Turn it on traducir turco
2,486 traducción paralela
Turn it on.
Gidelim de açalım şunu.
- Yeah, turn it on.
- Evet, aç şunu.
Turn it on like this. Then put your hand on top of this and see. Oh!
Böyle çalıştırıyorsun ve elini buraya koyuyorsun.
I wonder if there's a way to turn it on... is this...
Bunu açmanın bir yolu var mı acaba? Bu...
Who the fuck are you? Turn it on.
- Sana kimsin dedim.
Turn it on, dolly.
Saldır bakalım şeker.
Turn it on.
Aç bakalım.
Or maybe they just didn't turn it on for me.
Belki benim için ışıklandırmayı unuttular.
Turn it on when you're moving.
Hareket edeceğin zaman aç.
Do you know how to turn it on?
Nasıl açılacağını biliyor musunuz?
Even so, how did they turn it on in the first place?
Öyle olsa bile onlar nasıl çalıştırdı?
The problem is you can't turn it on and off.
Sorun şu ki bu kafanıza göre açıp kapatabileceğiniz bir şey değildir.
Turn it on.
Aç.
Turn it on!
Aç dedim!
- Let's turn it on.
- Açalım haydi.
It helps the bacteria on the stalks to transfer evenly on to the blocks helping the blocks to ferment thoroughly and turn them white
Kalıplara sarılan her bir saptaki bakteriler tamamen mayalanıp beyazlaşmalarına yardımcı olur.
Nine, when you're in a corner like this, you turn it back on me.
Dokuz, işte bu şekilde köşeye sıkışınca, konuyu bana çeviriyorsun.
It's, you know, bull horns on the front, you know, 22 pistols that open the doors, and turn-of-the-century silver dollars all lining the car, and hand-tooled leather.
Önde megafonu var ve kapıları açan 22'lik bir tabancadır. 1890 ile 1910 yılları arasında her tarafı gümüş dolarlar olan bir araçtır, ve el aletli deridir.
Don't turn on the lights when it gets dark.
Hava kararınca, ışıkları açma.
Well, I have this phone that I just downloaded all this filth on, and I bring it into the shower and I turn the sound off, so I don't get caught.
Porno indirdiğim bir telefonum var ve onu banyoya getirip, sesini kapatıyorum ki yakalanmayayım.
He gets on the gas to stabilize the bike, but chops it mid turn.
Önce, motoru dengelemek için biraz gaz veriyor ama virajın ortasında kesiyor.
Once the throttle is cracked open, it is rolled on evenly, smoothly and continuously throughout the remainder of the turn.
Gaz bir kere açıldı mı, dönüşün sonuna kadar düzgün, dengeli ve sürekli bir şekilde gaz artırılır.
- Once the throttle is cracked open, it is rolled on evenly, smoothly and constantly throughout the remainder of the turn.
"the throttle is cracked open, it is rolled on evenly, smoothly and constantly throughout the remainder of the turn."
- Once the throttle is cracked open, it's rolled on evenly, smoothly and constantly throughout the remainder of the turn.
- Gaz bir kere açıldı mı, dönüşün sonuna kadar düzgün, dengeli ve sürekli bir şekilde gaz artırılır.
- I got it on that first turn But that double apex...
- İlk dönüşte becerdim. ... ama o ikili apekste...
- It says here, that are eleven things that are influenced by where you turn into a corner.
- Burada şöyle diyor. Hangi noktada dönüşe nerede başladığınızdan etkilenen on bir şey vardır.
It's plenty fast coming in, but slow on mid turn and exit.
Girişte çok hızlı ama dönüş içinde ve çıkışta daha yavaş.
On the later turn entry it's easier and safer, because more braking is done with less lean angle and it, most often, is completed earlier allowing the rider to get back on the gas.
Geç girilen bir çizgide dönüş daha kolay ve emniyetlidir, çünkü daha az yatmışken daha fazla fren uygulanabilir. ve frenleme genellikle daha erken bitirilir ve sürücü daha erken hızlanmaya geçebilir.
If you have to break in a turn because of an emergency, like debris or surprise decreasing radius, bringing the bike up as you do it your best hope for not washing out the front-end.
Bir dönemeçte yoldaki döküntüler veya daralan açı gibi bir acil durum nedeniyle fren yapmanız gerekirse, motoru dik konuma getirmek ön teker kaymasını önlemek için en iyi umudunuz olabilir.
