Love actually traducir turco
842 traducción paralela
CEO Joo Joong Won has been known for that first love curse, The wedding was broken several times, but I think this time he will actually marry.
Başkan Joo Joong Won'un ilk aşkının laneti yüzünden mi ne evliliği defalarca kez bozulmuş ama bu defa cidden evlenecek gibi.
I love everybody here and I... I wouldn't really like to leave... actually.
Buradaki herkesi seviyorum ve aslında buradan gitmek istemiyorum...
You know, he's actually telling people to love their enemies.
Ne de olsa, insanlara düşmanlarını sevmelerini söylüyor.
Actually he was gambling with this woman, but he was not in love with her.
Aslında bu kadınla kumar oynuyordu, ama kadına aşık değildi.
That explains a lot, actually. I love the Yankees too, and I lost my fiancée last year.
Bu, birçok şeyi açıklıyor. "Yankees" i ben de severim ve nişanlımı geçen sene kaybettim.
I actually want to rewrite the love scene.
Aslında, aşk sahnelerini yeniden yazmak istiyorum.
Actually, it's because I love music.
Gerçekte ise, müziği sevdiğim için.
I wasn't actually talking about that kind of love.
Ben aslında o türden bir sevgiden söz etmiyordum.
It's much better than actually making love.
Bu aslında seks yapmaktan çok daha iyidir.
What he actually said was, "Come with me and be my love, and we will some new pleasures prove."
Aslında tam olarak şöyle dedi, "Benimle gel ve aşkım ol, ve yeni zevk deryalarına dalalım."
They're love bites, actually.
Sevgi dolu ısırıklar aslında.
You know, Ellen, when I said I loved you, I didn't mean for you to get the impression that I actually love you.
Biliyorsun, Ellen, seni sevdiğimi söylediğimde, senin gerçekten seni sevdiğim izlenimine kapılmanı istememiştim.
Well, actually, I believe that you really only fall in love once.
- Aslında ben sadece bir defa aşık olmaya inanırım
Getting her to make love is like asking her to run the boston marathon, and then those times that we actually do go through with it,
Karımı sevişmeye razı etmek ondan Boston maratonu koşmasını istemek gibidir. Aslında buna rağmen sevişiyoruz onu kucaklayayım mı mumyalayayım mı bilemiyorum.
- Did you actually make love to her?
- Onunla seviştiniz mi?
You know, Cody, I was actually in love once myself.
Biliyor musun Cody, bir zamanlar ben de aşık oldum.
And if a girl like Deborah Anne Fimple... were actually in love with Michael... she wouldn't ask him out.
Ve eğer Deborah Anne Fimple gibi bir kız gerçekten Michael'a aşıksa ona bunu soramaz.
He falls in love with someone else while going with me, and he actually thinks I'm gonna go on cutting his hair.
Benimle birlikteyken bir başkasına aşık oluyor ve saçlarını kesmeye devam edeceğimi düşünüyor.
Can't, actually. I mean, I'd love to stay, but he's more adamant to get back than I am.
Yani kalmayı isterdim ama geri dönme konusunda o benden daha ısrarcı.
You actually love me?
Beni gerçekten seviyor musun?
Actually, I'm talking about love.
Aslında, Aşk hakkında konuşuyorum.
I never for a moment thought I was actually in love with him. - Until he met Margaret.
Bir an için bile ona aşık olduğumu düşünmedim.
Actually, I came here to tell you I love you.
Aslında, buraya seni seviyorum demeye geldim.
Actually, I can tell that Maria is a bit in love with you.
tecrübelerime dayanarak, söyleyebilirim ki maria sana aşık olmuş.
This is going to be the first time in my life that I can actually do something that I really love.
Çünkü hayatımda ilk kez..... gerçekten sevdiğim bir şey yapacağım.
( Man ) As if the pleasures of experiencing powerful orgasms and a lover's blissful cries weren't enough, good sex might actually help you prolong your life and that of the person you love.
Kuvvetli yaşanan bir orgazm ve eşinizin mutluluk çığıkları yetmezmiş gibi iyi bir seks, ayrıca ömrünüzü uzatmaya ve eşinizin size olan aşkını güçlendirmeye yardımcı olur.
Look, I'm not an expert on love, but I think in order to move on from Ronnie, you actually have to move on.
Ask konusunda uzman degilim ama Ronnie'yi bir kenara atip hayatina devam etmek istiyorsan gerçekten hayatina devam etmelisin.
