Not drugs traducir turco
1,079 traducción paralela
- It's not drugs.
- Hayır uyuşturucu değil.
Not drugs. Just a little blue thing celebrities take to help them perform.
Hap değil Lois, sadece ünlülerin performans arttırmak için kullandığı küçük mavi şey.
- It's not drugs, is it, Xander?
- Değil, öyle değil mi Xander?
- Not drugs.
- Uyuşturucu değil.
- Oh, it's fruit, Phoebe, not drugs.
- Sadece meyve, Phoebe, uyuşturucu değil.
All right. You're not doing drugs, are you?
Uyuşturucu yok, değil mi?
No doctor knows why the drugs work on some people and not on others.
Sen bile bilmediğimiz tıp yüzden onları daha fazla olamaz.
I mean, how many children have been given drugs and operated on and not one of them was told of this diet?
Kaç çocuk ilaç olabilir operálhattak ve o zamandan beri... bunların hiçbiri diyet ihanet?
Since so many in our profession choose not to look beyond the limits of drugs and surgery.
Elbette, emin değiliz bizim meslekte yana... Tüm uzak onlar göremiyorum, ve tıp mûtéteknél için.
Mother, you'll be glad to know I'm not on drugs.
Anne, uyuşturucuya bağımlı olmadığımı bilmek seni mutlu edicek.
I do not approve of drugs and I told him he could not go.
Uyuşturucuyu hoş görmem ve olmaz dedim.
John Whitney's not in Brazil shipping drugs, just insignificant relics.
John, Brezilya'da uyuşturucu getirmezdi. Sadece değersiz kalıntılar getirirdi.
He did not mention Simon Grim by name... but offered a prayer for the young, whom he described as sadly in... need of faith, not the illusion of conviction offered by rock music... drugs, and contemporary poetry.
Simon Grim'i ismen anmasa da... gençliğe telkinde bulunarak, rock müzik... uyuşturucu ve çağdaş şiir için değil... inançları için dua etmelerini istedi..
She should not have memories of her mother burnt to a crisp because she didn't give enough of a damn about her daughter or me or anyone else to stay off drugs.
Annesinin onu ya da beni uyuşturucudan uzak duramayacak kadar önemsemediği için..
Nesbitt has taken receipt of both drugs four times... but he has not filed the appropriate paperwork with the F.D.A... for dispensation by prescription.
Nesbitt iki uyuşturucu için de dört kez makbuz almış... ama reçetenin özel izni için İlaç ve Gıda İdaresi'ne mahsus kağıtları doldurmamış.
Not all drugs are recreational.
Bütün uyuşturucular yatıştırmaz.
I know how hideous life is in Oz, especially for a man like you with no streets skills, no preparation for the reality of it all, but Tobias, Tobias, drugs are not the answer.
Oz'da yaşamın ne kadar berbat olduğunu biliyorum, özellikle senin gibi bir erkek için, sokak yetenekleri olmayan, bunun gerçeliğiyle ilgili hiç bir hazırlığı olmayan. Ama Tobias, Tobias!
About not doing drugs.
Uyuşturucu almamayı.
Dad, I'm not on drugs!
Baba, uyuşturucu kullanmadım!
I'm not trying to get anyone in trouble or anything like that... but, uh, I think they might be doing drugs or-or something in there.
Kimsenin başını derde sokmak istemiyorum ama... sanırım burada uyuşturucu satıyorlar.
Getting hold of the drugs and shirts had been no problem... but the car and tape recorder were not easy things to round up at 6 : 30... on a Friday afternoon in Hollywood.
Gömlekleri ve uyuşturucuları hiçde sorun olmazdı... ama Hollywood'da Cuma günü öğleden sonra... saat 6 : 30 da araba ve teyip ayarlamak hiçte kolay değildi.
This is not a good town for psychedelic drugs.
Bu şehir Psychedelic uyuşturucular için uygun bir yer değil.
When they're not picking peanuts out of poop, they rip off unfortunate souls of their drugs.
Bok içinden fistik ayiklamadiklari zamanlar, talihsiz ruhlari uyusturucuyla çalarlar.
