Quests traducir turco
58 traducción paralela
Between our quests we sequin vests and impersonate Clark Gable
.. Arayışlarımız ve pullu zırhlarımız içinde Clark Gable'ı taklit ederiz...
If you promise to take them to the hotel, quietly, as my quests... then I will speak to henry about finding work for Mr. Bast.
Misafirim olarak onları sessizce otele yerleştireceğine söz verirsen eğer o zaman bende Bay Bast'a iş bulması için Henry'le konuşurum.
I spoke to him in my vision quests, but he never answered.
Hayallerimde onunla konuşmayı istedim, ama bana hiç cevap vermedi.
My ancestors used psychoactive herbs to assist their vision quests.
Atalarım psikoaktif otları kullanarak ileriyi görme güçlerini artırırlardı.
"lf it leads to error, one part. All quests are rewarded"
Her müctehid mükafatlandırılır. "
My life was fine before you and your stupid quests.
- Senin saçma maceralarından önce normal bir hayatım vardı.
Is it the money we make? The quests we conquer?
Kazandığımız para mı?
How long do these vision quests usually take?
Normalde önsezi görevi ne kadar sürer?
Gabrielle, I'm all for your spiritual quests and India is a fine place to go, but remind me why we decided to take the scenic route.
Gabrielle, tamamen ruhani sorgulamana varım ve Hindistan gitmek için iyi bir yer ama... neden bu manzaralı rotayı seçmeye karar verdiğimizi bana hatırlat.
From the moment the Nazis seized power in Germany in 1 933 they inaugurated a series of quests in search of fabulous objects and places from mankind`s earliest myths.
1933'te Naziler, Almanya'da güç kazandıkları andan itibaren, insanoğlunun en eski efsanelerinden gelen efsanevi nesneleri ve yerleri... araştırma konulu bir seri aramayı resmen başlattılar.
And now here you are, you are a genuine hero and you have genuine quests
Şu anda yanımdasın. Gerçek bir kahramansın ve gerçek bir amacın var.
And you're not just trying to pursue a wounded vedran, you're on a quest to find a place that you thought remained only in your mind- - home- - but that's the thing about quests, they're not always about the destination.
Sadece yaralı bir Vedran'ı takip etmiyorsun. Şimdiye dek hatıralarında kaldığını sandığın yeri bulmaya çalışıyorsun evini. Sorun bir şeyi aramak olduğunda önemli olan varış noktası olmayabilir.
- Yeah, her vision quests.
- Evet. Hayal gücü bunu isterdi.
Apart from quests for glory from Richard Reid shoe-bomber types, our information is that the CIA trip list has six glaring omissions.
Ayakkabı bombacısı Richard Reid gibi meşhur olma peşindekileri bir kenara koyarsak, CIA'in bize verdiği listede 6 kişi parlıyor.
Finally. I'm the first to admit that some of Rambaldi's quests occasionally degenerated into sheer folly, but not this one.
İtiraf etmeliyim ki bazı Rambaldi fetihlerim boş çıktı ama bu seferki değil.
Grail quests require sacrifice.
Kâse arayışı, kurban gerektirir.
Fisher King's at the end of all grail quests.
Fisher King bütün Kutsal Kupa görevlerinin sonundadır.
We can't get to a higher level because that dude doesn't let us finish quests!
Seviyemizi yükseltemiyoruz çünkü o adam görevleri bitirmemize izin vermiyor!
Scott and Amundsen were clearly early protagonists, and from there on it degenerated into absurd quests
Scott ve Amundsen hikayenin açıkça ilk kahramanlarıydı, o günden günümüze bu dejerene olup absürt arayışlara dönüştü.
You know, basically, you're a character, and you fight in battles and go on quests, stuff like that.
Basitçe ; bir karaktersin savaşlarda savaşıyorsun, görevler yapıyorsun, öyle şeyler.
And the next site of both quests is the Pokemon Contest located in AIamos Town!
Gitmek istedikleri yer, yakında bir Pokemon yarışması düzenlenecek olan Alamos Kasabası
Some quests are too big for two.
Bazı eylemler iki kişiye fazla gelir.
Once or twice in a lifetime, there are quests that require all that we have to give, and more.
Ömründe bir iki kez vermen gereken her şeyi ve daha fazlasını gerektiren arayışlar vardır.
You need to be somewhere where you're being taken care of 24l7, not just in between street dances, or vision quests, or whatever the hell your mother's doing every night.