Actually, love is more valuable in such a troubled world
Ama en çok kötü zamanlarda aşk daha çok derinleşiyor
Well, actually, there's only one and it's more of a love postcard from some brewery he visited.
Gerçi aslında sadece bir tane var ve o da aşk mektubundan ziyade görmeye gittiği bir bira fabrikasından gönderilmiş aşk kartpostalı.
Next time, instead of just smoking cigarettes in bed... do you think we could actually make love?
Bir daha ki sefere yatakta sadece sigara içmektense..... ilişkiye de girebiliriz aslında, olmaz mı?
You Love With Your Mind And Your Soul, Not Actually With Your Heart.
Aklınla ve ruhunla seviyorsun sahiden kalbinle değil.
" Actually, Lisa and I love Indian food.
Aslında Lisa ve ben Hint yemeği severiz.
They siphon all the fat out of your love handles and actually inject it into your wing-wang.
KalçaIarından yağ çekiyorlar... -... ve aletine enjekte ediyorlar.
When I listen to old music, it's one of the few times... when I actually have a kind of a love for humanity.
Eski müzikleri dinlediğim zamanlar, insanlığa karşı sevgi beslediğim nadir bulunan zamanlar oluyor.
- I don't think I've ever actually, if I really think about it... ever been in love, you know.
Gerçekten aşık olduğumu da hiç sanmıyorum.
Actually, I would love a soda.
- Aslında, bir soda çok iyi olurdu.
Even if I did get together with him, and this isn't saying I did or anything, but if I did, y'know that it wouldn't actually mean anything, I mean y'know that I really only love you,
Onunla beraber oldum diyelim, tabii, bu böyle bir şey yaptığım anlamına gelmesin, ama olduysam bile bunda başka anlamlar aranmamalı. Bir tek seni sevdiğimi biliyorsun, değil mi?
I would actually really love to.
Gerçekten de çok isterim.
Yes. Actually you both suffer from that ailment called Love.
Doğru söylüyorsun.Sende Romi gibi ikinizde uslanmaz bir aşıksınız.
I'm actually in love with you.
Ben sırf sana deli oluyorum.
No, me too, actually. I really love it.
Aslında ben de.
Er, I-I'd love that, but I, I've got my show in two minutes. Actually you don't.
İyi olurdu ama programım iki dakika sonra başlıyor.
That somebody could actually love you. That's what it is.
Birisinin seni gerçekten sevebileceğini kabul edemiyorsun.
Red is for love. Black... Actually...
Kırmızı aşk için, siyah...
I'm actually Cuervo's agent, I'd love to represent you too.
Cuervo'nun temsilcisiyim, seni de temsil etmek isterim.
But you and her, you guys actually never consummated, you know, this love that she speaks of?
Ama sen ve o, siz hiç onunla bahsettiği bu sevgiyi hiç gerçekten uygulamaya koymadınız değil mi?
Yes, but just this once, I'd actually love some cake.
Evet ama bu defa gerçekten kek istiyorum.
Actually, if it's possible, I love you more.
Aslında, mümkün olsa. Seni daha fazla severdim.
But then he became so fond of the peaceful ways of the deer that he actually grew to love them.
Ama sonra, geyiğin huzurlu yanlarını çok sever olmuş... aslında onları sevmeye başlamış.
Actually, he got very sick one day and... Why, I thought he would get better, but... It's just what happens with things that you love.
Aslında... bir gün çok hastalandı ve... şey, ben onun iyileşebileceğini düşündüm, ama... bu sadece sevdiğin şeylere olan şeydir.
No, Rahul. Actually, that boy isn't just the one I love... but he's also my best friend.
Hayır Rahul aslında o genç sadece sevdiğim kişi değil...
actually 30667
actually i do 31
actually i 20
actually yes 18
actually it is 16
actually no 45
love is in the air 29
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
actually i do 31
actually i 20
actually yes 18
actually it is 16
actually no 45
love is in the air 29
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love you too 190
love is 42
love you guys 28
love you more 28
love is all around 23
love of my life 39
love and happiness 17
love each other 30
love is kind 20
love you too 190
love is 42
love you guys 28
love you more 28
love is all around 23
love of my life 39
love and happiness 17
love each other 30
love is kind 20
love is patient 23
love conquers all 23
love ya 52
love it 389
love shack 29
love hurts 21
love at first sight 52
love letters 21
love them 37
love to 135
love conquers all 23
love ya 52
love it 389
love shack 29
love hurts 21
love at first sight 52
love letters 21
love them 37
love to 135