English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Pray with me

Pray with me traducir turco

231 traducción paralela
Will you pray with me for guidance?
Kılavuzluk için benimle dua eder misiniz?
Will you pray with me?
Benimle dua eder misiniz?
Pray with me, everyone.
Herkes benimle birlikte dua etsin.
Please pray with me.
Lütfen benimle dua edin.
Pray with me,... silently.
Benimle dua edin... sessizce.
Promise to pray with me and I'll tell.
Benimle birlikte dua edeceğinize söz verirseniz anlatırım.
Pray with me.
Benimle dua et.
Pray with me, Matushka.
Benimle dua edin Matuşka.
Claudia, will you pray with me?
Claudia. Birlikte dua edelim mi?
Would you like to pray with me, my son?
- Benimle dua et oğlum. - Ben senin oğlun değilim.
Will you pray with me so her flight goes well, Luna?
Benimle onun yolculuğunun iyi geçmesi için dua edecek misin, Luna?
Pray with me, Forrest.
Benimle dua et Forrest.
Pray with me.
Benimle birlikte dua et.
I WANT YOU TO PRAY WITH ME.
Benimle dua etmeni istiyorum.
- Pray with me, Adami.
Benimle dua et Adami.
Do you want to pray with me?
Benimle dua etmek istiyor musunuz?
Come pray with me, Emilie.
Emilie benimle dua et.
Now pray with me.
Şimdi benimle dua et.
Pray with me!
- Benimle dua et.
Would you like to pray with me?
Benimle dua eder misin?
Would you pray with me?
Benimle dua edermisin?
Pray with me now.
Benimle birlikte dua edin.
Pray with me,
Benimle dua et,
Pray with me now.
Şimdi benimle dua et.
Pray with me, Joe.
Benimle dua et, Joe.
will you pray with me?
Benimle dua eder misin?
Pray with me Gene.
Dua et Gene.
Can the other sisters come in and pray with me?
Diğer rahibeler dua etmeye gelebilirler mi?
Pray for me that I'll have the strength to go through with what I have to do.
Yapmam gerekeni yapacak gücü bulmam için dua et.
I'm afraid that the honor of standing up with you, Mr. Darcy, is more than I can bear. Pray, excuse me.
Korkarım ki, Bay Darcy, size eşlik etme onuru... üstlenebileceğimden daha fazladır.
Stay with me tonight after chapel, and we will pray together.
Bu akşam benimle kal, birlikte dua ederiz.
I pray you pass with your best violence. - I am afeard you make a wanton of me.
Galiba çocuk yerine koyuyorsunuz beni.
- - I pray thee, gentle keeper, stay with me.
Gardiyan, ne olur ayrılma yanımdan.
I pray you all, tell me what they deserve... that do conspire my death... with devilish plots of damned witchcraft... and that have prevailed upon my body with their hellish charms?
Lütfen söyler misiniz, lanetli büyülerle, şeytanca dolaplarla canıma kasteden, cehennemlik afsunlarla bedenimi çarpıtan o insanlar sizce nelere müstahak?
Whatever my reasons are, Frank... you'd better get down on your knees and pray to God I don't take you with me.
Nedenlerim ne olursa olsun Frank... seni de götürmemem için diz çöküp yalvarmalιsιn.
Do you still pray as often as you did with me in prison?
Hapisteyken birlikte etmiş olduğumuz kadar sık dua ediyor musun, hâlâ?
He suggested that you pray with him through me.
Benimle birlikte ona dua etmeni önerdi.
'Do not associate with Me aught, and purify my House for those who make the circuit and stand to pray and bow and prostrate themselves'. "
...'Bana hiçbir şeyi eş tutma,... tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rükû ve secdeye varanlar için evimi temiz tut. "
"I pray with devotion so that you come before me"
"Bana gelmen için dua ediyorum"
I will go to the grave and pray, and hope she will not plague me there with what she has become.
Mezarlığa gidip dua edeceğim, ve artık ona ne olmuşsa başıma bela olmayacağını umuyorum.
You'd stay with me even if I didn't pray?
Dua etmesem de benimle kalır mısın?
And, I pray thee now... tell me... for which of my bad parts did thou first fall in love with me?
Şimdi söyle bana, ilk önce benim hangi kötü yanlarıma aşık oldun?
There were nights with Diane I'd pray she'd get into an accident just so she'd let me take care of her.
Bazı geceler Diane'in bir kaza geçirmesi için dua ederdim. Böylece ona bakmama izin verecekti.
" Bless me now with your fierce tears, I pray
" Gözyaşlarınla kutsa beni şimdi, yalvarırım
Madam, I pray you're not toying with me.
Madam, umarım benimle dalga geçiyorsunuzdur.
I pray you, go with me.
Hadi, gel benimle.
I pray you all tell me what they deserve that do conspire my death with devilish plots of damned witchcraft and that have prevail'd upon my body with their hellish charms?
Hepinizden rica ederim söyleyin ne hak eder şeytanca planlarla, cehennemvari sihirleriyle vücuduma hükmeden lanetli büyücülük hileleriyle ölmem için entrikalar çeviren?
Father, will you pray with me?
Rahip, benimle beraber dua eder misin?
At night, she has me kneel with her to pray. "
Geceleri annemle, diz çöküp, dua ediyoruz. "
It's true, and I pray fervently he will find no fault with me.
Bu doğru ve ben hiçbir kusur bulamaması için delice dua ediyorum.
He wanted me to pray with him, but I never did.
Onunla beraber dua etmemi istemişti ama etmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]