Kill' em traducir turco
779 traducción paralela
I'll kill'em all!
Hepsini geberteceğim!
If someone does this again, I'm going to kill em.
Eğer birisi sana bir daha dokunursa, onu gebertirim.
If Injuns chance on those wagons, they'll kill the lot of'em.
Eğer kızılderililer o arabalara rastlarsa, hepsini öldürürler.
Shoot'em! kill'em!
Hepsini gebertin!
You should've let'em kill me,'cause I'm gonna kill you.
Yumuşaksın. Beni öldürmesine izin vermeliydin.
- Burn'em out. Kill'em all.
- Defedin alayını, öldürün hepsini.
Kill'em and bury'em.
Onu öldürdünüz ve gömdünüz.
That's the trouble with these old Henrys! Takes'em too long to kill!
Bu ihtiyar Henry'lerle öldürmek çok zor oluyor.
Korosu no ga osoroshi kara. They'd like to surrender now, but they're afraid to come out. They're sure we'll kill'em all.
Teslim olmak istiyorlar ama onları öldüreceğimizden korkuyorlar.
Kill'em for me, will ya?
Onları benim için öldür, olur mu?
Pa never let anybody kill'em.
Babam kimsenin onları öldürmesine izin vermez.
- It's impossible to kill'em all
Hepsini öldürmek imkansız.
Anybody gets brave, kill'em all.
Kim cesurluk taslarsa, hepsini öldür.
Don't just stand there and let'em kill me!
Orada durup beni öldürmelerine izin vermeyin.
You gotta remember, Indians are wild animals - when they taste blood, you gotta kill'em.
Sakın unutma, yerliler de insan değiller onlar vahşi hayvanlar. Bir kez kan tadı aldılar mı, öldürülmeleri gerek.
Dirty skunks, we'll kill'em all.
Pis yerliler, hepsini gebertelim.
May not kill'em all, but they wouldn't be good for anything afterwards.
Belki hepsini öldüremezsin ama işin bittiğinde kimsenin işine de yaramazlar.
I wanted to kill'em, and I did.
Onu öldürmek istedim ve öldürdüm.
If we jump them Comanches, they'll kill'em.
Eğer Komançilere saldırırsak, onları öldürürler.
Then why did you kill'em?
O zaman onları neden öldürdün?
Half of this town is scared that Gant's gonna kill'em, and you're gonna play chess with him.
Kasabanın yarısı ondan korkarken sen onunla satranç oynıyacaksın.
You'll get'em. Just don't kill'em off too fast!
Adam verilecektir elbet ama hemen canlarına okumayın.
- Kill'em!
- Öldür onları!
We can kill'em before breakfast!
İstesek onları rahatlıkla öldürebiliriz.
Kill'em, I guess. Or anyone else who says it.
Söyleyeni öldürürüm.
- The Dude'll kill'em.
- Züppe onları öldürür.
A crash dive will kill'em.
Ölürler.
Smoke'em out like raccoons and kill'em?
Tıpkı rakunlar gibi onları dumanla dışarı çıkarıp sonra öldürecek miyiz?
I'm gonna kill'em all!
Hepsini öldüreceğim!
They turn up sick, you kill'em, right?
Hastalanacaklar, öldüreceksin, değil mi?
I'll kill them two myself, seeing as how I raised'em.
Onları kendim öldüreceğim, kendim büyüttüğüm gibi.
I don't know if I can kill'em.
Öldürebilir miyim, bilmiyorum.
I'd like to kill'em all.
- Şuna bakın.
Because you're willing to let'em kill you?
Seni öldürmelerine izin verdiğin için mi?
And if you didn't kill'em, who did, boy?
Sen öldürmediysen kim öldürdü çocuk?
How could you kill'em?
Nasıl öldürdün?
I'd rather make'em than kill'em any day.
Öldürmektense ben de arkadaş edinmeyi tercih ederim.
I'll kill'em, but I'll rip out their guts first.
Onları öldüreceğim, ama önce bağırsaklarını deşeceğim.
- Kill the bleeding lot of'em.
- Öldürür hepsini.
We'll kill'em.
Onları öldüreceğiz.
Nothing else to do but kill'em
Hepsini öldürmek tek çözüm.
You mean to kill three of'em, huh?
Şimdi üç tanesini öldüreceksin, ha?
I swear I didn't kill'em.
Yemin ediyorum, ben öldürmedim.
Let's kill'em.
Onları öldürelim.
We should kill'em all!
Hepsini gebertsek iyi olacak!
That's a sure way to kill'em. If you don't, get yourself a club or a torch. Beat'em or burn'em.
Yoksa, bir sopa ya da meşale ile onlara vurun, ya da yakın, çok dayanıksızlar.
We know when we find'em, we can kill'em.
Sadece onları yakalayıp öldürüyoruz.
- Eat and let'em kill each other!
- Ye ve bırak birbirlerini öldürsünler!
That's why I like to kill'em.
O yüzden onları öldürüyorum.
All right, you guys, get in there and kill'em!
Pekala, sahaya çıkın ve işlerini bitirin!
Kill'em!
Gebertin!