Maybe it's like those drugged-up addicts you hear about... Turn psychotic and take on the strength of 10 men.
Belki de verildiğinden psikozlu hayvanlara dönmüşlerdir.
Go on, turn it off. You know, I can see...
Bunu görebiliyorum.
This is the on and off switch, but you leave it off until you make up your mind whether you want heat or you just want air, but none of it will work unless you push... turn it to the on position.
Bu açma kapama düğmesi ama sıcaklık mı yoksa sadece hava mı... istediğine karar verene kadar kapalı dursun ama açık konumuna getirmedikçe hiç biri çalışmaz.
A long, slow decline, getting older and weaker... till it has that funny smell... and starts driving around all day with the left-turn signal on?
Tuhaf bir koku salgılayıp bütün gün sol sinyali açık dolaşmaya başlayana kadar giderek yaşlanıp gücünü kaybettiği uzun ve yavaş bir çöküş mü?
Turn it back on.
Aç.
If you're trying to turn me on, it's working.
Beni tahrik etmeye çalışıyorsan işe yarıyor.
It's such a turn-on...
Azdırıyor beni.
Oh, we turn the cameras around on them. i get it.
Kameralarını onlara karşı kullanacağız.
You once told me, that no matter how much stress there is never turn to sleeping pills, one'll rely on it.
Bir keresinde bana demiştin ki, ne kadar stresli olsan da sakın ola uyku hapı kullanma. Hatırlatayım dedim.
And now I turn on a light, it is low voltage lighting but... explains the anxiety sleep I've had.
Şimdi farkına varıyorum, cılız da olsa farkına varıyorum gördüğüm rüyadaki kaygımı anlayabiliyorum.
Whenever I bring someone else into bed with me, it would turn on the bear.
Ne zaman yatağıma bir erkek getirsem o ayıcığı açardı.
I know it's early, but the radio says this might turn into a blizzard, so I was thinking we could work on the case for a couple of hours, and then leave early before traffic gets crazy.
Biliyorum henüz erken ama radyoya göre hava tipiye dönebilirmiş. Düşünüyordum da, dava üstünde bir iki saat çalışıp erkenden çıkar, trafiğe yakalanmadan kaçabiliriz.
Because 46th has construction on it. Turn here.
Çünkü 46'da yapım çalışması var.
♪ don't it turn you on?
* Tahrik etmiyor mu seni *
I've seen him on red kryptonite, and it may bring out his inner angst a little, but it doesn't turn him into this!
Onu kırmızı kryptonite'ten etkilenirken gördüm ve pişmanlıları ortaya çıkıyordu ama buna dönüşmüyordu!
Mrs. Latham, the first machine I turn on in the morning is the helium-neon laser,'cause it needs to warm up.
Bayan Latham, sabah laboratuarda çalıştırdığım ilk makine helyum neon lazer çünkü ısınması gerekiyor.
You mean you'd turn on the music and dance around while I do my homework and then you copy it?
Yani ben ders çalışacağım, sen müziği sonuna kadar açıp..,... dans edeceksin. Sonra da benim ödevimden kopya çekeceksin.
We all thought that I could turn the machine on. Maybe I can turn it off.
Onu çalıştırabiliyorsam belki kapatabilirim de.
d in the city where I'm from d d there are lovers to the dawn d Some keep warm the old-fashioned way. Who knew what a turn-on it would be
Bazıları, modası geçmiş yollarla ısınıyorlardı.
And I'd let her run with it, but the more I do, the more she seems to turn on me.
Ve buna göz yumabilirdim ama ben göz yumdukça bana daha çok düşman kesiliyor.
All right, so, uh, well, it sounds like you want to turn Ramsey on his own crew, pin the shooting on them?
Ramsey'yi ekibine karşı kışkırtmak için ateş açma olayını onlara yıkmaya mı niyetlisin?
Don't turn it off on my account.
Benim için kapatma.
turn it off 866
turn it around 56
turn it up 174
turn it down 101
turn it over 67
turn it 75
turn it back on 32
once 1546
online 141
only 1631
turn it around 56
turn it up 174
turn it down 101
turn it over 67
turn it 75
turn it back on 32
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
only you 239
one more time 797
one day 2293
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
only you 239
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
on our own 20
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
on our own 20