English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / No survivors

No survivors traducir turco

372 traducción paralela
You said there were no survivors!
Kurtulan olmadığını söyledin!
I do not want no survivors!
Kimse kaçmasın!
They'll think there were no survivors and give up the search.
Kurtulan olmadığını görünce araştırmayı bırakacaklar.
" Seamen said no survivors remained aboard Viking.
" Denizciler Viking'den kurtulan olmadığını belirtti.
No signs of live, no survivors.
Hiç hayat emaresi yok, kurtulan yok.
No survivors returned to Egypt.
Kalanlar Mısır'a dönemedi.
Captain Crane, if we waste any time at all here there may be no survivors left anywhere in the world.
Kaptan Crane, biraz daha zaman kaybedersek, dünya üzerinde kurtarılacak başka kimse kalmayabilir.
There are no survivors.
Kurtulan yok.
- No survivors at all?
- Kurtulan yok mu?
No survivors. No encampment.
Ne kazazede ne de bir kamp vardı.
- No survivors, no bodies either.
- Ne hayatta kalan ne de ceset var.
We had expected to find no survivors of the agricultural colony there.
Oradaki tarım kolonisinden geriye kimsenin kalmadığını düşünmüştük.
No survivors.
Sağ kalan yok.
There're no survivors, Comrade General.
Hayatta kalan yok demektir, Yoldaş General.
There will be no survivors.
Hayatta kalan olmaz!
No survivors either.
Kurtulan da olmazdı.
Leave no survivors.
Canlı bırakmayın.
No survivors.
Canlı bırakmayın.
Under me. There can be no survivors.
Hiç kimse sağ kalmamalı.
There can be no survivors.
Hiçkimse hayatta kalamaz.
On that warm September day, there were no survivors.
O ılık Eylül gününde, kimse kurtulmayı başaramadı.
Be sure there's no survivors.
Biri bile canlı kalmasın.
No survivors!
Canlı kimse kalmasın!
No survivors. No trace of them.
Kurtulan da, onlardan en ufak bir iz de istemiyorum.
During the period of a month... we searched 15,000 kilometers of ground and this alien city but found no survivors.
Bir aylık süre boyunca... 15.000 kilometrekare yer ve bu yabancı şehri aradık ama hiç kurtulan bulamadık.
When Donovan and Philip fight, I'll make sure there are no survivors.
Donovan ve Phillip dövüştüklerinde, kimsenin kurtulmadığından emin olacağım.
When Donovan and Philip fight, I'll make sure there are no survivors.
Donovan ve Philip dövüştüklerinde, kimsenin kurtulmadığından emin olacağım.
Where you came from are no survivors left.
Geldiğiniz yerden başka hayatta kalan olmadı.
There is no survivors encampment, Number One.
Birinci Bölgede hayatta kalan yok.
There will be no survivors!
Buradan sağ çıkan olmayacak. - Şimdi mi?
The Dread Pirate Roberts takes no survivors.
Korkunç Korsan Roberts kimseyi sağ bırakmaz.
There are no survivors.
Sağ kalan yok.
- The survivors? - No, sir.
- Kesinlikle, efendim.
There are no survivors.
Hiç kurtulan olmuyor.
He circled the spot and found no signs of any survivors "
O noktada daireler çizdiklerini ve kurtulan olmadığını belirttiler "
- No witnesses or survivors?
- Olayı gören ya da kurtulan yok mu?
Sure no survivors ever turned up, Murph?
Hiç kimsenin kurtulmadığından emin misin Murph?
There were no survivors onboard the "Lorelei".
Lorelai'da kurtulan olmamıştı.
So far there's been no report on the possibility of survivors.
Şu ana kadar kurtulan yolcu bilgisine yer verilmedi.
There's no way that survivors of the Akizuki clan would go to Yamana, the enemy territory.
Gördüğün gibi Akizuki Klanı'nın hayatta kalan fertlerinin Yamana'ya gidebilmeleri için, düşman bölgesinden geçmek dışında bir çareleri yok.
If- - no- - when you win your victory tomorrow... presumably the survivors will be auctioned off... in order to pay for the expenses of this heroic expedition.
Eğer yarın zaferi - - hayır- - Yarın zaferi kazandığınızda... bu şanlı seferin masraflarını karşılamak için... hayatta kalanlar herhalde açık artırmaya çıkarılacak.
No search for survivors on Ice Floe Delta.
Bankiz Delta üstündeki kazazedeleri aramamak.
No chance for the survivors, I suppose.
Hayatta kalanların hiç şansı yok sanırım.
There are no written records or survivors.
Ne yazılı kaydı ne de bugünlere kalan bir tanığı var.
However, under current law, survivors of court-martialed soldiers receive no benefits at all.
Ancak, yürürlükteki yasaya göre, hayatta kalanlara askeri mahkeme hiç bir yarar sağlamadı.
I need not tell the survivors of many hard-fought battles who remained steadfast to the last that I have consented to this result from no mistrust of them but feeling that devotion could accomplish nothing that could compensate for the loss that attends the continuance.
Bu zor savaşta son ana kadar sadık kalan ve sağ olan askerlere bu karara razı olmamın sebebinin onlara güvenmemem değil, ama devam etmemiz halinde bu sadakatın kayıpları karşılayamayacak olması olduğunu söylememe gerek yok.
No other survivors sighted.
Başka kurtulan gözükmüyor.
I had no idea that there were any other survivors.
Başka kurtulanlar olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Yes, of course. Well, we've received no notification of survivors.
Evet tabii, ama henüz sağ kalan olup olmadığına dair bir haber alamadık.
There's no reason for us to bring those people or any other survivors back here.
Bu insanları veya hayatta kalan başkalarını buraya getirmemiz için bir sebep yok.
Not without any indication of survivors, no.
Hayatta kalanlara dair bir işaret gelmezse, hayır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]