English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Just for the night

Just for the night traducir turco

590 traducción paralela
- It's just for the night, Sugarpuss.
- Sadece bu geceliğine Sugarpuss.
Let me stay, just for the night
Bu geceliğine kalmama izin ver.
Just for the night.
Sadece bu gecelik.
Unfortunately, just for the night.
Ne yazık ki bir gece.
Tim, just for the night.
Tim, sadece bu gecelik.
J-just for the night, I mean.
Yalnızca bir gece için.
You will be taken to the Palais de Justice Just for the night, so don't worry.
- Justice sarayına sadece bir gece geçirmek için götürüleceksin
Just for the night.
Sadece bu gece.
Just for the night She can use the big room
Bu gece için... büyük odada kalabilir.
If I could take a quick look, borrow it for the night, just get a feel for it- -
Eğer hızlıca bakabilirsem, akşam için ödünç alırım, sadece bir- -
Just the sort of night I'd fancy fit for the ghost of Lady Torinda.
Bayan Torinda'nın hayaleti için uygun olduğunu düşündüğüm türden bir gece.
The way he has of becoming someone else every night, for just a few hours, so completely...
Her gece, birkaç saatliğine,... bambaşka bir kişiliğe öyle bir bürünüyor ki!
And I get shot like your sheeps last night just for the looks of it?
Ve öyle göründüğü için dün geceki koyunlarınız gibi vurulacak mıyım?
You couldn't just make up my berth for the night here, could you?
Bu gecelik buradaki ranzamda yatmamı sağlayamazsın, değil mi?
"Tomorrow night he is taking me to a very fashionable charity ball and I have a dress just for the occasion."
"Yarın akşam beni baloya götürüyor..... ve balo için özel bir kıyafetim var."
Just the night for a walk.
Tam da yürünecek gece.
You see, you may not have known it the other night, but... I brought some fresh coal in for the fire, just as your poor wife was dying.
Sizin dün geceden haberiniz olmayabilir ama ateş için kuru kömür getirmiştim, zavallı eşiniz ölmek üzereydi.
We'll just leave him on the stretcher for the night.
Bu gecelik bunu sedyede bırakalım.
Where I come from, a girl just doesn't spend the night on a yacht and then stay for breakfast.
Bizim orada kızlar geceyi yatta geçirip sonra da kahvaltıya kalmaz.
Now, just for the record, where were you Friday night, say between 5 : 00 p.m. and 10 : 00?
Şimdi, sadece kayıt için, Cuma gecesi nerede idin? diyelim ki, 17 : 00 ile 22 : 00 arası.
Well, I'm not staying a week, I just want a room for the night.
Nakit. Pekala, Bir hafta kalmıyorum, Sadece gece için bir oda istiyorum.
Let's just say because I'm getting old and hearing noises in the night would you mind tying him up for my sake?
Böyle olsun dedim, Çünkü yaşlanıyorum. Gece sesleri iyi duyamıyorum....... hatırım için bu gece onunla ilgilenirmisin? Hmm?
Just looking for a roof for the night.
Geceyi geçirmek için bir yer arıyordum. Hepsi bu.
Well, I suppose the night must be just beginning for you.
Senin için gece yeni başlıyordur herhalde.
We're just taking a look around before we bed down for the night.
Yatmadan önce etrafa bir göz atalım.
That we were just to create a diversion for an assault tomorrow night on the Turkish side.
Yarın akşam Türk tarafındaki bir saldırı için dikkati başka yöne çekeceğimizi.
It didn't make sense for her to stay just for me, so I gave her the night off.
Ben dönmenizi beklemiyordum. Sadece benim için, onun kalması mantıksız geldi bende ona gece için izin verdim.
John, can't you stop being a lawyer for just one night in the week?
John, haftada sadece bir gece avukat olmayı bırakamaz mısın?
But now she just gives me all the money I ask for, and I can stay away the entire night doing exactly as I please - which happens to be drinking.
Ama artık istediğim parayı veriyor ve bütün gece boyunca istediğim kadar içip istediğim kadar harcayabiliyorum.
Do you suppose I could have the room for just a single night?
Sizce sadece bir gece için bir oda bulabilir miyim?
I just picked up some things for the night at the general store.
Marketten gece için birşeyler aldım.
It started the first night... just for a little while, and then he was himself again.
İlk gece başladı kısa bir süreliğineydi ve hemen kendine geldi.
Just send her away for the night, if you're so worried.
Elbette. Eğer bu kadar endişeleniyorsan onu bu gece dışarı gönder.
