My health traducir turco
1,209 traducción paralela
Quite near my health farm, actually, and with much the same effect.
Benim kaplıcama da çok yakın aslında. Ve neredeyse aynı etkiyi yaptı.
Why else would I not care about my health? "
Neden sağlığım için endişe edeyim ki.
At least I've got my health.
En azından sağlığım yerinde.
What does a Harley Street specialist know about my health?
Harley Street uzmanı benim sağlık durumumdan ne anlar?
Yes, for my health...
Evet. Sırtıma iyi geliyor.
Do you think I'm doin'this for my health?
Sence bunu kendi sağlığım için mi yapıyorum?
Cousin, my report said that my health is alright I want to celebrate with you at first, but, Auntie said the weather is fine the restaurant is busy these days
Kuzen, hastaneden raporumu aldım, sağlığım yerindeymiş. Seninle bunu kutlarız diye düşünüyordum ama teyzem, havaların düzeldiğini ve son zamanlarda lokantada işlerin yoğunlaştığını söyledi.
And because of that... I almost lost my health.
Ben de o yüzden sağlığımı kaybettim.
You don't ask about my health or my career.
Sen nasıl bir arkadaşsın?
I Know what's good for my health.
Ne zaman istersem içerim! Beni hiçbir şeyden mahrum edemezsin!
I'm not going in there, mate, I value my health too much.
İçeri girmiyorum dostum, sağlığıma önem veriyorum.
If you care about my health.
Eğer sağlığımı düşünüyorsan tabii.
- My health is fine.
- Sağlığım iyi.
My health... - is a problem.
- Sağlık... problemlerim var.
I have my health.
Ben sağlıklıyım.
My nephew and my wife are concerned about my health.
Yeğenim ve karımın sağlığımla ilgili endişeleri var.
I'd like to charge that Dimoxinil stuff to my health insurance.
Ben Dimoxinil'i sağlık sigortama ödetmek istiyorum.
They worry about my health, Captain.
Sağlığımdan endişe ediyorlar Kaptan.
Drink to my health.
Sıhhatime iç!
Hey, look, if you think I'd come all the way down here for my health, you're out of your mind.
Buraya gevezelik olsun diye gelmedim. - Aklını kaçırmışsın.
I stopped talking back... when it became hazardous to my health, you know?
O sağlığım için tehlikeli olduğundan beri onunla konuşmayı bıraktım, beni anlıyor musun?
My health has been hateful.
Sağlığım pek iyi değildi.
Plus the hours and the food and the bad vibes... kind of took a toll on my health.
geçen saatler ve saçma yemekler ve kötü heyecan sağlığımı aldı götürdü.
Will you drink my health?
Sağlığıma içecek misin?
To help ensure that my health programs may be continued.
Sağlık programlarımın devamlılığını garanti altına almak için.
My health failed.
Sağlığım bozuldu.
- At least I got my health.
- En azından sağlığım yerinde.
Well, I've already got my health.
En azından sağlığım yerinde.
My Health Was Still Poor.
Sağlığım hala kötüydü.
It's my father's failing health that's upsetting her.
Onu asıl üzen babamın kötüye giden sağlık durumu.
Luckily, my health...
Neyse ki sağlığım...
My name is Mike Brady, and I am the county health inspector, and like I was trying to tell the mayor, we have a very serious situation on our hands here.
Benim adım Mike Brady ve ben ilçe halk sağlığı Müfettişiyim. Ve ben belediye başkanına durumu anlatmaya çalışıyorum burada bizim elimizde çok ciddi bir durum var.
For three days, Marielle has been my guardian angel hiding me, nursing me back to health.
Üç gün boyunca Marielle benim koruyucu meleğim oldu,..... beni sakladı, iyileşmemi sağladı.
I'm going to be drinking my own health when he's gone the way of the dodo.
O tarih olduğunda ben sağlığıma içeceğim.
The health inspector came out... and told me that I was dressing my rabbits in a unsanitary condition.
Bir görevli geldi ve tavşanlarımın sağlıksız ortamlarda yaşadıklarını söyledi.
Not now, my little health shake.
- Şimdi olmaz sağlıklı içeceğim!
It'll be a book in my honor for saving your life and nursing you back to health.
Bu kitabı hayatını kurtardığım ve seni iyileştirdiğim için bana ithaf edeceksin.
Two years ago, I was working in a health-food store, still teaching and trying to perform on my own.
İki yıl önce bir sağlıklı gıda dükkânında çalışıyordum. Eğitim veriyor, gösteriler yapıyorum.
But my mother's health was not so good
Ama annemin sağlığı çok iyi değildi.
Look you, Elaine Schulman, daughter of Charles and Maxine Schulman, you're the person I will love and honour in sickness and, preferably, in health, in Manhattan, preferably on the Upper West Side, for the rest of my life.
Bana bak Charles ve Maxine Schulman'ın biricik kızı Elaine Schulman, Sen hastalıkta ve tercihen sağlıkta, Manhattan'da ve Yukarı Batı yakada hayatım boyunca seveceğim tek kişisin.
Captain, I give you my word, I am in perfect health.
Kaptan, sizi temin ederim ki, sağlığım kusursuz.
- No, I'm here for my health.
- Hayır, geçerken uğradım.
To Your health, my dear!
Sağlığına, hayatım!
Look, buddy, I'd put my emotional health up against anyone's.
Bak, dostum, benim duygusal sağlığım herkesinkinden önde gelir.
Said the country was good for my bad health.
Taşranın bozuk sağlığım için iyi olduğunu söyledi.
And my mother, the way her health is right now...
Ve annem, sağlık durumu da bozuk...
in sickness and in health, to love and to cherish... till death us do part. And thereto I pledge thee my troth.
Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek seveceğime söz veriyorum.
My sister-in-law, Lady Clarke, it is very badly of health.
Yengem, Lady Clarke'ın sağlığı çok kötü durumda.
And at this stage of my life, with my own fragile health,
Ve hayatımın bu aşamasında, kendi kırılgan sağlığım ile.
After the riot, my father's health deteriorated badly.
isyandan sonra babamin saglik durumu çok kOtülesti.
And we would go to his girlfriend's house... my fifth grade health teacher.
Oysa biz, babamın sevgilisinin evine giderdik. Beşinci sınıfların beden eğitimi öğretmeniydi.
health 115
healthy 188
health and safety 26
health insurance 26
health care 24
health inspector 16
my heart hurts 22
my heart is broken 19
my heart 277
my hero 182
healthy 188
health and safety 26
health insurance 26
health care 24
health inspector 16
my heart hurts 22
my heart is broken 19
my heart 277
my hero 182