Never you mind traducir turco
1,253 traducción paralela
- Never you mind.
- Seni ilgilendirmez.
Never you mind.
- Bunu boş ver.
- Never you mind.
- Boşverin.
Oh, never you mind.
Orasını boşver.
Well, never you mind, Quasimodo.
Sen bunu düşünme, Quasimodo.
- Never you mind.
- Sen orayı boşver.
- Never you mind.
- Boş ver sen.
- What did you do, fall in? - Never mind.
- Ne oldu, düştün mü?
But when I'm through with you, your mind will never recover.
Ama seninle işim bittiğinde, zihnin asla kendine gelemeyecek.
I know. But I think in his mind, you were the reason that he and Deanna never got together.
Biliyorum ama bence ona göre Deanna ile bir araya gelememesinin sebebi sendin.
Never mind! You weren't supposed to say anything.
- Hiçbir şey söylememen gerekiyordu.
You're finished, but never mind.
Sen bittin, ama boşver.
You never mind.
Sen dert etme.
I know you Danes take pride in making things as complicated as possible. Never mind that.
Siz Danimarkalılar'ın işleri daha karmaşık hale getirmekten gurur duyduğunuzu bilirim.
Never mind, you are so oblivious.
Boş ver, farkında değilsin.
Never mind what you thought.
Düşündüğünün önemi yok.
- Never mind. You got family here.
- Aldırma, burada senin bir ailen var.
- You didn't ask. - I didn't ask because it just never entered my mind.
- Hiç aklıma gelmedi de ondan.
Have you sprung from the skies, buddy? Never mind that.
Sen gökten mi düştün, dostum?
Never mind. You wouldn't believe me anyway.
Nasıl olsa bana inanmıyorsun.
If you don't want to, never mind.
Eğer istemiyorsan, unut gitsin.
Look, Atticus... as long as you're in such a forgiving mood maybe you wouldn't mind staying here until I get back. Be glad to. Never been in a place this nice.
Memnun olurum, hiç böyle iyi bir yerde bulunmamıştım.
Never mind, I'll wait for you!
aldırış etme, senin için bekliyorum!
Yeah, you know, just... Never mind.
Evet, her neyse.
You could never turn Tony's mind against me, Leah, d'you hear me?
Hiçbir zaman Tony'nin düşüncelerini bana karşı dönüştüremedin! Leah, beni duydun mui?
'Cause if you're not perfect, never mind the yelling and the screaming and the firing.
- Nasıl? Çünkü, kusursuz olmazsan, bağırmak, çığlık atmak ve kovmak, sorun olmaz.
- Never mind about that, will you, Nate?
- Sen onu düşünme, Nate.
If you're going to get sensitive, never mind.
Bu kadar alınacaksanız, boş verin.
You know, Captain, I don't mind telling you something the other Tuvok never would.
Diğer Tuvok'un, asla size söyleyemeyeceği, anlatmak niyetinde olmadığımı biliyorsunuz, Kaptan.
You may have my body, but you'II never have my mind.
Bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla. ( Bizim Türk filmlerinden çalmışlar. : ) ) ) )
Do you mean the possibility of leaving this case has never entered your mind?
Bu davadan vazgeçme ihtimali hiç aklından geçmedi mi yani?
Now wait, you fatty...! Never mind.
Bekle, şişko.
- Never mind... - I don't want to do this. Don't worry if you don't understand.
Anlamadığın için endişelenme bugün yapmamız şart değil.
- The thought never crossed my mind. - You did think of it.
- Bu düşünce hiç aklımdan geçmedi.
Never mind, I can help you in the intervals.
Neyse, aralarda sana yardımcı olurum.
Even though in your mind, you never intended to keep that promise.
Aklınızda olmasına rağmen, o vaadi tutmayı hiç düşünmediniz.
Don't you never mind, flo.
Sen kafana takma, Flo.
Can you get her... Hold her while I get... Never mind.
Ben evden çantamı alırken onu tutabilir misin?
You know, never mind.
Biliyor musunuz, boş verin.
Never mind if you're going to get snippy.
Eğer asabileşeceksen yapmana gerek yok.
Well, mind you, I would never say this if it weren't for Eddie's sake, but comparatively speaking, Dr. Crane, you have the most to be depressed about.
Eddie söz konusu olmasa bunu asla söylemezdim Doktor Crane ama bence depresyonda olması gereken biri varsa o sizsiniz.
Well, never mind that. You know, it's kind of fun to finally be out here.
- Boş ver onu Sonunda burada olmak eğlenceli.
- Are you saying he was set up? - Never mind, Beecher.
Ona tuzak kurulduğunu mu söylüyorsun?
- What do you mean? - Never mind.
Senin içeceğinden fazla kaçırmışlar.
Never mind, son, you might meet him if you carry on like that.
Merak etme evlat, böyle devam edersen onunla tanisabilirsin.
Never mind me. You better be in town to clear Mr. Truitt's name.
- Bay Truitt'i aklamaya mı geldin?
Mind you, I've never actually been on the receiving end of any of those conversations.
Elbette bu sohbetlerde adı geçen kişi ben olmazdım.
"Never mind if they come or not, I'll support you myself!"
"Gelip gelmemelerini dert etmeyin. Ben size yardımda bulunurum."
Never mind, if you don't have it.
Yoksa da önemli değil.
I told you you shouldn't have- - Well, never mind.
Sana söyledim... Neyse, boşver.
- Never mind. Look... You've gotta hide.
Bak... saklanman gerekiyor.
you mind if i 42
you mind 242
you mind if i take a look 18
you mind if i come in 25
mind 439
mindy 774
minded 447
mind over matter 19
mind the gap 34
mind your head 41
you mind 242
you mind if i take a look 18
you mind if i come in 25
mind 439
mindy 774
minded 447
mind over matter 19
mind the gap 34
mind your head 41
mind your own business 391
mind yourself 33
mind your manners 33
mind your business 83
mind control 21
minding my own business 39
mind you 638
mind how you go 28
mind if i 32
mind if i join you 109
mind yourself 33
mind your manners 33
mind your business 83
mind control 21
minding my own business 39
mind you 638
mind how you go 28
mind if i 32
mind if i join you 109