No, I'm not on drugs!
Hayır, uyuşturucu kullanmıyorum?
But not just needles. The guy was afraid of drugs too.
Fakat sadece iğneler değil.
There are not enough drugs in this world.
Bu dünyada yeterince ilaç yok.
- I'm not on drugs.
- Uyuşturucu kullanmıyorum.
If you were hated by your own race, forced to join the Psi Corps or forced to take drugs to inhibit your talents for the rest of your life if you had been hunted and enslaved by the others would you not want a place of your own?
Kendi ırkın tarafından nefret edilseydin, Psişik Birliği'ne katılmadığın takdirde hayatın boyunca yeteneklerini bastıran ilaçlar alsaydın, başkaları tarafından avlanıp köleleştirilseydin, kendine ait bir yer istemez miydin?
Because drugs are all about avoidance, Simon, about not being able to accept some secret in yourself.
Çünkü uyuşturucu tamamen kaçıştır Simon, içinde bulunan kimi sırları kabul edememekten.
I do not know Jiggy Walker, I have never bought drugs from him or anyone, not now or ever.
Jiggy Walker'ı tanımıyorum. Ne ondan ne de başkasından uyuşturucu almadım, ne şimdi ne de hiç bir zaman.
Not that I do drugs, but I'd like to be asked.
Uyuşturucu kullandığımdan değil, ama teklif edilmek isterdim.
Mental health will soon be yours! And then, the only problem here you'll have left is whether or not your friends will recognize you. Drugs...
Sonra, tek sorunun arkadaşlarının seni tanıyamaması olacak.
If drugs are in his system, the parents could be addicts and not even know he's missing.
Sisteminde uyuşturucu varsa ailesi bağımlı olabilir... -... ve kaybolduğunu bile fark etmez.
Good drugs, food's not half bad.
İlaçlar iyi, yemekler çok kötü değil.
- He's not on drugs, right?
- Uyuşturucu kullanmıyor, değil mi?
- I'm not using drugs.
- Ben uyuşturucu kullanmıyorum.
I mean, it's not like drugs.
Bu uyuşturucu gibi değil.
Well, I'm not giving my baby any more dangerous drugs.
Artık çocuklarıma tehlikeli ilaçlar vermiyorum.
He's not on drugs... he's just weird.
O keş değil ki... Sadece tuhaf.
Mom, Dad, I'm not on drugs.
Anne, baba. Ben keş değilim.
Dad, I swear, I'm not on drugs.
Baba, yemin ederim keş değilim.
People say that because he had used drugs that therefore he could not be a good example.
U yuşturucu kullandığı anlaşıldı diye iyi örnek olamayacağı söyleniyor.
Once this became about Ventana, Steve : it became about drugs, which means it's mine, like it or not.
Ventana ve uyuşturucu söz konusu olursa beni ilgilendirir
Objection. We're not talking about hard drugs. We're talking about marijuana.
Ağır uyuşturucular söz konusu değil, sadece esrar.
That's not for drugs.
Utanman icin degil.
Yeah, avoid public nudity, stay off drugs try not to murder anybody, the obvious stuff.
- Halk arasında çıplak dolaşma. Uyuşturucudan uzak dur Kimseyi öldürmemeye çalış. Her zamanki şeyler işte.
He's not on drugs?
Uyuşturucu kullanmıyor mu?
- Not using drugs?
- Uyuşturucu kullanmıyor musun?
What's his platform... drugs, not hugs?
Seçim vaatleri nedir... yaşasın uyuşturucu mu?
Drugs, not hugs?
Yaşasın uyuşturucu mu?
You're not smart, you do drugs, you have sex...
Zeki değilmişsin, uyuşturucu kullanıyormuşsun, seks yapıyormuşsun.
drugs 794
not dead 136
not done 22
not down 33
not dad 16
not directly 86
not down here 16
not drunk 16
not deaf 24
not death 21
not dead 136
not done 22
not down 33
not dad 16
not directly 86
not down here 16
not drunk 16
not deaf 24
not death 21