Know him traducir turco
43,143 traducción paralela
Do you know him?
Onu tanıyor musunuz?
I'm here because he called me, but I don't know him.
Telefon açıldığı için gelmiş olsam da bu vatandaşı tanımıyorum.
- You don't even know him.
- Onu tanımıyorsun bile.
How do you know him?
Nereden tanıyorsun onu?
The party's only been going on for a couple of hours. Nah, I know him.
Parti baslayali birkaç saat old...
Well, I'm sure he's nice once you get to know him.
Eminim ilk tanıştığınızda iyi biriydi.
So you don't know him?
- Onu tanımıyorsun yani?
- Do you know him, too?
Onu da tanıyor musun?
But he doesn't know we're onto him.
Ama onunla ilgili gerçeği bildiğimizi bilmiyor.
You know how many times I have to change him?
Altını kaç kez değiştiriyorum dersiniz?
Even the council doesn't know to stop him.
Konsey bile onu durdurmanın yolunu bilmiyor.
I don't know. We disguise him.
Bilmem, kılığını değiştiririz.
My friend took his business card, so I don't know how to reach him.
Arkadaşım kartvizitini aldığından ona nasıl ulaşacağımı bilmiyorum.
I'll let him know, so go visit him at work sometime.
Ben kendisine haber veririm. Bir ara iş yerine gidip görüşürsün.
You don't happen to know how we could reach him?
Acaba ona nasıI ulaşabiliriz?
- Ah, what do you know about him?
- Onun hakkında ne biliyorsunuz?
You should not let him know that you know about it.
Efendimizin bunu bildiğini anlamasına asla izin vermemelisin.
That's why I told him to let me know before leaving although he could appear without telling me
Bu yüzden gelirken haber vermese de giderken haber vermesini söylemiştim ona.
Wouldn't it be better for him to know?
Yine de öğrenmesi gerekmez mi?
I've seen you with your son and I know that shit happens with couples, just... you're gonna find him, Clay.
Seni oğlunla beraber gördüm ve çiftler arasında böyle şeylerin olduğunu biliyorum. Sadece... Onu bulacaksın Clay.
I know why we couldn't find him.
Onu neden bulamadık biliyorum.
You not know that we are using to spy on him.
Onu gözetlemek için kullandığımızı bilmiyor.
Where I bribed him, you know, got Mitch fired, put your dumb ass in charge.
Ona rüşvet verdiğim yerde, bilirsin, Mitch'i kovdum, Aptal kıçını boşver.
I wanted to help him, but I didn't know how.
Ona yardım etmek istiyordum ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.
I wanted him to know it was me.
Ethan'ın ben olduğumu öğrenmesini istiyordum.
I guess the way I could sleep with it is that I knew that Peter didn't know anything even though I had him do things which he didn't realize could've implicated him in this...
Sanırım onunla yatma şeklim Peter'ın hiçbir şey bilmediğini biliyorum olmasıdır Her ne kadar ben bir şeyler yapsam da
I know you want me to leave him, but I can't just abandon him.
Onu terk etmem gerektiğini biliyorum Ama onu terk edemem.
I know I know you think you love him but let me tell you something.
Onu sevdiğini düşündüğünü biliyorum ama beni bir dinle.
That's everything you know about him?
- Hakkında bildiklerin bunlar mı?
You know what we have to do. In order for him to control Excalibur, he needs to go to the Darklands.
Excalibur'u kontrol edebilmesi için ne yapmamız gerektiğini sen de biliyorsun.
I didn't know what to tell him.
Ne söyleyeceğimi bilemedim.
I mean, you know how I feel about him, but that... that shouldn't affect your... that shouldn't affect you.
Onun hakkında ne düşündüğümü biliyorsun ama bu senin geleceğini... Seni etkilememeli.
Just let me know when I can come over and take him out or...
Gelip, dolaştırmamı istediğinde haber ver, yeter.
Look, at the end of the day, I told him no, he couldn't do something, he got pissed off, he took off, so I think I know where he is.
Bak, en sonunda ona hayır dedim, bir şey yapamadı sinirlendi, gitti, sanırım nereye gittiğini biliyorum.
You know, a guy gets beat up on the job, and everyone congratulates him on the size of his balls.
Bir adam işte dayak yediği zaman herkes onu, taşaklarının boyunda tebrik ediyor.
You know, I used to meet a friend of mine in places like this until an asshole like you ran him off the road!
Eskiden böyle yerlerde bir arkadaşımla buluşurdum, senin gibi götler onu yoldan çıkartmadan önce! - Hop!
But what do we really know about him?
Ama gerçekte onun hakkında ne biliyoruz?
You know, they said, " when this guy comes in, you start a fight with him.
Dediler ki, " Bu adam içeri girdiğinde onunla kavgaya gir.
We got him on tape, and I don't know how you get into this storytelling thing but he's gonna say that's what he was doing there and that creates plausible deniability.
İtirafı kasette var ama bu hikâye anlatma işine nasıl girdiyseniz yaptığının o olduğunu söyleyecek ve bu da inandırıcı yadsınabilirlik yaratacak.
Bledsoe won't know what hit him.
Bledsoe'nun nevri döner.
You know, the secret police chased him out.
Gizli polis de onu ülkeden çıkarmış.
You know, I just read Emerson in AP English and now you're quoting him back to me.
Edebiyat dersinde Emerson okumuştum. Sen de şimdi ondan alıntı mı yapıyorsun?
Well that's awesome! Hey, you know what? Maybe you should invite him to Liz'party, right?
O zaman Liz'in partisine davet etsene.
Umm, I don't know - Don't grill him, Dad.
- Sorularınla darlama baba.
How do you know I didn't break up with him?
Nereden biliyorsunuz Ayrılmadım onunla?
And then, you know, I would save him just at the right time.
Ve sonra da tam vaktinde kurtarırdım onu.
I think I know him.
Sanırım onu tanıyorum.
You know, if you really were him...
Eğer gerçekten o olsaydın...
Tell him I'm a fan of his, too, but, you know, be cool about it.
Ona büyük bir hayranı olduğumu söyle. - Ama anlarsın ya biraz havalı olsun.
I know it looks it, but I've seen him do it before.
Öyle gibi görünüyor ama daha önce onu böyle görmüştüm.
It would pain him greatly to know what I have done.
Yaptığım şeyi bilmek için onu çok acıdıracağım.
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
know your place 28
know your enemy 19
know thyself 21
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
know your place 28
know your enemy 19
know thyself 21
know why 81
know what i'm saying 125
know it 54
know what that means 36
know this 99
know what i'm sayin 29
know what this is 16
know what 656
know what it is 22
know what that is 21
know what i'm saying 125
know it 54
know what that means 36
know this 99
know what i'm sayin 29
know what this is 16
know what 656
know what it is 22
know what that is 21
know what i mean 310
know her 28
know basis 70
know you 19
know that 57
know what i think 31
know about what 16
know her 28
know basis 70
know you 19
know that 57
know what i think 31
know about what 16