Power to the people traducir turco
491 traducción paralela
The power to the people sign!
İnsanların işaretinin gücü!
More power to the people!
İnsanlara daha fazla güç!
Power to the people that go to the stands!
Τribünlere gidenlerin güç yanιnda οlsun!
Power to the people!
Güç insanlarιn οlsun!
Power to the people!
Güç halkındır!
¤ ¤ Power to the people.
¤ İnsanlara güç verin.
- Here, power to the people, man.
- Al, halkın gücü! , adamım.
Power to the people!
Halkın Gücü!
Power to the people!
Güç halkta!
Power to the people!
Halk'a güç!
Power to the people.
İnsanlara güç ver.
It may be good to possess power based on strength... but it is better to win and hold the heart of a People.
Güce dayalı kuvvete sahip olmak güzel olabilir... ama halkın kalbini kazanmak ve muhafaza etmek daha iyidir.
Today, while the earth shakes beneath the heels of marching troops while a great portion of the world trembles before the threats of acquisitive, power-mad men we of America have little time to remember an astounding era in our own recent history an era which will grow more and more incredible with each passing generation until someday people will say it never could've happened at all.
Bugün dünya, marş eden birliklerin topuklarının altında sarsılıp dünyanın büyük bir kısmı, açgözlü ve kuvvet hırsı olanların önünde titrerken biz Amerikalıların, henüz yeni olmuş geçmişimizi hatırlayacak vaktimiz yok geçen her nesille daha da mükemmelleşecek bir devir ta ki bir gün insanlar bunun asla olamayacağını düşünene kadar.
The hate of men will pass, and dictators die, and the power they took will return to the people.
İnsanlığın nefreti geçecek ve diktatörler ölecektir... ve onların gücü insanlığa geri dönecektir.
I am going to live, at a great expense, with a lady there who has the power of taking me about and introducing me, and showing people to me, and showing me to people.
Orada, yüklü bir para karşılığı... beni yanında gezdirip yeni insanlarla tanıştıracak güce sahip olan... ya da sahip olduğunu söyleyen bir hanımefendiyle yaşayacağım.
You're nothing but an irresponsible drunk driving around the streets with the power to inflict death and injury on innocent people.
Sokaklarda dolaşıp masum insanların ölmelerine ve yaralanmalarına... sebep olabilecek güce sahip, sorumsuz bir ayyaşsın.
This is what you've been fighting for all these years- - a chance to get recognition for the air service, to tell the people about the importance of air power.
Yıllardır uğrunda savaştığın şey bu- - İnsanlara hava kuvvetlerinin ne kadar önemli olduğunu anlatmak için büyük bir fırsat.
Under hypnosis... people are unusually susceptible to the power of suggestion.
Hipnoz altında insanlar telkin gücüne karşı çok hassastır.
It is the unique power of cinema to allow a great many people to dream the same dream together and to present illusion to us as if it were strict reality.
Çok büyük sayıda insanın birlikte aynı hayali kurmasına olanak sağlamak ve illüzyonları bize sanki katı gerçeklermiş gibi sunmak sinemanın eşsiz gücüdür.
The story has to do with a young bank clerk who, for some unexplained and most uncanny reason, finds himself able to read other people's minds, and then finds that the power can get him into a peck of trouble and a bushel of travail.
Sonraları bu gücün, başına bir sürü dert açıp, sıkıntıya neden olabileceğini anlayacaktır. Programımızın adı "Düşüncen Ne?". Gelecek hafta, Alacakaranlık Kuşağında sizi bekliyor olacak.
The essence of the so-called capitalist world or the communist world is not an evil volition to subject their people by the power of indoctrination or the power of finance but simply the natural ambition of any organization to plan all its actions
Sözümona kapitalist sözcüğünün veya komünist dünyanın özü, ... insanlarını,... beyin yıkamanın veya finansın gücünün.. ... boyunduruğu altına girmesini sağlayan kötü bir iradeden ziyade ;
Such people will serve as terrible examples to those who see the world as theater when technical power and its triumph is the only act in their repertoire
Böylesi insanlar, teknik gücün ve onun zaferinin repertuarlarındaki tek rol olduğu zaman,... dünyayı tiyatro sahnesi olarak görenlere berbat örnekler olarak hizmet edeceklerdir.
They had studied to gain power to take advantage of the people's ignorance.
Gücü elde etmek için çalıştılar insanların cahilliğinden faydalanmak için.
My main objective is to do peaceful work, through free elections, we'll lead to power the legitimate representatives of the people!
Temel amacım, seçimler boyunca huzur dolu bir kampanya geçirmek. Halkın meşru temsilcilerinin gücüne liderlik edeceğiz!
So, Ladies and Gentlemen, the profile of this man, who never saw the people, plans to overthrow Fernandez and uses any possible weapon to take him to power.
İşte bayanlar baylar halkını hiç görmeyen bu adamın özgeçmişi. Fernandez'i devirmeyi planlıyor ve kendisini iktidara taşıyacak her türlü silahı kullanıyor.
The power of the will is something people do not understand, attributing to it mysterious qualities which it does not possess, being merely the power of mind over matter, or in the greater number of cases, the power of mind over mind.
İrade gücü insanların anlamadığı bir şeydir. Sahip olmadığı gizemli niteliklerine atfederek yalnızca zihin gücünün meseleyi yenmesiyle olur veya daha fazla sayıdaki olayların zihin gücünün zihni yenmesiyle olur.
