Make it yourself traducir turco
674 traducción paralela
Did you make it yourself? .
Onu kendin mi yaptın?
It's cheaper to make it yourself only nobody will deliver nowadays for our inflation money.
Kendin monte edersen daha ucuza mâl olur ancak, enflasyon yüzünden kimse bunu karşılayamaz.
Did you make it yourself?
Kendin mi diktin?
- Did you make it yourself?
Kendin mi yaptın? - Evet. - Çok lezzetli Carmen.
I think you'd better start learning how to make it yourself.
Sanırım artık kahvaltı hazırlamayı öğrenmelisin. Tamam, tamam.
Did you make it yourself?
Kendin mi yaptın?
Even if you were butt naked in front of me, it wouldn't make a difference. Don't get yourself confused.
Anadan doğma çıplak bile olsan, sana karşı bir şey hissetmezdim.
So, it's not just that you're slightly disappointed when I'm not around... but I make you fear and hate yourself?
Yanında olmadığımda kendini eksik hissetmemen değil de aslında seni korkutan biri miyim?
So, it's not just that you're slightly disappointed when I'm not around... but I actually make you fear and hate yourself?
Yanında olmadığımda kendini eksik hissetmemen değil de aslında seni korkutan biri miyim?
You better cross yourself, Manny, and make it double, because this is once you doubled-crossed yourself.
Kendine daha çok kız Manny, hatta ikiye katla, Çünkü bu kendine yaptığın ikinci kötülük.
It was bad enough your asking him here, but to make a spectacle of yourself.
Onu buraya çağırman yeterince kötüydü, bir de kendini teşhir ettin.
It will give me great pleasure... to see you make a fool of yourself before I throw you out of the house.
Seni evden atmadan önce ne kadar aptal olduğunu göstermekten mutluluk duyarım.
Dilg and Yates tried it you'll make yourself ridiculous with it too.
Dilg ve Yates denediler sen de gülünç olacaksın.
You're too intelligent to make up something I could check so easily... but you're intelligent enough to have broken it yourself to strengthen your story.
Doğruluğunu kolayca kontrol edebileceğim bir şeyi uyduracak kadar zekisin o radyoyu hikayenin inandırıcılığını güçlendirmek için, kendin bozmuş olabilirsin.
Why not make it easy on yourself and let him find out about me?
Kendine eziyet etmekten vazgeç ve bırak hakkımdaki herşeyi öğrensin.
How it is to hate yourself and your brother, Make him feel that he's guilty, That...
Kendinden ve kardeşinden nefret etmek suçluluk duymasına sebep olmak kendini suçlu hissetmek nasıldır?
Is it your new friends that make you so sure of yourself?
Neden bağırıyorsun? Biri sana arka mı çıkıyor?
Come on, Karl, make it easy for yourself.
Hadi Karl, kendi işini kolaylaştıracaksın.
Make it and hang yourself.
- Yakala ve asıl ona
It's not much but make yourself at home.
Çok fazla değil ama kendi eviniz gibi buyrun.
It's your decision, but if you make it you'll be no good to yourself or anybody else.
Bu senin kararın. Ama eğer yaparsan... Ne kendin için ne de bir başkası için yararı olmayacak.
Is it not a wonder, Kristen Thatcher, that God has seen fit to convert you and make you give yourself to Him?
Kristen Thatcher, Tanrı'nın senin ona varmak için, inancını değiştirmeni uygun bulduğu da bir mucize değil midir?
It's best you know before you make a fool of yourself.
Kendini aptal yerine koydurmadan öğrenmen en iyisi.
Luz, it's not like you to make a fool of yourself.
Luz, kendini aptal durumuna düşürmek sana hiç yakışmıyor.
You can make it a lot more quiet if you force yourself.
Şansını zorlarsan daha da sessiz olacak.
Dan, don't make it hard on yourself.
Dan, kendine insafsizlik etme.
Since you're allowed to make yourself comfortable during our show, I thought it only right that I be allowed to relax.
