Northern traducir turco
2,807 traducción paralela
Maybe it was the northern light, how it changed.
Belki de kuzey ışıklarının değişkenliği bunda bir etkendi.
Mine's always grown northern hemisphere.
Benim ki hep kuzey yarımküre istikametine doğru uzar.
The northern enemy's advancing, so Keaton sets fire to a bridge.
Kuzeyliler ilerlemektedir ve Buster, köprüyü havaya uçurur.
He wrote : I'm just back from Hikida, the northern island.
Şöyle yazmış : " Kuzey adası Hokkaido'dan yeni döndüm.
Shut up, you northern monkey!
- Siktir o zaman. Kapa çeneni maymun surat.
Politicians from the U.S., Canada and Mexico, under the title of the Security and Prosperity Partnership, have been working on the northern part, of what could arguably be called plans for an American Union.
A.B., Kanada ve Meksika'dan politikacılar, Güvenlik ve Refah Ortaklığı başlığı altında, tartışarak Amerika Birliği planları diyebileceğimiz kuzey bölgesinde çalışıyorlar.
In 2007, the U.S. Department of Agriculture and Homeland Security funded a proposed project - the aerial spray over 7 million people, in urban areas of northern California.
2007'de, ABD Kamu Güvenlik Teşkilatı önerilmiş proje kurdu - Kuzey Kaliforniya'nın kentsel alanlarındaki 7 milyondan fazla insana havadan sprey püskürtmek.
Second-most northern battle in the Civil War.
İç savaşta ikinci en kuzeydeki savaş.
Big mad props to Gettysburg. Was it, however, the most northern battle of the Civil War?
Gettysburg'e saygım var ancak iç savaşta en kuzeydeki savaş mıydı?
Was it the second-most northern?
İkinci en kuzeydeki savaş mıydı?
Apparently, Dr. Brennan spoke to one of the storm chasers, who said that 99 % of all tornadoes in the northern hemisphere rotate in a counterclockwise direction.
Görünüşe göre, Dr. Brennan fırtına takipçilerinden biri ile konuşmuş. Dediğine göre kuzey yarımküredeki kasırgaların yüzde 99'u saat yönünün tersine dönüyormuş.
The storm chasers said that virtually every tornado in the northern hemisphere rotates counterclockwise.
Fırtına takipçisinin dediğine göre kuzey yarım küredeki neredeyse tüm kasırgalar saat yönünün tersine dönüyor.
We need to strengthen all our outlying defences, as Odin's raids prove but it is the Northern borders that are vulnerable.
Odin'in akınındaki gibi, çevredeki savunmalarımızı güçlendirmeliyiz ama kuzeydeki sınırlar saldırıya açık.
I mean, I didn't pretend to be rich or anything but, um, about five years ago, I was traveling through Northern California. I stopped in this small town.
Yani zengin gibi davranmamıştı ama yaklaşık 5 yıl önce Kuzey Kaliforniya'dan geçerken küçük bir kasabada durdum.
A drone missile hit and destroyed part of a compound in the mountains of Northern Iraq.
Pliotsuz bir uçaktan atılan füze, Kuzey Irak'taki bir yerleşkeyi yerle bir etti.
At 4 : 42 p.m. local time, a drone missile hit and destroyed part of a compound 120 miles northeast of Mosul in the mountains of Northern Iraq from which Abu Nazir, the leader of the IPLA, is believed
Yerel saatle 16.42'de pilotsuz bir uçaktan atılan füze ile Musul merkezinin 150 km uzağındaki bir bölge yerle bir oldu. IPLA'in lideri Abu Nazır'ın dağdan bu operasyonu emrettiğini düşünüyoruz.
At 4 : 42 p.m. a drone missile hit and destroyed part of a compound in the mountains of northern Iraq.
4 : 42'de pilotsuz bir uçaktan atılan füze, Kuzey Irak'taki bir yerleşkeyi yerle bir etti.
The Northern forces were outnumbered, and they were on the run.
Kuzey kuvvetlerinin sayısı azdı ve kaçtılar.
General Meade, the Northern general, he drew a line out there and he gave instructions to his troops to defend it at all costs.
General Meade, Kuzey kuvvetleri generali oraya bir çizgi çekti ve bütün askerlere ne pahasına olursa olsun o tepeyi savunmaları emrini verdi.
His son died in a drone strike in northern Iraq.
Oğlu Irak'ta insansız hava uçakları saldırısında öldü.
We'll get the other guy, end the threat here in Northern California.
Diğer adamı da bulup Kuzey Kaliforniya'daki tehditi ortadan kaldıracağız.
I'm Lincoln Potter, federal prosecutor, Assistant U.S. Attorney, Northern California district.
Ben Lincoln Potter, Kuzey Kaliforniya federal savcısı.
But in northern Africa, modern-day Egypt is submerged beneath an ancient sea.
Ancak Kuzey Afrika'da modern dünyanın Mısır'ı antik denizin altında yer alıyordu.
We knew Khaled monitored al-Qaeda's operations in Sudan for the northern government.
Khaled'in, Kuzey hükümeti için El-Kaide'yi gözetlediğini biliyorduk.
Khaled burned all documents linking the Northern Sudanese government to al-Qaeda.
Khaled, Kuzey hükümetinin El-Kaide ile olan bağlantılarını yok etti.
