Power traducir turco
52,351 traducción paralela
Just as people and circumstances change, you also have a greater power within you.
İnsanlar ve durumlar değişirken içinizde daha büyük bir güç doğuyor.
The power to make your own choices.
Kendi seçimlerinizi yapma gücü.
Do not give them more power.
Onlara daha fazla güç vermeyin.
Where they gain power, will become important, like a secret.
Yoksa güçlenirler. Önemli olurlar. Sır gibi.
Look at you, power mom.
Süper anne seni.
And, lastly, there's the ones who want power, because they just don't want to feel powerless any longer.
Son olarak, güç isteyenler vardır çünkü artık kendilerini güçsüz hissetmek istemiyorlardır.
To really have power, one must have it over something or someone.
Gerçekten güç sahibi olmak için kişinin buna bir şey veya biri üzerinde sahip olması gerekir.
Those people who truly desire power... are actually only trying to control one thing... themselves.
Gücü gerçekten arzulayan kişiler aslında sadece bir şeyi kontrol etmek istiyordur : Kendilerini.
"Wow, we put a man on the moon using the computing power of a handheld calculator."
"Vay be, bakkal hesap makinesinin işlem gücüyle aya insan gönderebiliyoruz."
"there's literally millions of times " more computing power in my phone and that's just sitting in my pocket doing nothing. " Right?
"Cebimdeki telefonda bunun bir milyon katı işlem gücü var ama hiçbir şey yapmadan duruyor." Değil mi?
So then I thought, there's, what, billions of phones all around the world with the same computing power just sitting in people's pockets.
Sonra şunu düşündüm, milletin ceebindeki milyarlarca telefon aynı işlem için çalışsa ne olurdu?
Don't you want to know what gave me the power?
Bana bu gücü neyin verdiğini görmek istemiyor musun?
Before I came to power, you favored my brother.
Ben güce kavuşmadan önce abimi destekliyordun.
For decades, House Lannister has been the true power in Westeros.
On yıllar boyunca Lannister Hanesi Westeros'ta asıl gücün sahibiydi.
And the seat of that power is Casterly Rock.
O gücün kaynağı ise Casterly Kayası oldu.
The power of fire is firepower.
Ateşlemenin gücü, ateşin gücüdür.
They put power back in my hand, and I gotta tell ya, it feels good.
Elime yeniden güç verdiler. Ve çok güzel hissettirdiğini söylemezsem olmaz.
Go ahead and power the remote system.
Devam edin ve uzaktaki sistemi çalıştırın.
It's all about the power of suggestion. And whispering in the right ears.
Telkinin gücü ve doğru kulaklara fısıldama sanatı işte.
- Would cause a power surge in the electric grid.
-... büyük bir dalgalanmaya sebep olur.
I was about to say that would cause a power surge in the electric grid.
- Ben de tam enerji ağında büyük bir dalgalanmaya sebep olur diyecektim zaten. Burada.
The power company recorded several surges around the time Melanie Blake would have been brought back, and multiple surges as recent as 15 minutes ago, same location.
Elektrik şirketi Melanie Blake'in hayata döndürüldüğü saatte birçok dalgalanma tespit etmişti. Ve 15 dakika önce de aynı mekânda yine dalgalanma tespit edildi. - Ben Darbe Kuvveti'ni toplayayım.
He's at the power plant across the river.
Nehrin karşısındaki elektrik santralinde.
But time and power have corrupted them.
Ama zaman ve güç onları yozlaştırdı.
You can lock it away, and once you do, you'll be free of the power it holds over you.
Onu kilitleyebilirsin ve bunu yaptığında seni engelleyen güçten kurtulabilirsin.
I can take it away and you can return to Gotham with a power you never thought possible.
Onu gönderebilirim ve sen de Gotham'a aklından bile geçmeyen bir güçle dönersin.
Socialites who believe they hold the power in this city, when really what they really are is window dressing.
Şehirde güç sahibi olduğuna inanan sosyeteler. Aslında konu mankeni olmalarına rağmen.
One that controlled the levers of power in Gotham from the shadows with total impunity?
Tam bir dokunulmazlıkla gizlice Gotham'ı yönetme gücü olan bir grup. - Hayır.
Only someone with power and connections would have information on this group.
Sadece gücü ve bağlantıları olan birinin bu grupla ilgili bilgisi olabilir.
What is this mysterious "Court" that controls the levers of power here in Gotham?
Burada Gotham'da gücü kontrol eden bu gizemli "Divan" da ne?
Ambition, power.
Hırs, güç.
What better time to consolidate power?
Güç tazelemenin daha iyi zamanı var mı?
That man that wanted you to detonate that bomb... whatever he promised you... freedom from pain, power... none of it, none of it was real.
Şimdi beni dinle. O bombayı patlatmanı isteyen o adam sana ne vaat ettiyse ; acılardan kurtulmak, güç, hiçbiri hiçbiri gerçek değildi.
I'm going to do everything in my power to change the future, and I'm the only one fast enough to keep her alive.
Geleceği değiştirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Onu hayatta tutabilecek kadar hızlı tek kişi benim.
I see you've got a lot to learn about your power.
Gördüğüm kadarıyla güçlerin hakkında öğrenmen gereken çok şey var.
Look, on my Earth, I had fame and power.
Bak, dünyamda şöhretim ve gücüm vardı.
I'm gonna do everything in my power to change the future, and I'm the only one fast enough to keep her alive.
Geleceği değiştirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Onu hayatta tutabilecek kadar hızlı tek kişi benim.
I promise you I'm doing everything in my power to make sure that that future never happens.
O geleceğin gerçekleşmemesi için elimden gelen her şeyi yaptığıma dair sana söz veriyorum. - Tamam.
When I first got my power, you were so lost not having yours.
Güçlerimi ilk kazandığımda sende de olmadığı için aşırı üzgündün.
I'm gonna do everything in my power to keep it that way.
Bu şekilde kalmasını sağlamak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Mm-hmm. Hey, if I start to Grodd out at any point, cut the power off immediately.
Grodd gibi konuşmaya falan başlarsam hemen gücü kesin.
- There's a massive power surge.
- Devasa bir güç kaynağı var.
He would do everything in his power to stop Savitar.
Savitar'ı durdurmak için elinden gelen her şeyi yapardı.
The mayor may have gotten the vote... but I got the power.
Oyları belediye başkanı elde etti, ben de gücü.
Power up.
Güç kullanma vakti.
You have that power.
Bu güce sahipsiniz.
Power of love and all that.
Aşkın gücüyle falan.
- Mm-mm? - ♪ There's at least one power ♪ ♪ That we both still have ♪
Yine de ikimizin de sahip olduğu bir güç vardır
♪ And that's the power of... ♪
Ve o güç de...
My mom used to always say that musicals have the power to make everything better.
Annem hep müzikallerin her şeyi düzelttiğini söylerdi.
Wait, but the power's out.
Bekle, ama güç bitti.
powers 92
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powering up 16
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powering up 16