Our friends traducir turco
4,561 traducción paralela
We considered you our friends.
Sizi arkadaşımız sanıyorduk.
We are concerned that many of our friends would rather to his party.
Birçok arkadaşımızın o partiye katılmasından dolayı endişeliyiz.
It's to hug our friends, our family, and to dance our asses off.
Ailemize, dostlarımıza sarılıp ölene kadar dans ediyoruz.
None of our friends would hurt Alicia.
Hiçbir arkadaşımız Alicia'nın kılına zarar vermez.
We stockpile samarium for defense purposes, of course, and quietly sell what we don't need to our friends in nuclear energy.
Biz de savunma amaçları için samaryum alırız tabii ki ardından sessizce de nükleer enerjiye ihtiyacı olan dostlarımıza satarız.
Well, we wouldn't want our friends in the fourth estate to know you were here, would we?
Basındaki arkadaşlarımızın burada olduğunu bilmesini istemeyiz, değil mi?
A bunch of our friends are here to support Lukas, but they didn't want to crowd you.
Arkadaşlarımız Lukas'a destek olmak için geldiler ama burayı kalabalık etmek istemediler.
How about our friends at D7?
- D7 desem nasıl olur?
- Hang on. This is a real time link to the IP activity on Hagen's account, courtesy of our friends downstairs.
Hagen'ın hesabındaki internet hareketliliğini gören gerçek zamanlı bir bağlantı bu.
Does it even bother you that three of our friends have gone missing?
Üç arkadaşımızın kayıp olması seni rahatsız etmiyor mu?
They're our friends.
Onlar arkadaşımız.
Julia and Emery are our friends.
Julia ve Emery bizim arkadaşlarımız.
And all of our friends can go swimming off it!
Arkadaşlarımız da sayesinde yüzmeye gidebilir!
Our friends are here, Piper's on furlough, our buddy, Sam, got ordained last week just for us.
Arkadaşlarımız burada, Piper izinde dostumuz Sam, geçen hafta bizim için papaz oldu.
Hehehe. They are our friends. Hehehe.
Onlar bizim arkadaşlarımız.
JSTOR - -they weren't our friends ; they weren't helpful or friendly to us, but they also were just kind of like, "We're not part of this."
JSTOR bizim arkadaşımız değildi, yardımcı olduğu bir konu da yoktu.
And I wanted to take this opportunity to stand in front of you, and all of our friends, everyone we love, and tell you how excited I am about what's coming next. Because I have a feeling, this is going to be one hell of a ride.
Ben de bu fırsatı senin önünde ve tüm arkadaşlarımızın, tüm sevdiklerimizin karşısında kabul ederek bundan sonra olacaklar için ne kadar çok heyecanlandığımı söylemek istiyorum.
And know that you and your friends are welcome in our kingdom.
Siz ve arkadaşlarınız krallığımıza hoş geldiniz.
No, we were just doing it to support our friends.
Yo, arkadaşlarımızı desteklemek için yapıyoruz bunu.
I just thought it was right to let you know that I am carrying the child that we made together with the help of our friends, vodka and tequila.
Karnımda birlikte yaptığımız çocuğu taşıdığımı söylemenin doğru olacağını düşündüm. Tabii dostlarımız votka ve tekilanın da yardımları oldu.
People came in and killed our friends.
İnsanlar gelip arkadaşlarımızı öldürdü.
I stood up in front of all our friends and family and... I said I would be fine, so yeah.
Dostlarıma ve aileme karşı çıktım ve iyi olacağımı söyledim, iyiyim yani.
Our friends are about to lead us to what we came for.
Dostlarımız bizi buraya geliş amacımıza ulaştıracaklar gibi.
You know, I mean, you've never actually invited me over, but home... meaning our friends and that thing we were doing.
Gerçi sen beni daha hiç davet etmedin ama ev diyorum arkadaşlarımız ve yaptığımız şeyi diyorum.
We'll tell our friends.
Bunu arkadaşlarımıza anlatacağız.
- Your friends killed our father?
- Arkadaşların babamızı öldürdükten beri mi?
- Your friends killed our father?
- Arkadaşların babamızı öldürdü.
What I don't understand is how you can flaunt it in front of all our friends.
Ama arkadaşlarının önünde nasıl hava atabildiğini... -... anlamıyorum.
We don't vote for our friends, we vote for the best dancer.
Arkadaşlarımıza değil en iyi dansçıya oy veririz.