Well, I don't think Tegana's the kind of man who goes for a walk just because it's a nice night.
Şey, Tegena'nın sadece güzel bir gece olduğu için yürüyüşe çıkacak türde biri olduğunu sanmıyorum.
It's just been confirmed that late last night, to show collective Communist support for the Chinese invasion of South Vietnam, the Russian and East German authorities have sealed off all access to the city of Berlin and have stated their intention
Az önce teyit edilen bilgilere göre... Rus ve Doğu Alman yetkililer dün gece... Çin'in güney Vietnam'ı işgal etmesine... komünist desteklerini göstermek amacıyla...
And when those two red-headed friends of yours showed up at the party. You pretended you'd just saw them. I knew for a fact that you'd seen them the night before.
O iki kıro arkadaşın partiye gelince onları görmemiş gibi yaptın.
I was just about to lock up for the night.
Ben de tam arabayı kilitlemek üzereydim efendim
For a man to take a job and then when the going gets a little rough, he just sneaks out in the dead of night?
Yani, bir şerifin işler zora bindiğinde tası tarağı toplayıp, gecenin bir vakti kaçması.
- Just a room for the night.
- Sadece gece için bir oda.
Am I just a passing train you want to board for the night... or are you attracted to my inner being... and this night could be the start of a meaningful relationship?
Yani ben, gece konaklayacağın bir han mıyım yoksa benim iç güzelliğimden mi etkilendin ve bu gece, anlamlı bir ilişkinin başlangıcı olabilir mi?
Well, I just dropped in for the night.
Bu gecelik buradayım.
I had just given the policy line, stayed up all night with Adam Walinsky and Peter Edelman, helping on a speech for Robert Kennedy... which proved to be his last speech given in San Francisco here... to a businessman's luncheon on Vietnam.
Adam Walinsky ve Peter Edelman ile birlikte bize verilen siyasi çizgi doğrultusunda bütün gece ayakta kalıp Robert Kennedy'nin konuşmasını hazırlamıştık. Bu konuşma bir iş adamı tarafından Vietnam üzerine verilen bir öğle yemeğinde verilen Kennedy'nin son demeci olarak tarihe geçti.
And look, I just do that and goodbye, bridesmaids, and I'm ready for a night out on the town.
Ve bak. Şöyle yaptıktan sonra, nedimeye elveda. Şehirde gezmeye hazırım.
I just borrowed it for the night, and now how am I gonna tell him?
Bu gece için ödünç almıştım. - Şimdi ona ne diyeceğim?
Perhaps near one of those pinpoints of light in our night sky someone quite different from us is glancing idly at the star we call the sun and entertaining, just for a moment an outrageous speculation.
Geceleyin göğe baktığımızda, uzaklarda gördüğümüz solgun bir ışık noktasında,... belki de bizden değişik birileri bir yıldıza bakıyor ve bizim Güneş dediğimiz bu yıldıza bakarken ve eğlenirken, bir an için,... hakkımızda ileri geri sözler sarfediyor olabilirler.
Just before Voyager encountered Jupiter, you could see that giant planet at night shining in the sky as our ancestors have for the last million years.
Voyager Jüpiter'e ulaşmadan hemen önce, bu dev gezegeni gece ufkunda bir milyon yıldır izleyebiliyoruz.
And, I mean, I just - I just don't know how anybody could enjoy anything more... than I enjoy, uh, reading Charlton Heston's autobiography... or, uh, you know, uh, getting up in the morning... and having the cup of cold coffee that's been waiting for me all night... still there for me to drink in the morning... and no cockroach or fly has-has died in it overnight.
Yani bilemiyorum, nasıl olur da başka birisi benim Charlton Heston'ın otobiyografisini okurken aldığımdan daha fazla keyif alabilir veya sabah kalkmaktan ve bütün gece beklemiş soğuk, içinde hamam böceği veya sinek ölüsü olmayan bir bardak kahvenin sabah onu içmemi beklemesinden.
The tape recorder's somewhere in the desk. I know that for sure. I just don't know if Daddy had it goin'that night.
Kayıt cihazı masasında, buna eminim ama babam o gece kayıt yaptı mı bilmiyorum.
. Just a still town girl on a Saturday night. . lookin'for the fight of her life.
Çalan Şarkı :
I'll just put you to bed and tuck you in for the night.
Seni yatağa yatırıp, üstünü örteyim.
This is just so I won't wake up at night for the rest of my life wondering.
Böylece hayatımın sonuna kadar... endişeyle... uyanmam gerekmeyecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]