Gösterimimiz sırasında kendinizi rahat ettirdiğinize göre, ben de kendimi dinlendirmenin iyi olduğunu düşündüm.
It's one thing to make a fool out of yourself, but it's another thing to make a fool out of the police department and the town.
Kendini aptal yerine koyman başka bir şey, Ama tüm kasabayı ve polisi aptal yerine koyman bambaşka bir şey.
Make it easy on yourself.
Kendine acı çektirme.
You just can't make it by yourself.
İnsan tek başına yaşayamaz.
Make yourself into a claw. It will do you no good.
Kendini bir pençeye çevirsen bile, bu seni iyi yapmaz.
It will make it a lot easier on everybody and yourself if you give me your word of honor not to try to escape.
Eğer kaçmaya çalışmayacağına dair söz verirsen hepimizin işi kolaylaşır.
Don't be afraid, go on, make yourself do it.
Korkma, devam et, bunu yap.
Only two things to learn in my business : How to fake it, make it look real... and how to land so you don't hurt yourself.
Benim işimde öğrenilecek iki şey var... numara yapıp inandırıcı olmak... nasıI düşeceğini bilip bir yerini incitmemek.
Don't make it tougher on yourself!
Kendin için daha da zorlaştırma!
Jewel murdered her husband, and you could bring yourself to make both her and Charlotte suffer for it all these years?
Jewel kocasını öldürdü ve sen hem ona hem de Charlotte'a senelerce acı çektirmeyi hiç acımadan yapabildin öyle mi?
You can't make yourself say it, can you?
Bunu söyleyemiyorsun değil mi?
Still, you gotta count yourself lucky, considering those who didn't make it.
Yine de bunu yapamayanları düşününce kendini şanslı saymalısın.
Well, maybe because you're a doctor it'll make a difference but I suggest you watch yourself.
Belki de bir doktor olduğunuz için farklı davranır ama yine de dikkatli olmanızı öneririm.
If it seems too complicated, make it easy on yourself :
Çok karışık görünüyorsa, onu kendine göre kolaylaştırabilirsin :
It's worth it to make yourself comfortable.
Kendini rahat ettirmen için bu zahmete değer.
I'll get you the key, and you can Iock yourself up and make it a little easier.
Böylece için daha rahat eder.
You try to make yourself understood... to explain it's not the idea of a general strike you're criticizing... but merely the specific situation to which it's being applied.
Eleştirdiğin şeyin genel grev düşüncesi değil de yalnızca şu an uygulanmakta olan özel durum olduğunu anlamaya çalış.
I'll make it so noisy and disgusting... that even you'll be ashamed of yourself.
O kadar gürültülü ve iğrenç yapacağım ki sen bile kendinden utanacaksın.
Now, you can make it easy or tough on yourself.
İyilikle veya zorla.
Don't make it rough on yourself, Frank.
Boşuna ısrar etme, Frank.
Oh, my dear Graff, proclaiming yourself our leader does not necessarily make it so.
Sevgili Graff başarılı olabilmemiz için kendini lider ilan etmene gerek yok.
Mr. ith, don't you find it very difficult To make yourself understood? Yes, it is extremely difficult.
Anlaşılmanızı sağlamakta çok zorluk çekmiyor musunuz?
Make it easy on yourself.
Senin için kolaylaşrımak amacıyla.
Make yourself a soup with it.
Sen onunla kendine çorba yap.
Make it easy on yourself, Murph.
Kendini bu kadar kasma Murph.
make it happen 119
make it rain 28
make it count 38
make it work 61
make it last 17
make it up 16
make it two 94
make it stop 329
make it so 49
make it 257
make it rain 28
make it count 38
make it work 61
make it last 17
make it up 16
make it two 94
make it stop 329
make it so 49
make it 257
make it look good 18
make it better 21
make it quick 271
make it right 27
make it look like an accident 16
make it fast 95
make it good 37
make it a double 43
make it hurt 16
make it go away 36
make it better 21
make it quick 271
make it right 27
make it look like an accident 16
make it fast 95
make it good 37
make it a double 43
make it hurt 16
make it go away 36