Make me proud traducir turco
352 traducción paralela
When I came home, I needed something to make me proud.
Eve dönünce, bu hâlimi sürdürecek bir şey olsun istedim.
But I know your performance under your new commander will make me proud of you,
fakat yeni komutanınızla da başarılı olacağınıza inanıyorum. bu beni onurlandıracaktır... aslında ben her zaman sizlerle gurur duydum.
Someday, you'll surely make me proud
Güzel. Birgün beni kesinlikle onurlandıracaksın.
Make me proud of you.
Beni gururlandır. Deneyeceğim baba.
Make me proud.
Beni gururlandırın.
I love you and you make me proud.
Seni seviyorum ve seninle gurur duyuyorum.
Now, do what I do... and say what I say... and make me proud.
Şimdi benim yaptığımı yapın söylediğimi söyleyin ve beni gururlandırın.
You're gonna make me proud.
Ve beni gururlandıracaksınız.
You make me proud to be in the same army with a man with your character.
Gösterdiğiniz gayret, sizinle birlikte olduğumdan dolayı gurur vermiştir.
You don't make me proud to be a human!
İnsan olduğuma pişman oluyorum!
You make me proud to be an American, I swear.
Amerikalı olduğum için beni gururlandırıyorsun.
You're gonna stay here and make me proud of you, Sergeant Hazard!
Olduğunuz yerde kalıyor ve sizinle gurur duymamı sağlıyorsunuz, Çavuş Hazard!
Make me proud.
Yüzümü kara çıkarma.
Wanna make me proud, kid?
Beni gururlandırmak ister misin, evlat?
Make me proud.
Beni gururlandır.
Make me proud!
Beni gurulandır!
I know you'll make me proud.
Beni gururlandıracağını biliyorum.
Make me proud of you, Thomas.
Seninle gurur duymamı sağla.
Make me proud of the name you carry.
Taşıdığın adla gurur duymamı sağla.
Make me proud!
Gururlandır beni!
Make me proud, son.
Yüzümü kara çıkarma, oğlum.
"Make me proud. Love, Daddy." That's sweet.
"Beni gururlandır.Sevgilerle Baban." Bu çok hoş.
If you can get your picture taken with King Kong Bundy, our idol, you're in. Son make me proud.
Idolümüz olan King Kong Bundy ile..... fotoğraf çektirebilirsen... kulübe girersin.
Make me proud of you, my son.
Beni gururlandır, oğlum.
All the ideals that make me proud of being a Nazi... they came not from Hitler... not from Goebbels... but from you.
Nazi olmakla gurur duymamı sağlayan tüm idealler Hitler'den değil Goebbels'de değil senden geldi.
Now make me proud to have done business with you and let these people go.
Şimdi seninle iş yaptığım için gurur duymamı sağla ve bu insanların gitmesine izin ver.
Keep them interested, and make me proud. You've got two veils!
- Onunların ilgisini çek ve seninle gurur duymamı sağla.
I've been trying to do things that I thought would make you proud of me.
Benimle gurur duymanızı sağlayabilecek işler yapmaya uğraşıyordum.
"To my new star, who will make me very proud of her. Jonathan."
"Beni onurlandıran yıldızıma, Jonathan"
" I will try to make you proud of me.
"Benimle gurur duymanı sağlayacağım."
- I'll make you proud of me, Corinna.
- Benimle gurur duyacaksin Corinna.
I didn't buy the Big Muddy to make the major proud of me.
Büyük Çamur'u Başkan benimle gurur duysun diye almadım.
I have written to Gretchen in this kind of detail, to prepare her for it, and she has assured me she's proud of me, and it will make no difference.
Yeniden yapılmış elmacık kemikleri. Onu buna hazırlamak için Gretchen'e bazı Detaylar yazdım... Ve benimle gurur duyacağına söz verdi, Ve bu hiçbir fark yaratmayacak.
Never - not once - did they ever make me feel proud of where I was born.
Hiçbir zaman, bir kere bile olsun doğduğum yerle gurur duymamı sağlamadılar.
For once, I could make Angela proud of me.
Bir kez olsun, Angela'nın benimle gurur duymasını sağlayabilirim.
But I've changed a lot, Dad. And I just hope I can make you real proud of me from now on.
Tek ümidim şu andan itibaren benimle gurur duymanı sağlayabilmek.
Son, you make me feel very proud.
Oğlum, çok gurur duydum.
Son, you make me feel very proud.
Oğlum, beni çok gururlu hissettirdin.
I'll make sure you're proud of me.
Lütfen inan bana anne. Benimle gurur duyacaksın.
But if there was someone in this universe I could choose to be like, someone who I would want to make proud of me it's you.
Ama bu evrende onun gibi olmayı seçeceğim biri varsa, onun benimle gurur duymasını isteyeceğim biri... o, sizsiniz.
I want to do nothing. I want to be nothing. Oh, Kelly, you make me so proud.
75 dolar vermene bağlı, daha sonra beni tanıyan birine rastladım, ve o beni parayla gördü, ona borcum olan 50 doları vermek zorunda kaldım.
I'll make you proud of me yet.
Benimle gurur duymanı sağlayacağım.
Hey, I'm still gonna make you proud of me.
Yine de benimle gurur duymanı sağlayacağım.
I'll make you proud of me.
Benimle gurur duyacaksın.
When you see me passing It ought to make you proud
Beni geçerk en gördüğünde Gurur duymalısın bundan
Well, I'll make you proud of me, Daddy.
Tamam, benimle gurur duymanı sağlayacağım, babacığım.
I'm trying to make you proud of me again.
Benimle yeniden gurur duyman için.
- I knew, someday you'd make me proud!
- Biliyordum, birgün beni gururlandıracağını biliyordum!
You will make me very proud... very proud, won't you, David?
Beni gururlandıracaksın... epey gururlandıracaksın, Değil mi, David?
- I'll make you proud of me.
- Benimle gurur duyacaksın.
Make me proud.
- Bastır Sonics.
make me happy 23
make me 142
make me an offer 34
make me laugh 18
make me lose my breath 18
proud 122
proud of you 89
proud of yourself 20
make your move 45
make it happen 119
make me 142
make me an offer 34
make me laugh 18
make me lose my breath 18
proud 122
proud of you 89
proud of yourself 20
make your move 45
make it happen 119
make some noise 52
make a wish 235
make sense 40
make it rain 28
make it count 38
make a difference 25
make it work 61
make it last 17
make it up 16
make it two 94
make a wish 235
make sense 40
make it rain 28
make it count 38
make a difference 25
make it work 61
make it last 17
make it up 16
make it two 94