When our friends ask us what our connection is with Girls United, and with you, Callie, what should we say?
Dostlarımız bize Kızlar Birleştirildi ve Callie ile nasıl bir ilişkimiz olduğunu sorduğunda onlara ne diyelim?
Whenever something is up, we don't have to do any work to talk to our friends about it, they're right there.
Önemli bir şey olduğunda arkadaşlarımıza anlatmamız gerekmiyor çünkü zaten oradalar.
Two days, three days tops. Our friends from across the aisle are gonna start calling for this president to step down.
İki ya da en fazla üç gün içinde Muhalifler başkanı istifaya çağırmaya başlayacaktır.
So are my parents and all of our friends.
Benim ailem ve bütün arkadaşlarımız da orada.
Now, I was just explaining our strategy in Juarez to our American friends here.
Amerikalı arkadaşlarımıza Juarez'deki stratejimizi anlatıyordum.
Oh, I'm just so glad our girls are becoming friends.
Kızlarımızın arkadaş olmasına çok memnunum.
Well, seeing as how he's permanently passengered into one of our best friends, yeah.
En iyi arkadaşlarımızın birinin içine kalıcı olarak yerleştiği düşünülürse, evet.
Let your police friends know about our work.
Polis arkadaşlarına da gecemizden bahset.
Looks like Watson is gettin'introduced to our good friends supply and demand.
Görünüşe bakılırsa Watson iyi arkadaşlarımızın arz ve talebiyle tanıştı.
That's why we're gonna spend the rest of the night in here inserting these into our lady friends and testing all variables.
İşte bu yüzden gecenin geri kalanını burada geçireceğiz. Bunları bayan dostlarımıza yerleştireceğiz. Ve tüm değişkenleri test edeceğiz.
Surely our last interaction proved that we're not friends.
Son etkileşimimiz de arkadaş olmadığımızın kanıtı oldu.
I need to tell everyone that I know that we've all risked our careers, connection to family, friends. And yes, we are risking our lives.
Kariyerlerimizi, ailelerimizi, arkadaşlarımızı ve hayatlarımızı riske attığımızı bildiğimi söylemek istiyorum.
In my first marriage, my friends and I would rage when our wives were busy.
İlk evliliğimde karılarımız meşgul olduğunda coşardık.
I just think some of our Wesen friends might not be copacetic, rubbing elbows with a Grimm.
Ama bence bazı Wesen dostlarımız bir Grimm'le bir arada bulunmaya pek sıcak bakmayabilir.
Come live with me at Terminus where we have robot parties and dance with our robot friends.
Benimle Son Durak'ta yaşamaya gelin. Orada robot partileri yapıyor ve robot arkadaşlarımızla dans ediyoruz.
-'Cause even after you and I broke up, we were able to stay friends and continue our tradition of Tuesday lunch together.
- Çünkü senle ben ayrıldıktan sonra bile arkadaş kalmayı başardık ve Salı günleri beraber yemek yeme geleneğimizi sürdürüyoruz.
Our last bastion was old friends.
Son kalemiz, eski dostlarımızdır.
Let's prepare to greet our new friends.
Laboratuar onarılmadan hiçbir yere gidemeyiz. Yeni dostlarımızı karşılamaya hazırlanalım.
And we're gonna use all that room when our new friends arrive.
Ve biz yeni arkadaşlarımıza ulaşana kadar tüm odalarını kullanacağız.
Looks like our "friends" packed us some sandwiches before they went swimming.
Arkadaşlarımız yüzmeye gitmeden önce bize sandviç bırakmışlar gibi duruyor.
I guess now we know who our real friends are.
Sanırım artık gerçek dostlarımızın kimler olduğunu biliyoruz.
Yes, they were childhood friends, you see, and our families shared friendship until her father's patriot politics drove us to disagreement.
Evet, çocukluk arkadaşıydılar ve ailelerimiz de dosttu ta ki babasının vatansever siyasi görüşü bizi kutuplara çekene dek.
our friendship 30
friends 2160
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friends of yours 55
friends of mine 20
our father who art in heaven 58
our father in heaven 19
friends 2160
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friends of yours 55
friends of mine 20
our father who art in heaven 58
our father in heaven 19
our family 89
our future 68
our father 264
our first date 25
our friend 75
our families 43
our food 22
our fathers 18
our future 68
our father 264
our first date 25
our friend 75
our families 43
our food 22
our fathers 18