Nobody knows anything traducir turco
148 traducción paralela
Nobody knows anything but you.
Her şeyi bir tek sen mi biliyorsun?
Nobody knows anything about her love, except all of Upper New York.
New York'un yüksek tabakası ve Manhattan'ın fakirleri hariç... kimse onun aşkı hakkında bir şey bilmiyor.
Don't think nobody knows anything but her.
Her şeyi o bilir.
And they've got a lot of hills, where you can buy a house and nobody knows anything about it.
Ev alabileceğin bir sürü tepelikleri de var, ve bu vukuatı kimse bilemez.
Nobody knows anything. Almost used up my whole furlough looking for my wife.
Neredeyse tüm iznimi karımı bulmak için harcadım.
Are you sure nobody knows anything?
Kimsenin bir şey bilmediğinden emin misin?
I'm sure nobody knows anything...
Bir şey bilinmediğinden...
- Nobody knows anything.
- Kimse bilmiyor.
- No'nobody knows anything for sure.
- Hayır, kimse kesin bir şey bilmiyor.
Nobody knows anything.
Kimse bilmiyor.
And nobody knows anything.
ve kimse bir şey bilmiyor.
Nobody knows anything about her.
Kimse hakkında bir şey bilmiyor.
Nobody knows anything about the two of us here.
Kimse ikimiz hakkında bir şey bilmiyor burada.
Nobody knows anything about a Philippine relief expedition.
Filipinlilere yardım gönderme konusunda kimsi bir şey bilmiyor.
No, nobody knows anything...
- Hayır, kimse bir şey bilmiyor.
Nobody knows anything.
- Hayır!
Nobody knows anything.
Kimse bir şey bilmiyor.
But nobody knows anything for sure.
Ama kimse kesin olarak bilmiyor.
So nobody knows anything.
Kimse hiç bir şey anlayamaz.
Nobody knows anything, okay?
Kimse hiçbir şey bilmiyor, oldu mu?
Nobody knows anything about Hungarians.
Kimse Macarlar hakkında bir şey bilmez.
But nobody knows anything
- Bunu kimse bilmiyor.
Nobody knows anything about her.
Onun hakkında hiç bir şey bilmiyorlar.
And nobody knows anything?
Ve kimse bir şey bilmiyor mu?
Joe, nobody knows anything.
Joe, kimsenin birşeyden haberi yok.
That's the problem. Nobody knows anything about anybody.
Hadi ama, onunla filmde çalışmıştınız.
And the fact that It was a better time then... and people knew what they were supposed to do... and how to make the world better. Now, nobody knows anything.
Dünyanın daha iyi bir yer olması için insanlar ne yapması gerektini... ve iyi bir zamanın olduğunu biliyordu.
But nobody knows anything Important.
İnsanlar sınıfta oturup başkalarının hakkında notlar yazıyor.
Nobody knows anything, not even that fed doctor down there.
- Neler oluyor? Kimse bir şey bilmiyor, federallerin yolladığı doktor bile.
Lim took care of the business by himself. Nobody knows anything.
Lim işlerini kendi hallediyordu.
Then again, he says, when it comes to backs nobody knows anything, really.
Ama, iş bele gelince kimsenin bir şey bilmediğini de söyledi.
Nobody knows anything!
Kimse bir şey bilmiyor!
And nobody knows anything about it.
Kimse bunun hakkında bir şey bilmiyor.
Nobody knows anything.
Kimse hiçbirşey bilmiyor.
I asked around. Nobody knows anything about it. You know?
Etrafa sordum, kimse birşey bilmiyor
Nobody knows anything.
- Kimse bir şey bilmiyor.
Nobody knows anything about it but the name
İlsim aslında... Hiç kimse adı dışında bir şey bilmiyor.
- Nobody knows anything.
- Kimse birşey bilmiyor.
So, basically what you're saying is that nobody knows anything.
Bu durumda kimsenin bir şey bilmediğini söylüyorsun..
.. bringing to the attention of the public generally a culture that exists in our society that nobody knows anything about.
Kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Toplumumuzda, kimsenin hakkında bir şey bilmediği bir grup var.
Nobody says anything, attempts anything, knows anything.
Ama kimse bir şey söylemiyor, bir şey yapmıyor, hiçbir şey bilmiyor!
Nobody knows who he is, where he's from, or anything.
Onun kim olduğunu, nereden geldiğini, ya da hakkında bir şey bilen yok.
Everybody knows, but nobody says anything.
Herkes biliyor ama kimse bir şey söylemiyor.
- Nobody knows anything.
- Kimsenin bir şey bildiği yok.
Look, nobody around here knows anything about this.
Bak, etrafımdaki kimse bunun hakkında hiçbir şey bilmiyor.
You know, he said nobody in Hollywood knows anything.
Biliyor musun, o demiş ki ; Hollywood'da kimse bir şey bilmez.
It's easy. You know, nobody around here knows anything about her family.
Buradaki hiç kimse onun ailesi hakkında bir şey bilmiyor.
Nobody knows me as anything else.
Beni başka türlü kimse tanımaz.
Everybody knows about it and nobody says anything about it.
Herkes bunu biliyor, ama kimse bu konuda konuşmuyor.
EVERYBODY KNOWS WHY, NOBODY SAYS ANYTHING.
Herkes sebebini biliyor, Kimse bir şey demiyor.
Nobody knows how anything works, just so long as it keeps working.
Kimse hiç birşeyin nasıl çalıştığını bilmiyor, çalıştığı sürece sorun yok.
nobody knows 308
nobody knows why 16
nobody knows where he is 19
anything you want 299
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything you can do 21
anything can happen 91
nobody knows why 16
nobody knows where he is 19
anything you want 299
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything you can do 21
anything can happen 91
anything you need 253
anything for you 105
anything goes 61
anything else you need 38
anything for me 24
anything you say 115
anything missing 28
anything at all 445
anything else i can get you 16
anything's possible 153
anything for you 105
anything goes 61
anything else you need 38
anything for me 24
anything you say 115
anything missing 28
anything at all 445
anything else i can get you 16
anything's possible 153