Not angry traducir turco
1,969 traducción paralela
I'm not angry, Ma. I'm just sad.
Kızgın değilim anne, sadece üzgünüm.
Now that is not angry.
Şu adama bak bu sinirli falan değil.
Oh, I'm not angry.
- Ben öfkeli değilim.
I'm not angry.
Öfkeli değilim ben!
Don't tell me you're not angry.
Kızgın olmadığını söyleme bana.
- You're not angry, are you? - Nonsense!
- Bozulmadın değil mi?
She goes with another guy and is insulted that I'm not angry at her or him.
Başka bir adamla gidiyor ve ona kızgın olmamam küçük düşürücü.
Tell me you're still not angry at me?
Söylesene bana hala kızgın mısın?
You are not angry at her?
Ona kızgın değil misin?
Just let your anger out, instead of having that strange expression on your face. I'm not angry.
Yüzünde böyle tuhaf bir ifade takınacağına kız.
Not angry, my love.
Kızma, aşkım
- Then you are not angry?
- Öyleyse kızgın değilsin?
- I am not angry.
- Değilim
I'm not angry, Charlie.
Kızgın değilim.
No, I'm not angry. Not anymore.
Hayır, kızgın değilim, artık değilim.
See, I'm not angry.
İzle, öfkeli değilim.
- You're not angry with me? - For leaving Norfolk?
Norfolk'tan ayrıldığım için bana kızmadın mı?
You are not angry with me?
Bana kızgın değil misin?
Why are you not angry?
Neden kız mıyorsun?
And i'm not angry now.
Ama artık kızgın değilim.
Franta, the whole situation, it was unbearable... I'm not angry with you.
Franta, bu durum dayanılmazdı- - Sana kızgın değilim. Umarım iyi bir kişisindir.
Let's just hope they're not angry drunks.
Umalım ki sarhoşken kızgın olmasınlar.
I mean, i'm not angry anymore.
Artık kızgın değilim. Bunu geride bıraktım.
It's not angry, it's just screaming.
Kızgın değil, sadece haykırıyor.
I'm not angry.
Kızgın değilim.
You are not angry?
Sen kızgın değil misin?
I know you're upset about renee, but getting angry at me is not going to make it go any faster.
Renee konusunda sinirlisiniz ama bana kızmanız işleri daha iyi hâle sokmaz.
I was really angry at you, but you didn't deserve that. I'm not gonna lie.
Yalan söylemeyeceğim.
I'm angry at you for not caring about the only thing left that matters to me.
Şu hayatta benim için önemi kalan son şeyi önemsemediğinden kızgınım sana.
It's not you he's angry at.
Baban sana kızgın değil.
Angry souls do just about everything to escape purgatory. Therefore they say that the wicked not rest.
Onun aç ruhlardan ve araf azabından bebeği için bir haftalığına kaçacağı söylenir.
Him to be angry with me here.. not my fault
Bana kızma.. burda olman onun suçu benim değil
If I'm not home, he gets angry, you know... if he knows I'm here.
Evde olmazsam sinirleniyor. - Burada olduğumu öğrenirse...
Not angry.
Yo yo yo
I was angry that you came home for something you needed... and not to see me.
Eve, beni görmek için değil de ihtiyacın olan bir şeyi almak için gelmene kızmıştım.
You called me, and you were really angry at me, and I got scared, so I had Dwight take the fall. But now it turns out that it's a great idea, and Dwight will not confess.
Sen beni aradın ve bana kızgındın ben de korktum, Dwight'ın üstlenmesini istedim ama belli oldu ki gerçekten harika bir fikirmiş ve Dwight itiraf etmiyor.
Maybe part of the reason she's so angry is because maybe for the first time in her life she knows that... what she wants... is not what you want.
Belki bu kadar öfkeli olmasının bir sebebi de hayatında ilk defa bir şey yapmak istemesi ve yapmayı istediği şeyin senin istediğin bir şey olmaması.
After I told him I had cancer, he got really anxious, and asked me what my plan was. I told him I didn't have a plan and he got angry and accused me of not taking care of myself.
Ona kanser olduğumu söyledikten sonra çok endişelendi ve bana planımın ne olduğunu sordu, ben de bir planım olmadığını söyledim o da sinirlendi ve beni kendime bakmamakla suçladı.
not that I blame him, But if he looked half as angry as he sounded...
Bunun için onu suçlayamam, Ama sesinin yarısı kadar sinirli görünüyorsa...
I just want somebody to listen and to not be angry that I'm not content, because I'm not.
Sadece birinin dinlemesini istiyorum ve mutlu olmadığım için kızgın değilim çünkü mutlu değilim.
We should not make them angry.
Geriden döneceğiz.
You promise not to get angry?
Kızmayacağına söz verir misin?
Not as angry or reactive.
Eskisi kadar öfkeli ya da Tepkisel değilim.
Sarah, I know you're angry, but... You apologize to me will not help you.
Sarah, kızgın olduğunu biliyorum, ama... senden özür dilemem, sana yardımcı olmayacak.
I'm not scared, I'm angry.
Ben korkmuyorum, sadece kızgınım.
That made me angry, not stupid.
Bu beni sinirli yaptı. Aptal değil.
I think it's'cause you're angry you're not gonna have one.
Sanırım öfkeli olduğun için böyle bir şey olmayacak.
Look, I understand you're angry. But you can't not talk to me.
bak, bana kızgın olmanı anlıyorum, ama benimle konuşabilirsin.
And you're gonna get that whether you're angry at Daddy and me or not.
Bana ve babana kızsan da kızmasan da bu olacak.
She has a daughter, and she's not really that able To move on with her life because she's so distraught and angry Over the circumstances of his death.
Bir kızı var, ve o gerçekten hayatına bu şekilde devam edecek durumda değil çünkü kocasının ölümünden dolayı perişan ve çok sinirli.
I wanna be honest with you and it's... it's really hard to tell someone that you're jealous of them because it's not that I'm angry with you or that I'm...
Ve bu... Birine onu kıskandığını söylemek gerçekten çok zordur. Çünkü bu sana kızgın olmak...
angry 344
not allowed 48
not at all 5606
not anymore 2246
not at the moment 148
not again 976
not at home 25
not a soul 80
not a lot 168
not a chance 697
not allowed 48
not at all 5606
not anymore 2246
not at the moment 148
not again 976
not at home 25
not a soul 80
not a lot 168
not a chance 697
not a bit 123
not all at once 17
not a bad idea 73
not at 40
not at this time 60
not another word 129
not always 307
not a clue 146
not at first 142
not a big deal 105
not all at once 17
not a bad idea 73
not at 40
not at this time 60
not another word 129
not always 307
not a clue 146
not at first 142
not a big deal 105
not a 133
not a chance in hell 32
not a thing 280
not at night 20
not all of us 56
not all 133
not all of them 194
not all of it 125
not a good time 105
not at the same time 17
not a chance in hell 32
not a thing 280
not at night 20
not all of us 56
not all 133
not all of them 194
not all of it 125
not a good time 105
not at the same time 17