Must be important traducir turco
417 traducción paralela
Must be important.
Epey önemli olmalı.
This must be important.
Önemli olmalı.
I say Holmes, this man, Durrei, must be important.
Holmes şu adam, Durrei, önemli biri olmalı.
Hello Sergeant, Your phone call must be important to bring me over this time of the night.
Merhaba Çavuş, beni gecenin bu saatinde buraya getirecek kadar önemli bir şey için aramış olmalısınız.
If it's a special meeting it must be important.
Ya gerekli bir toplantıysa önemli olmalı.
It must be important.
Önemli bir pozisyonda olmalısınız.
Then it must be important.
Öyleyse önemli bir şey olmalı.
- I don't know. Must be important.
- Bilmiyorum ama önemli olmalı.
Must be important, that you wait after dark.
Bu karanlıkta beklediğine göre önemli olmalı.
He must be important, that gentleman, o ver there.
Çok ilginç. Herhalde çok önemli biri.
Must be important.
Önemli bir şey var herhalde.
Must be looking for somebody important.
Önemli birini arıyor olmalılar.
Must be something pretty important, getting me in here in the middle of the game.
Oyunun ortasında beni buraya getirdiğine göre önemli bir şey olmalı.
It must be very important to keep you up so late.
Bu saatte ayakta olduğuna göre çok önemli olmalı.
He'll join us, I know, just as soon as he's finished his conversation on the telephone, which I'm sure must be terribly important.
Çok önemli olduğundan emin olduğum... telefon görüşmesini bitirir bitirmez... bize katılacağını biliyorum.
This letter is so important to Mademoiselle Deluzy I must be sure that you are entirely pleased.
Bu mektup Matmazel Deluzy için çok önemli tamamen memnun olduğuna emin olmalıyım.
She's a born painter and might be an important one, but she must eat and also prefers a roof over her head to being out in the rain and snow.
Doğuştan yetenekli bir ressamdır ve bir gün meşhur olabilir, ama karnını doyurması gerekiyor ve karda yağmurda açıkta kalmamak için bir çatı altında olmak istiyor.
These are important matters Dr. curie and the world must be told about them.
Bunlar önemli durumlar Dr. curie ve dünya buları bilmeli.
Well, we must be pretty important. Or else awfully dangerous.
Bir hayli önemli ya da çok tehlikeli kişiler olmalıyız.
- She must be very important.
- Çok önemli biri olmalı.
The man behind her must be really important.
Arkasındaki adam gerçekten önemli biri olmalı.
Must be an important guy.
Önemli biri olmalı.
Louis, I'm sorry to worry you when you must be so busy but I have a piece of important news.
Louis, böyle meşgul olduğun bir anda seni rahatsız etmek istemezdim ancak sana önemli haberlerim var.
- She must be pretty important.
- Çok önemli biri olmalı.
It must be awfully important, like a party or something.
Geç kaldım! Geç kaldım! - Çok önemli olmalı!
You know, it must be pretty exciting to be so important.
Önemli bir insan olmak, heyecanlı olmalı.
It must be a pretty important date to run off without eating.
Yemeden gideceğine göre çok önemli bir buluşma olmalı.
Must be something important to get you on a plane.
Seni uçağa bindirmek için önemli bir şey olmalı.
The important thing is that you got away. For that we must be grateful.
Önemli olan kurtulmuş olman, onun icin minnet duymalıyız.
And return we must, for on Venus important minerals were discovered that would be of vast benefit to our civilization.
Fakat oraya dönmek zorundayız. Çünkü Venüs'te, uygarlığımıza... büyük fayda sağlayacak önemli mineraller keşfedildi.
Must have something mighty important on your mind to be paying us a visit in this heat.
Bu sıcakta bizi ziyaret ettiğine göre aklında çok önemli bir şey olmalı.
The religious life must be more important to you than your love of medicine.
Dini hayat, ilaçlara olan aşkından daha önemli olmalı.
Then it must be someone very important.
Çok önemli biri olmalı.
It must be an important message from Sparta.
Sparta'dan önemli bir mesaj olmalı.
I figured if they went to the trouble to contact George Washington, you must be somebody very important indeed.
Böylece ben de, George Washington'la bağlantı kurmaya zahmet ediyorlarsa gerçekten önemli birisi olmalısın diye düşündüm.
It must be something important to bring you here.
Seni buraya getiren önemli bir şey olmalı.
Oh, must be a very important mission that sends you off in such a hurry.
Bu kadar acele ettiğine göre önemli olmalı.
Everything must be desperately important and meaningful...
Her şey hayati, her şey önemli, her şey anlamlı...
At court, I must be very important!
Önemli biri olmalıyım.
It must be very important or they wouldn't have sent him.
Çok önemli olsa gerek, yoksa onu yollamazlardı.
- I guess the speeches must be pretty important.
Konuşmalar çok önemli olmalı sanırım.
She must be beautiful, but more important, she must be refined.
Güzel, ama daha önemlisi zarif olmalıdır.
Those men up there must be pretty important.
Oradaki adamlar oldukça önemli olmalı.
Septimus, wherever we may be from, you must believe that it is one of our most important laws that none of us interfere with the affairs of others.
Nereden olduğumuz önemli değil ama en önemli kanunumuz hiçbirimiz başkalarının iç işlerine karışmayız.
You must be some important dude.
Sen önemli bir kafa adam olmalısın.
So there must be an important thing missing from your puzzle.
Önemli bir parça eksik olmalı.
But more important, she must be protected.
Korunması gerek. Zaten bir kez saldırıya uğradı.
Something important must be happening.
Önemli bir şey olmuş olmalı.
Must be somebody pretty important in that car.
O vagonda önemli birisi olmalı.
Father says it's an important shipment and must be delivered immediately.
Babam çok önemli bir sipariş olduğunu ve hemen ulaştırılması gerektiğini söylüyor.
Though we can envy him, whoever he is and might be tempted to be bitter at our losing we must remember there are more important things.
O her kimse ona imreniyoruz ve belki bizim acımız onu baştan çıkarır ve unutmamalıyız ki bundan daha önemli şeyler var.
must be nice 94
must be 169
must be hard 20
important 159
important things 24
important people 16
must go 22
must i 60
must have 30
must have been 56
must be 169
must be hard 20
important 159
important things 24
important people 16
must go 22
must i 60
must have 30
must have been 56