The goal of all the political struggles and trade-unions were to re-conquer the power for the people.
Politik mücadelenin ve sendikaların amacı halk için iktidarı yeniden ele geçirmekti.
There's no power to bring it back up, but at least we can get 12 people down to the street.
Yukarı çekecek kadar enerji yok, ama 12 kişiyi aşağı indirebiliriz. Hangi 12 kişiyi?
And therefore, impossible for the people to win power. That's from Hibbett, page 150. Hibbett?
Böylece halkın, idareyi ele geçirmesi imkansız! " Bu lbd.'den, sayfa 159. - lbd?
Eventually, Mr. Pre's President, are you Commandor and þãri and you have the power to issue on these people
Sonuç olarak Sayın Başkan, ülkenin hükümdarı sizsiniz ve bu insanları serbest bırakabilecek gücünüz mevcut.
Not there a point to stay in history as a man just re you? and you have the power to issue on these people.
Güçlü bir adam olarak tarihe geçmek istemez misiniz?
Colonel, I know you consider a friend for a long time. and you have the power to issue on these people.
Albay, uzun süredir sizi dost olarak gördüğümü bilmenizi istiyorum.
The time will come when Hirohito, of his own volition, will cross that moat and come to me, and that will mark the beginning of the end... of his absolute power over the Japanese people.
Hirohito'nun kendi iradesiyle şu su dolu hendeği geçip yanıma geleceği zaman da gelecek ve bu da onun Japon halkı üzerindeki kesin gücünün sonu olacak.
The Imam has assumed power... exchanging some people for guns and converting the others to Islam by force.
İmam gücü ele geçirdi. Bazı insanları silahla takas ediyor ve diğerlerini zorla İslam'a döndürüyor.
As I have the power to move that object, so I have the power to deliver your people.
Şu cismi hareket ettirecek gücüm olduğu kadar halkınızı kurtaracak gücüm de var.
As I have power to move that object, so I have the power to deliver your people.
Şu cismi hareket ettirecek gücüm olduğu kadar halkınızı kurtaracak gücüm de var.
Those men with the swastika armbands are the kind of people he'd be bringing to power throughout the world.
Xavier'in bu dünya üzerinde yardım edeceği birileri varsa o da şu kollarında gamalı haç olan adamlardır.
I imagine the Anasazi people gathered in these pews every June 21 dressed with feathers and turquoise to celebrate the power of the sun.
Anasazi halkının bu basamaklarda güneşin kudretini kutlamak için, tüylü turkuaz renkli kıyafetleriyle her 21 Haziran'da bir araya geldiklerini hayal ediyorum.
History is full of people who, out of fear or ignorance or the lust for power have destroyed treasures of immeasurable value which truly belong to all of us.
Tarih, hepimize ait.. paha biçilemez değerdeki hazineleri korku, küçümseme veya güç hırsı için yoketmiş insanlarla dolu...
Some people appear to have the ability to move quite large objects and cause all sorts of physical upsets just by the power of thought.
Bazı kişilerde düşünce gücüyle büyük nesneleri hareket ettirebilme gibi bir yetenek ortaya çıkar. Ardından fiziksel bir çöküntü yaşanır.
And I tell you it was the power of the Führer, that brought the people over to the Nationalist Party.
İnsanları Nasyonal İşçi Partisi çatısı altında birleştiren de Führer'in kudretiydi.
Mr. Kinnoch I beg you to accept that there is no people who would not prefer their own bad government to the good government of an alien power.
Bay Kinnoch lütfen kabul edin ; hiçbir halk iyi bir yabancı gücü kendi kötü hükümetine yeğlemez.
It was when we Jews in the land of Israel 600,000 strong Found ourselves helpless to rescue our own people Because of the policy of an occupying foreign power.
İsrail topraklarındaki biz Yahudilerin sayısı 600,000'e ulaşınca işgal kuvvetlerinin politikaları nedeniyle kendi insanlarımıza yardım edemediğimizi gördük.
The Hill People lack the power to do harm.
Tepe İnsanları kimseye zarar vermez.
If it weren't for the Jewel, I'd have led my people to power long ago.
Eğer İnci için olmasaydı, uzun süre önce halkımın güçlenmesine önayak olurdum.
More power to the people!
Yaşasın devrim.
Also has the power to detain people. From them away if they pose a danger to themselves. Or people around you.
Aynı zamanda insanları uzaklaştırma, tecrit etme yetkisine sahip, eğer bu insanların kendilerine ya da başkalarına tehlikeli olduklarını düşünüyorsa.
The problem is that people who aspire to power don't inspire trust.
Problem şu ki, güç arzulayan bu insanlar hiç güven telkin etmiyor.
Power to the people.
ne kadar güzel bir elbise.
The power... is enough to service three major cities of over 400,000 people each.
Üretilen enerji... Üç büyük şehirdeki 400 bin insan için yeterli.
And the people who win these elections are gonna be too ashamed... or better yet, too afraid to even take power at all.
Ve bu seçimleri kazanan insanlar, çok utanacaklar. ve daha da iyisi, o yetkiyi almaya bile korkacaklar.
the people 229
the people have spoken 23
power 545
powers 92
powerful 236
powered 52
powerless 44
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
the people have spoken 23
power 545
powers 92
powerful 236
powered 52
powerless 44
power up 18
power down 16
powerful stuff 23