.
sadece ben bunu hakedene kadar... sakla lütfen.
Just so we're clear, I know your deportation offer is a lie, and you can never be fully prepared for me.
Bilesin diye diyorum, sınır dışı teklifinin yalan olduğunu biliyorum ve benim için asla tam olarak hazırlıklı olamazsın.
You're telling me Roxxon has known about this heist for the past 48 hours. They're just now coming to us?
Roxxon'ın bu soygundan 48 saattir haberi vardı ve bize yeni mi geliyorlar?
I wouldn't even be in this situation had you not put me up for the SOE position to begin with and then gotten yourself killed just so I would take up your flag.
Beni Özel Harekât Ajanı yapmasaydın ve ölmeseydin senin yerini alırdım ve bu durumda olmazdım.
- Mmm-hmm. - And it's just... it's really hard for me to get her to focus, and I think it's because... maybe because she has, like, early call times and...
Ve bu da yani onun odağını kazanmak benim için gerçekten zor ve bence bunun sebebi
I keep asking them for a new network with a better... firewall, and they just ignore me!
Daha iyi bir güvenlik duvarı olan bir sistem istiyorum ama beni takmıtorlar.
I'm just trying to give you something to say thank you for how kind you've been to me.
Bana olan kibarlığından dolayı sana... teşekkür etmek için bir şey vermeye çalışıyorum.
I kind of just got back and all these questions are, like, seriously stressing me out, and I'm currently reading about how to get on welfare, so I don't really have time for this.
Daha yeni geldim. Bu sorular cidden beni geriyor ve şu an yardım parası nasıl alınır onu okuyorum, yani bunun için zamanım yok.
I just came to ask what you want me to do with the 40,000 Saudi Riyals that have been sitting in my account for a week, courtesy of your half-sister, all-con-artist, Samar.
Bir haftadır benim hesabımda duran nazik, dolandırma ustası, üvey kız kardeşin Samar'ın yolladığı 40,000 riyali ne yapmamı istersin diye sormaya gelmiştim
I just showed up for work and found out you fired me.
İşe gidiyorum ve öğreniyorum ki beni kovmuşsun.
Just a heads up, some stuff came up at work and it might be kind of tough for me to, uh, meet up tonight.
İşte birkaç şey çıktı. Benim için bu gece buluşmak biraz zor olabilir.
Yeah, just look for the guy in the brown leather coat and that's me.
Evet, sadece kahverengi deri ceketli çocuğu ara, beni bulursun.
"We must deny these accusations" line is just, it's not working for me.
Bu suçlamaları inkar etmeliyiz sözü aklıma takıldı.
For me, I can just like... turn my brain off for a few hours and, like, watch it like I was a kid, or...
Bana kalırsa sadece birkaç saatliğine beynimi. kapatıp izlemek gibi... Çocukluğumdaki gibi...
Shh. Just shut up. You're wrecking this for me.
Kes sesini, tüm zevkimi kaçırıyorsun.
The worst day of that man's life was just another Tuesday at the office for me.
Bir insanın hayatının en kötü günü benim sıradan bir iş günümdü.
The worst day of that man's life was just another Tuesday at the office for me.
Bir adamın en kötü günü benim için sıradan bir iş günüydü.
Just tell me where the soap for the dishwasher goes and how do I...
Bulaşık makinesinde sabunu nereye.. ... koyuyoruz onu söyle ve...
And I thought she was just using me for a beard.
Ve sakalım için kullanıldığımı düşünüyorum.
I just don't know how safe that would be for me or you.
Bunun senin veya benim için güvenli olacağından emin değilim.
Just looked out for me when I was growing up.
Küçükken bana göz kulak olurdu.
But then I get home from working like a bastard and my girl's waiting for me, that's just the greatest.
Ama hayvan gibi çalışıp eve geldiğimde kızım beni bekliyor, bundan güzeli yok.
Just wanted to say thank you for helping Maggie, for helping me.
Maggie'ye ve bana yardım ettiğiniz için teşekkür etmek istedim.
Just turn your head back around and sit still for me, please.
Kafanı çevir ve sabit dur.
I just... I just need you to do this for me.
Bunu yapman gerek ama.
You should let me stay at your place, just for a night.
Bir geceliğine de olsa sende kalmama izin vermelisin.
Let the dog go for a second and just talk to me.
Haydi köpeği bir daha gezdirelim ve sen benimle konuş.
You know, I know you're single, and you're probably jealous about everything, but I was thinking, seeing how we're friends, maybe you could just push through that and be a little happy for me.
Biliyorum, sen yalnızsın ve muhtemelen her şeyi kıskanıyorsun ama madem arkadaşız, belki de benim adıma mutlu olmak için biraz kendini zorlayabilirsin.
- Just listen to me for one second...
- Bir saniye dinlesen... - Alec, sus!
In fact, just today, she called me about a breast cancer clinic she has been fighting for over the past decade.
Hatta, tam da bugün beni son on yıldır uğrunda mücadele ettiği meme kanseri kliniği hakkında aradı.
What, you just wanted to ask me for money?
Para mı isteyecektin?
Look, ladies, I really appreciate you looking out for me like this, but I just don't think I'm ready quite yet, you know?
Hanımlar, beni böyle gözettiğiniz için minnettarım ama henüz buna hazır olduğumu düşünmüyorum, anlıyor musunuz?
I've been thinking about this long and hard and believe me, I think what's best for the girls is to just skip the day altogether.
Bunun üzerine uzun uzadıya düşündüm ve inanın bana kızlar için en iyisinin o günü komple atlamak olduğuna karar verdim.
This sport, the franchise, was just business for me.
Bu spor, bu organizasyon benim için sadece bir iş.
Clissold had me model the line for buyers, just to make a bit of extra cash.
Clissold, fazladan biraz daha para kazanmak için beni müşterilere astar modeli yapmıştı.
Because I just don't remember, for the life of me.
Çünkü hatırlamıyorum, hiçbir şekilde.
Can you excuse me for just a moment?
Bana bir dakika izin verir misin?
You see it's too late for me to just chop your hand off.
Artık ellerini kesmem için çok geç olduğunu görüyorsun.
Let me just check that for you.
Sizin için kontrol edeyim.
You tell them just what you told me, word for word.
Bana anlattıklarını kelimesine kelimesine onlara da anlatacaksın.
Harry came to me, begging for surveillance on Collins, just before we got the tip-off about his flat.
Dairesi için arama izni almadan hemen önce Harry gelip Collins'i takip etmemiz için resmen yalvarmıştı.
Was just wondering if they're still considering me for that position.
Beni hala bu pozisyon için düşünüyorlar mı?
Just isn't movement for me.
Sadece ben yerimde sayıyorum.
just for you 93
just for today 37
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for a couple of days 21
just for kicks 20
just for a while 61
just forget about it 73
just for now 44
just for today 37
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for a couple of days 21
just for kicks 20
just for a while 61
just forget about it 73
just for now 44