Left turn traducir turco
1,571 traducción paralela
A left turn and straight into the residential street
Bir sola dönüş ve doğruca yerleşim caddesine gir.
I think he may have made a left turn up here.
Herhalde şurdan sola doğru dönüş yaptı.
It takes a pretty hard left turn.
Hayli sert bir sola dönüşü var.
That feather took a mean left turn.
O tüy, sola dönmeliydi.
I took a left turn at McDonald's.
Sola McDonalds'a dönüyoruz.
Left turn.
Buradan sola don.
This is for left turn, and this for right..
Ve çektiğinde, durur.
About a half a mile from his office there's a left turn.
İş yerinden yarım mil kadar ötede sola dönüş vardı.
This investigation just made a left turn.
Soruşturma yön değiştiriyor.
Left turn.
Sola dön.
Turn left.
Sola dön.
Go straight, turn left, cross the town center, until you get to Yosi's caf.
Doğru gidin, sola dönün, kasaba merkezini geçin, Yosi's caf'a ulaşana kadar devam edin..
I left the machine alone... and didn't turn it off, and just cleared out of there.
Makineyi kapatmadan öylece bıraktım ve oradan hemen çıktım.
Turn left there.
Buradan sola dön.
You have to turn left at the intersection when you see Jeil Insurance building you'll see McDonald's and Mi Clinic
Jeil Sigorta binasını gördüğünde kavşaktan sola dönmelisin. 30 metre ileride...
Turn left at the three-way junction ahead
Üç kavşak ileriden sola dön.
Upstair, turn left
Üst kaça çıkıp sola dönün.
Pashow, tell my dad to turn it to the left!
Paşov, babama söyle sola çevirsin!
Turn left at next signal
Sonraki ışıktan sola dön.
Turn left to Caine Road, take the escalator, the second exit
Caine Caddesi'nden sola doğru dön. Yürüyen merdivenlerden ilerle ve ikinci çıkış...
After five seconds, turn twenty degrees left and run thirty meters ahead!
Beş saniye sonra yirmi derece sola dön ve otuz metre düz koş!
- Turn left.
- Sola, sola dön!
Turn the T-valve all the way to the left.
T-vanasını sonuna kadar sola çevir.
We just do "a little to the left" until he hits the wall... and then I turn him around.
Duvara çarpana kadar "sola biraz kay" diyorum sonra onu çeviriyorum.
Turn left, veer right, pass the couch, we're at the booze.
Sağa kıvrıl, koltuğu geç.
I don't even like to think it, but... they could die just like him... and I'd be the one left to pack up their stuff and turn out the lights.
Düşünmek bile istemiyorum ama aynı Vic gibi ölebilirler ve geride, eşyalarını toplayıp evi kapatacak bir tek ben kalırım.
- You were supposed to turn left on Crescent.
- Crescent'ten sola dönmen gerekiyordu.
The guts turn to cream and explode, all that's left when they wash up on shores are big bags of...
Bağırsakları krema gibi olur ve infilak ederler. Kıyıya vurduklarında tek kalan, yalnızca büyük bir balina yağıdır.
Okay, why don't you turn the wheel slightly to the left and very gently press down on... - Can I squirt the windows now? - No.
- Şimdi ön camı yıkayabilir miyim?
I've none left to turn, Susannah.
Çevirecek yanağım kalmadı Susannah.
I got a feeling there's only one wave left, then it's our turn to be altered.
Sanıyorum tek bir dalga kaldı. Değişim sırası bize geliyor.
Turn left up here.
Buradan sola dön.
Turn left up here! Turn left, turn left!
Buradan sola dön.
Turn left here.
Tabeladan sola dön.
Now, left-hand turn.
- Güzel, şimdi - Sola
Hit the turn signal and turn the steering wheel to the left.
- Dönme sinyalini ver, sonra direksiyonu sola çevir.
- Up the stairs and turn left.
Üst kata çık ve sola dön.
- Please turn left!
- Lütfen sola dön!
Turn left
Sola dön
Turn left, move
Sola dön, yürü
- Flight Alfa 234, turn left for direction 080.
- Alfa 234 no'lu uçak, 080 istikametinde sola dönüş yapın.
It was a process of developing product that could stop and turn right and turn left.
Bu ; duracak, sağa dönecek sola dönecek bir ürün üretmekle ilgili bir süreçti.
Turn left at the corner.
Köşeden sola dönün.
When there's no one left to kill, they... they turn on each other.
Öldürecek biri kalmayınca birbirlerine saldırıyorlar.
Will you all turn around and lift your left foot, please?
Hepiniz arkanızı dönüp sol ayaklarınızı kaldırır mısınız lütfen?
You turn off your brain for a night, and all your left with the next day is a bad hangover, a sprained ankle...
Bir geceliğine beynini durdurusun, ve ertesi gün uyandığında tek sahip olduğun şey, kötü bir baş ağrısı, burkulmuş bir bilek ve bir ananastır...
LEFT UNCHECKED, THESE WORDS CAN TURN A SIMPLE DISAGREEMENT INTO A HURTFUL, EVEN A VIOLENT ENCOUNTER,
Kontrol edilmezse, böyle kelimeler basit bir anlaşmazlığı üzücü, hatta şiddetli bir karşılaşma haline getirebilir.
Turn to your left.
Sola dön.
I don't think she cares if we turn her parlor into a dogleg left.
Salonunu Dog-Leg *'e çevirmemizi umursayacağını sanmıyorum.
Just turn left and gun it!
Sola dön ve topukla.
I saw him turn left on Hamilton Street.
Hamilton Caddesinden sola döndü.
turn 617
turner 358
turning 53
turnip 21
turns 34
turned 68
turnbull 26
turn off the camera 22
turn around 2308
turn right 195
turner 358
turning 53
turnip 21
turns 34
turned 68
turnbull 26
turn off the camera 22
turn around 2308
turn right 195
turn it off 866
turn off the lights 57
turn on the light 36
turn it around 56
turn the page 31
turn left 178
turn on the lights 56
turn it up 174
turn back 89
turn it down 101
turn off the lights 57
turn on the light 36
turn it around 56
turn the page 31
turn left 178
turn on the lights 56
turn it up 174
turn back 89
turn it down 101