Not with her traducir turco
4,793 traducción paralela
I mean, even if it's not with her... You deserve the real thing.
Onunla olmayacaksa bile gerçek bir ilişkiyi hak ediyorsun.
No. He's not with her.
- Adam onunla değil.
But my heart is not with her anymore.
Ama kalbim artık onunla değil.
It consists of a general tontine drawn up before the event of her husband's death 46 years ago, in combination with 635 amendments, notations, corrections, and letters of wishes executed during the subsequent decades.
Kocasının 46 sene önceki ölümünden önce hazırlanmış genel bir tontin sigortasıyla birlikte müteakip yıllar boyunca uygulanan 635 tane değişiklik, not, düzeltme ve istek mektuplarından oluşuyor.
There is no evidence to indicate whether this visit had been pre-arranged with her or not.
Bu ziyaretin Madam D'yle önceden planlanıp planlanmadığına dair bir kanıt bulunmamaktadır.
She's coming to meet her parents. ... so why not with you?
Kız ailesini görmek istiyor neden seninle gelmesin ki?
Yes, it's solid gold, encrusted with priceless gems and jewels, but any WWE superstar will tell you it's not about the glitter.
Evet, bu paha biçilemez taş ve mücevherlerle donatılmış som altın ama her WWE süperstarı size bunun sadece parıltıdan ibaret olmadığını size söyler.
But going back, there's no way you can tell me that Molly is not going away with another man, especially when her grandmother specifically said she was not going out of town.
Geri dönecek olursak Molly'nin başka bir adamla gitmediğini söylemenin imkanı yok hele ki büyükanne özellikle şehir dışına çıkmadığını söylemişken. - Bunu nereden biliyorsun?
I did not know what was going on with her.
İstediğinin ne olduğunu bilmiyordum.
I'm not hanging out with her.
Takılmıyorum.
I'm not familiar with her work.
Eserlerine pek aşina değilim.
And I was wondering if you could get me a meeting with Professor Weldon, cos I'd rather not just show up at her door.
Benim için Profesör Walden'la bir görüşme ayarlayabilir misiniz gidip kapısına dayanmak istemiyorum da.
And she started telling me that her security post was the perfect setting for a movie, but she couldn't write because, as she put it, "Either you're born with it or you're not".
Bana güvenlik görevlisi olmakla ilgili bir sinema fikri olduğunu anlattı. Ama yazamıyordu, çünkü düşünüyordı ki : "Bu yetenek sizde ya vardır, ya yoktur."
I do not want to sleep with that girl, whatever her name is.
Adı her ne haltsa o kızla yatmak istemiyorum.
'Cause it's not like you've been honest with her, is it?
Çünkü sen de ona o kadar dürüst davranmadın, öyle değil mi?
- These guys will fall in love with you,'cause they're not getting just the sex, they're getting a full experience.
- Bu adamlar sana aşık oluyor çünkü sadece sekse değil olan biten her şeye dahil oluyorlar.
By the time her lawyer's done with me, I might not even have the one ball left.
Avukatının benimle işi bittiği zaman tek testisim bile kalmamış olabilir.
How he prevented Mr. Brenner was lying with her, not only the wedding night, even when she gets pregnant.
Sadece düğün gecesi değil,.. ... karısı hamileyken de Bay Brenner'ın onunla yatmasına engel olmak için yaptıkları.
If not, I'll dance with her.
Yoksa gelinle ben dans ederim.
He might not have known her, but... this idea goes way back with him.
Kadını tanımıyor olabilir ama bu fikri uzun süredir düşündüğü kesin.
- I'm not still in love with her.
- Ona hala aşık değilim.
- I'm not still in love with her, Sarah.
- Ona hala aşık değilim Sarah.
All the good people are gone and all the bad people are left here. Whatever's happening is rooted with science, all right, not fantasy.
Tüm iyi insanlar öldü ve sadece kötü insanlar hayatta kaldı olan her neyse bilimsel bir açıklaması vardır tamam mı fantazi kurma
He's not supposed to fall in love with her.
Ona aşık olması gerekmiyordu.
I can't have her nasty, Kev-mama baby staring up at me, not with my own Kev baby on my hip.
Kev ile yaptığımız bebek kucağımdayken, onun Kev ile yaptığı bebeğe katlanamam.
- We can't take her with us, not down there.
Yanımıza alamayız, aşağıya götüremeyiz.
Shut your mouth and pour us more ale and we may not take her with us when we're done with her.
Kapa çeneni de bira doldur sen. Belki işimiz bittiğinde giderken yanımıza almayız.
