Not dad traducir turco
6,030 traducción paralela
Dad's not gonna be able to be here today.
- Baban, bugün burada olamayacak.
She will not abide Mrs. Forbes, our governess.
- Artık dadısı Bayan Forbes'te kalmayacak.
- NOT NOW, DAD.
Şimdi olmaz, baba.
- not a dad, dad. - Russ : From now on, I am all friend.
- Şu andan itibaren arkadaşınım.
Tell him you know Nick Burkhardt and that he's not interested in any of this. Where's your dad?
Nick Burkhardt'ı tanıdığını ve bu işle ilgilenmediğini söyle gitsin.
My dad can be a jerk, but he's not gonna let us die out in the forest.
Babam denyo olabilir ama bizim bir ormanda ölmemize izin vermez.
- Not without my dad and the others. Come on, guys.
Babam ve diğerleri olmadan değil.
Dad, you're not being very nice.
- Baba, kibar davranmıyorsun.
So... Your dad told me you're not going back to school today.
Baban bana bugün okula gitmeyeceğini söyledi.
Dad, you are not old...
Baba, yaşlı değilsin sen...
Dad, you're not the coach!
Baba, senden antrenör olmaz!
This is not the old country, dad.
İşler eskisi gibi değil baba.
I said, "Please just take my dad, not my mom."
" Lütfen babamı al, annemi alma.
Mom, do you have Dad's number or not?
Anne sende babamın numarası var mı, yok mu?
Not with dad down there.
Babam aşağıdayken olmaz.
Look, I get that you resented that dad gave me the business, but do not go destroying how we all make a living because you need to prove yourself.
Babamın, işleri bana devretmesine içerlemeni anlıyorum ama kendini ispatlayacaksın diye ekmek teknemizi de batırma.
GIRL : No, Dad, they only pull you over if you're not speeding.
Hayır baba, hız yapmadığında kenara çekiyorlar zaten.
Yeah, I keep telling you, Dad, it's not a start if it doesn't go anywhere.
Evet, diyip duruyorum baba. Eğer bir yere gitmeyecekse bu bir başlangıç değildir.
Plus, I'm not sure if I'm ready to be a dad.
Dahası, baba olmaya hazır mıyım bilmiyorum.
Could your dad not... drive you over here?
Babam seni buraya getiremez mi?
He's not your dad.
O senin baban değil.
Your dad's kind of not leaving.
Babanız ayrılmak istemiyor.
Dad, I'm not lying.
- Yalan söylemiyorum baba.
I mean, not like if your dad abandoned you for 20 years, but still pretty upsetting.
Gerçi baban 20 senedir seni terk etmiş değil ama gene de üzücüydü.
- Dad, I am not gonna...
- Baba kesinlikle...
Not you and Dad!
Sen ve babam değil!
Emily, I just got back, my dad's not going to let me out for sleepovers.
Emily, daha yeni döndüm. Babam başkalarında yatıya kalmalara izin vermeyecektir.
My dad's not here. You're the one that I wanted to see.
Seni görmek istedim.
I'm not going with you. I'm going with my dad.
Seninle gelmiyorum Babamla gideceğim.
You will not believe what Dad just said.
Babamın biraz önce söylediklerine inanamayacaksınız.
Must have accidentally dictated when you and dad were talking.
Siz babamla konuşurken yanlışlıkla not etmiş olmalı.
No, dad, it's not a gay emergency!
Hayır baba, eşcinsellerin acil durumu değil.
But in America, it's considered a very bad thing to have children before you get married. Dad, that's not even true.
Belki burada gelenekler farklıdır ama Amerika'da evlenmeden önce çocuk sahibi olmak kötü bir şey olarak kabul edilir.
Come on. I'm not your dad.
Yapma, ben baban değilim.
It's not company funds, dad. It's my funds.
Şirketin parası değil baba, benim param.
It's not your concern, dad.
- Senin sorunun değil baba.
Since I did well on my exam, I will ask my dad to buy it.
Sınavdan iyi not aldığım için babama almasını söyleyeceğim.
And I never got an answer if you're gonna talk to dad or not.
Ben de babamla konuşacak mısın sorusuna cevap alamadım.
I-I'm not supposed to beat dad at anything.
Babamı hiçbir şeyde yenmemeliyim.
You're not my dad.
- Sen babam değilsin.
I... I love her. My dad's not very well, so I broughts his whiskey.
Onu seviyorum ve onla olmak istiyorum ama geçimimizi de sağlamak istiyorum.
Hey, your dad's not wasted any time getting back in the saddle, has he?
Baban eyer üstünde dönerek hiç zaman kaybetmiyor değil mi?
'Cause my dad's not talked to her yet.
Çünkü babam henüz onunla konuşmadı.
Apparently dad knows about Sylmar and does not approve.
Anlaşılan baba Sylmar'ı biliyor ve onaylamıyor.
My... my dad's not even letting me keep the Camaro. Yeah, well, my dad might've, but I'll never know, since I didn't get a chance to do the kick.
Benim... babam beni Camaro tutmak icar bile değil.
I need to... I'm not chatting, dad.
- Sohbet etmiyorum baba.
Dad, that's not what he's asking.
- Baba, sorduğu o değil.
- No, No, you can't invite me dad and not Ros.
Evet, beni ve babamı davet edip Ros'u etmezsen olmaz.
I'm not a stranger, I'm your dad.
Ben yabancı değilim, babanım senin.
Maybe we should tell my granny that you're not off your head on drugs and that you are my dad.
- Ne? Anneanneme, kafanın iyi olmadığını ve babam olduğunu söyleyelim bence.
Can you please not tell Jay and dad?
Lütfen Jay'e babama söyleme.
daddy 8904
dada 130
dads 44
daddy's girl 16
daddy's home 125
daddy loves you 25
daddy issues 21
daddy's little girl 17
daddies 20
daddy's coming 27
dada 130
dads 44
daddy's girl 16
daddy's home 125
daddy loves you 25
daddy issues 21
daddy's little girl 17
daddies 20
daddy's coming 27
daddy's here 81
daddy frank 21
dad's 24
dad's home 22
dad said 22
dad's dead 45
dad was right 20
dad's here 32
dad's right 23
dad died 19
daddy frank 21
dad's 24
dad's home 22
dad said 22
dad's dead 45
dad was right 20
dad's here 32
dad's right 23
dad died 19
not dead 136
not done 22
not down 33
not directly 86
not drunk 16
not down here 16
not deaf 24
not drugs 19
not death 21
not dr 22
not done 22
not down 33
not directly 86
not drunk 16
not down here 16
not deaf 24
not drugs 19
not death 21
not dr 22