All the way up in to the northern areas of our County.
Şu an havada bekliyor gibi görünüyor. Kuzeyimize tüm ekipler akın etti.
They are among the most numerous seabirds in the Northern Hemisphere.
Kuzey yarımküredeki en kalabalık denizkuşu türünden biri.
In recent years, stronger winds blowing over the Southern Ocean have brought warmer air to the 800 mile-long finger of land that forms the northern extremity of the Antarctic continent.
Son zamanlarda, Güney Okyanusu üzerinden esen güçlü rüzgârlar Antarktika kıtasının kuzey uzantısını oluşturan 1,300 kilometre uzunluktaki yarımadaya sıcak hava getirdi.
Inland, the northern rivers are still locked in ice.
İç kısımlarda, kuzey nehirleri hâlâ buza hapsolmuş durumda.
The northern part of the Earth is now tilting towards the sun, and all around the Arctic, the sea ice continues its retreat.
Dünya'nın kuzey bölümü artık güneşe doğru dönüyor. Kuzey kutup bölgesi boyunca, deniz buzu çekilmeye devam ediyor.
The 100-mile-long island of South Georgia lies on the northern fringe of Antarctica.
160 kilometre uzunluktaki Güney Georgia adası Antarktika'nın kuzey sınırında uzanır.
The summer melt, as it moves south, arrives first at the Antarctic Peninsula, the most northern tip of the continent.
Erime güneye doğru ilerlerken ilk önce Antarktika Yarımadası'na ulaşıyor. Kıtanın en kuzey ucu.
The first humans in the Arctic believed the Northern Lights, or Aurora Borealis, were dancing spirits.
İlk Arktik insanları Kuzey Işıkları'nın, yani Aurora Borealis'in dans eden ruhlar olduğuna inanıyordu.
A big aurora storm contains enough energy to knock out satellite communications and power supplies across the Northern Hemisphere.
Büyük bir Aurora fırtınasında kuzey yarımküre boyunca elektriği ve uydu iletişimini kesecek kadar enerji vardır.
These in northern Canada are the largest and most powerful in the world and they are setting out to hunt.
Kuzey Kanada'da bulunan bu tür dünyanın en büyüğü ve güçlüsüdür. Ve ava hazırlanıyorlar.
The northern forests are a crossroads for seasonal visitors and Arctic specialists.
Kuzey ormanları mevsimlik ziyaretçiler ve arktik uzmanları için bir kavşak noktasıdır.
But size, for the bison of Northern Canada, is in fact their salvation.
Ama Kuzey Kanada'daki bizonları kurtaran şey de büyüklükleridir.
Midwinter in the northern forests.
Kuzey ormanlarında kış ortası.
Above the Arctic, the Aurora Borealis, the Northern Lights.
Kuzey Kutbu'nda, Aurora Borealis : Kuzey Işıkları.
Some of the coldest conditions experienced were near the Arctic circle in Northern Canada.
Karşılaşılan en soğuk koşullardan bazıları Kuzey Kanada'da, kutup dairesi yakınlarındaydı.
Uh, guys, let's follow the northern lights.
Millet, Kuzey Işıkları'nı takip edelim bence.
The northern lights! North.
Kuzey Işıkları!
They're carving out their territory in Northern Queens and now the Bronx.
Kuzey Queens ve şimdi de Bronx'ta bölgelerini oluşturuyorlar.
The area code- - that's northern Maryland.
Alan koduna bakılırsa Kuzey Maryland.
One of our RBs on the northern perimeter just spotted the Phoenix convoy.
Gözlemcilerimizden biri kuzey bölgesinde bir Phoenix konvoyunu tespit etti.
There's a rumor she's been up in the northern mountains,
Söylentilere göre, kuzeydeki dağlardaymış.
It's because that Northern woman in Newcastle or Leeds or wherever has had to get through the winter and the dark, a thing you know nothing about.
Bunun nedeni, Kuzeyli kadınlar, Newcastle'da veya Leeds'te veya her neredeyse kışın içinden geçmek zorundadırlar ve karanlığın, hakkında hiç bir şey bilmediğiniz şey.
We believe that the two suspects of the Istanbul attack, Yahya Atuf and Mahmud Tütüncü, are hiding in Northern Iraq.
İstanbul eylemi faillerinden Yahya Atuf ve Mahmut Tütüncü'nün, Kuzey Irak'ta olduklarını düşünüyoruz.
Mr. Rifat, the health aid vehicles we've sent to Northern Iraq returned to Mardin sir.
- Rıfat Bey, Kuzey Irak'a gönderdiğimiz sağlık araçları Mardin'e geri döndüler efendim.
Bülent and I are flying to Northern Iraq tomorrow.
Biz yarın sabah Bülent ile beraber Kuzey Irak'a gideceğiz.
Well, in northern liberties, with at least 50 grand in cash, the natives would call him a criminal.
Northern liberties'de 50 binlik nakit paran varsa yerlileri ona suçlu gözüyle bakar.
northern light 22
north 417
northman 49
northwest 51
northeast 38
northwestern 16
north carolina 83
north america 24
north korea 68
north dakota 52
north 417
northman 49
northwest 51
northeast 38
northwestern 16
north carolina 83
north america 24
north korea 68
north dakota 52