Seninle gece gündüz devamlı ilgilenilecek bir yere ihtiyacın var. Böyle sokak danslarının falan arasında işin yok. Anne de geceleri ne yapıyorsa yapsın.
75 additional quests.
75 ek görevi var.
THE SEARCH FOR LIFE BEYOND THE SOLAR SYSTEM REMAINS ONE OF HUMANITY'S GREATEST QUESTS.
Güneş sisteminin ötesinde yaşamı aramak, geriye insanlığın en büyük sorularından birini bırakıyor.
It doesn't look like it, but today this is a fresh frontier in one of the great geological quests of our age - the hunt for oil.
Pek benzemiyor, ama burası çağımızın büyük jeolojik arayışlarından biri için, taze ve el değmemiş bir yer bu arayış petrol avı.
I think one of the glorious quests here in the next decade or two is to learn the full diversity of the family of Earth-like planets that may be out there in the universe.
Bana göre buradaki bulmaca gelecek on yada yirmi yılın en görkemli bulmacası evrendeki Dünya benzeri gezegenler arasındaki farklılıkları ortaya çıkarmamız ve bunları öğrenmemizdir.
How many quests have I been on with Fabious?
Fabious'la kaç göreve çıkmışımdır?
Courtney, how many quests have I completed?
Courtney, Kaç görevi tamalayabildim?
I thought maybe for the sake of both our quests, that we could travel together.
Belki beraber olursak görevlerimiz kolaylaşır.
Our two quests now work as one.
Görevlerimiz artık bir.
This is what we celebrate every year, before we go on quests.
Bu kutlamaları heryıl sefere çıkmadan önce yaparız.
A Son of Crane goes on quests and kills monsters and returns in glory.
Bir Boynuzlu savaşlara katılır ve canavarları yenerek şanlı zaferler kazanır!
How perfect does it need to be? Shouldn't we be on quests?
Bu kadar baskı altında nasıl mükemmellik olabilir ki?
Regardless of how dangerous or difficult it is. And they go on quests all the time.
Ne kadar tehlikeli ve korkutucu olursa olsun, onlar için değişmiyor. herşeye karşı savaşabiliyorlar.
From American sex, which is just rough... to European, which quests for the abnormal, and of course, I'm very familiar with 48 Japanese methods.
Evet, sahibem. Agresif Amerikan metotları. Pek çok Avrupalı sapkınlıkları.
"No road to the magic mountain..." "The eager bluebird quests in search"
Yolu gizli sihirli dağı aramaya hevesli mavi kuş gibi.
♪ The elephants of Carthage ♪ As guides on our conquering quests
Kartaca'nın filleri fetihlerimizde yol gösterirken
But first, meet an all-American hero whose quests to extend human life led him down the path to Fascism.
Ama ilk olarak Amerika'nın gelmiş geçmiş en büyük kahramanıyla tanışın. İnsan yaşamını uzatma araştırmaları onu faşizm yoluna sürükledi.
Upon completion of your quests, you may head to the battlefield to prepare your camp for the night.
Görevlerinizin tamamlanmaları üzerine, Kampınızı gece için hazırlayınız.
This is not about our Viking quests or extending our realm.
Bu Vikinglerin arayışıyla ya da hükümranlığımızı genişletmekle ilgili değil.
And such quests lead many to nothing but misery.
Ve bu arayışlar yeni sorulara, yeni mutsuzluklara gidiyor sadece.
Magic, quests... suck.
Büyü, maceralar berbattır.
You're doing great - on most of my quests there'd been a death by now.
Çok iyi idare ediyorsun. Çoğu araştırmamda şimdiye kadar ölen oluyordu.
¿ Quests beavers?
Kunduz falan mı avlıyorsun sen yoksa?
I've got these quests on the go that he's trying to lure Bubbles away from me.
Yapmaya kalkıştığım bu işte Bubbles'ı benden uzaklaştırmaya çalışıyor.
Taking some quests here and there.
Ama o kişi ben değilim.
'Also, we had to cut back on quests.
Ayrıca, yardım eylemlerimizi de kesmemiz gerekmişti.
The game is about finishing quests.
Oyun görevleri tamamlamaktan ibaret.
When you go on quests, its all about big balls and not arms. Listen here, kid.
Burayı dinle, evlat.
question 535
questions 370
questioning 24
question mark 65
question is 362
question number one 20
question two 29
question one 39
question for you 31
questions 370
questioning 24
question mark 65
question is 362
question number one 20
question two 29
question one 39
question for you 31