Make me traducir turco
45,573 traducción paralela
How's that make me feel?
Beni nasıl mı hissettiriyor?
Don't make me hurt you.
Canını acıttırma bana. Acıttırma!
Don't make me hurt you.
Canını acıttırma bana.
And, yeah, you bet strangers make me nervous as you would be, if you'd just got out of prison.
Evet, yabancılar beni gerçekten geriyor hapisten yeni çıkmış olsan seni de gererdi.
Don't make me come down there, you punk.
Beni aşağı indirtme serseri!
Should you ever make me angry
Beni sinirlendirir misin
Why can't you just make me feel better?
Neden daha iyi hissettirmiyorsun?
Can you just please be my parent and make me feel better?
Sadece lütfen benim ebeveynim olabiliyor musun Ve beni daha iyi hissettiriyor musun?
And they would make me feel so much better.
Ve beni çok daha iyi hissettirirlerdi.
Don't make me tase you!
- Elektrik şoku vermek zorunda bıraktırma!
So what does that make me?
Bu beni ne hale getiriyor?
How can I be strong when you make me so weak?
Sen beni bu kadar zayıf düşürürken nasıl güçlü olabilirim?
Why do you make me do this, boy?
Neden bana bunu yaptırıyorsun evlat?
All they ever do is make me feel more alone.
Tek yaptıkları, kendimi daha yalnız hissetmemi sağlamak.
They make me feel better somehow.
Kendimi daha iyi hissettiriyor.
Don't make me laugh, man.
Beni güldürme adamım
There were some flaws, I know, but my plan to make me a hero was so...
Bazı kusurlar vardı, biliyorum, Ama beni bir kahraman yapmayı planladım...
- Because you make me nervous.
- Çünkü beni sinirlendiriyorsun.
Your mother tried to make me promise I wouldn't hurt you.
Size zarar vermeyeceğime dair annenize söz verdim.
- Don't make me beg.
- Beni yalvartma.
You can't make me, punk.
Hayatta giydiremezsin serseri.
You make me human, Tulsa.
Beni insana dönüştürdün Tulsa.
Please don't make me say it.
Lütfen bana bunu söyletme.
Make me.
Söndürt...
This does make me feel better.
Bu gerçekten moralimi düzeltti.
- Does it make me look good?
- Beni iyi gösteriyor mu?
Tell me what it is, and I'll make it stop.
Söyle ki durdurayım.
To me, those are the moments that make life worth living.
Bana göre, bunlar hayatın değerini yaşatan anlardır.
Do you want me to make you feel better?
Kendimi daha iyi hissettirmemi ister misiniz?
Sheikh's only ever talked to me, so I'll make the introduction.
Şeyh sadece benimle konuştu. Ben sizi tanıştıracağım.
Sing with me, as those who feel led make their way to the altar.
Birlikte şarkıyı söyleyelim kendilerini sunağı bulmaya adamışlar dibi.
We're gonna make it, just stay with me, okay?
Başaracağız benimle kal Kate tamam mı?
Make Mommy proud for me.
Annen benimle gurur duysun.
Just make sure you text me the account number right away.
Sadece hesap numarasını doğru gönderdiğinden emin ol.
Tell me, when you make love, does he make you wear an owl costume?
Seviştiğiniz zaman, sana baykuş kostümü giydiriyor mu?
- Make sure you call me, yeah?
- Beni ara, tamam mı?
What difference does it make to me whether your parents are married or not.
Annenle babanın evli olup olmamasından bana ne?
I will make you obey me.
Seni ben yarattım ve benim emirlerimi uygulayacaksın.
Believe me, nothing make a man feel better than a woman
İnan bana, hiçbir şey bir insanı bir kadından daha iyi hissettirmez
Make sure you don't give me an opportunity
Bana bir fırsat vermediğinden emin ol.
Let me make you a little more cozy.
Seni biraz daha rahat ettireyim.
I know now it's time for me to make some changes changes!
Artık bazı değişikler yapmam gerektiğini çok iyi biliyorum Değişiklik mi!
I mean I knew his career was stuck in the..... berty find a came from the rusty bump bump wait for me in the dark make it in mark bump bump and that's the way done it's not a fun bump bump
Belkide şuanda bile bitti Kariyerinin batağa saplandığını..... Berty bir paslı geldi rusty baam baam
But you convinced me that we could make history.
Ama sen beni tarih inşa edebileceğimize ikna ettin.
Give me the code, mave, and I'll make sure the greatest salvage company in the world lives to fight another day.
Bana kodu ver, mave. Ve emin olacağım En büyük kurtarma şirketi dünyada Başka bir güne karşı savaşmak için yaşar.
Do you want me to make you guys some tea?
Size çay yapmamı ister misiniz?
He's trying to make it easy for me to kill him.
Onu öldürmemi kolaylaştırmaya çalışıyor.
You gonna make me?
Zorla mı ya?
♪ Excuse me, can I make this train fly? ♪
İzninizle bu treni uçurabilir miyim?
Explain to me exactly what Dougie did to make him owe you money.
Bana Dougie'nin size borçlanmak için tam olarak ne yaptığını anlatın.
That reminds me of that call I have to make.
- Hatırladım da, bir yeri aramam gerekiyordu.
make me proud 45
make me happy 23
make me an offer 34
make me laugh 18
make me lose my breath 18
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
make me happy 23
make me an offer 34
make me laugh 18
make me lose my breath 18
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499