Yet she does not seem in touch with her actual emotions.
Ama göründüğü gibi bunu gerçek duygularıyla ifade edemiyor.
What I absolutely can not risk is you falling in love with her.
Kesinlikle riske edemeyeceğim şey, senin ona aşık olman.
I can't prove that I'm not in love with her.
Ona aşık olmadığımı kanıtlayamam.
I mean, you're not in love with her, right? This shouldn't be a problem.
Yani diyorum ki, onu sevmiyorsan bu senin için problem olmaz.
Well, Your Honor, we feel that the child's environment is not conducive to her growing up with a strong sense of self-esteem.
Efendim, çocuğun yaşadığı ortamın özgüven sahibi olarak yetişmesine uygun olmadığından endişeliyiz.
We're just not gonna get away with making it about him.
Ona çamur atarak her şeyden sıyrılamayız.
Dalia's gonna spend a little quality time with her mommy whether she likes it or not.
Dalia istese de istemese de bugün anneciğiyle hoş vakit geçirecek.
I may not always like them, but name one parent who would hang out with their kids if they weren't their kids.
Ama her zaman da sevip duramam. Kendileri gibi olmayan çocuklarıyla hep takılacak bana bir ebeveyn söyle.
Not sleeping with her, are you?
Yetişkin bir adamsın. Onunla yatmıyorsun, değil mi?
She... she was not well and it took her a long time to even get onto the stage and she walked up to the front of the stage and held her sort of fists by the sides and stared at the audience with this expression of loathing on her face,
Pek iyi değildi, sahneye çıkması bile epey vakit almıştı. Sahnenin önüne yürüdü yumrukları iki yanda şöyle durdu ve izleyiciye tiksintiyle baktı.
If I had the chance, I would not have sex with her again.
Bir daha böyle olsa, gene sevişmezdim.
" does not mean you leave with her.
".. onunla ayrılacağın anlamına gelmez.
And I don't want to not be with her.
- Ben onunla birlikte olmak istemiyorum ama. - Evet, biliyorum.
I suppose if you work for the Iron Bank of Braavos and each one of your gold barges is worth half a kingdom, you tend not to be overly concerned with the kind of distinction...
Galiba Braavos'un Demir Bankası için çalışıyorsan ve her bir altın kayığın, krallığın yarısına bedelse aradaki farka pek de önem vermemeye...
I'm not even allowed to swim with her any more.
Artık onunla yüzmeme izin bile yok.
I fought at least twice a night with some white lout who does not like to see people of color in the ice rink.
Her maçta buz üstünde zenci görmek istemeyen iki beyazla kavga ediyordum.
A gentleman always wore gloves to dance with a lady, so as not to spoil her dress.
Beyler hanımlarla dans ederken daima eldiven takarlardı. Kıyafetlerini kirletmemek için.
" So I spend my evenings with the Vogels, because this lady does not let me see her alone, for the sake of decency.
" Akşamlarımı Vogellar ile beraber geçiriyorum çünkü bu bayan onunla yalnız görüşmemi istemiyor, namusu için.
Why're you not breaking up with her cleanly?
Neden ondan açık açık ayrılmıyorsun?
It's alright. She's not really associating with that identity right now, But that's alright.
Şu an ki kimliğini tam anlamıyla benimseyemedi ama her şey yolunda.
And having men with guns pissing all over my cloakroom is not a price I'm going to pay.
Ayrıca tuvaletin her yerine işeyen silahlı adamlar tutmak benim ödeyeceğim bedel değil.
With you not around, somebody will get her to run away with him.
Sen yanında yokken, birileri onu alıp kaçacaktır.
It's just not much is doing romantically with her grandkids.
Sadece... Torunlarıyla hiçbir zaman çok mutlu olamadı.
You know that I will do anything to protect my granddaughter, so I am not about to put my son in a position with the cartel to compromise her safety.
Torunumu korumak için her şeyi yapacağımı biliyorsun... o yüzden oğlumu kartelle bu pozisyona koyarak onun güvenliğinden taviz veremem.
not without you 77
not without a fight 24
not with me 172
not without a warrant 22
not with 22
not without me 32
not with you 126
not with that attitude 26
not with us 23
not with this 33
not without a fight 24
not with me 172
not without a warrant 22
not with 22
not without me 32
not with you 126
not with that attitude 26
not with us 23
not with this 33
not without help 16
not with him 33
with her 211
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
not with him 33
with her 211
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
hercules 220
hershey 18
hertz 45
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hershey 18
hertz 45
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620