English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Q ] / Question for you

Question for you traducir turco

1,808 traducción paralela
I have a question for you.
Sana bir sorum var.
- Your daughter has a question for you.
Kızının sana bir sorusu var.
- I got a question for you.
- Sana bir sorum var.
- OK, I've got a question for you.
Pekâlâ, sana bir sorum var. - Sen...
Hey, contract killer, I got a question for you.
Hey, kiralık katil, bir şey soracağım.
I have the same question for you.
Aynı soruyu tekrar soruyorum.
Here's a question for you. Who can clear off this table the fastest?
Pekala size bir soru masayı en hızlı kim toplayabilir?
Guys, I got a question for you.
- Çocuklar, size bir sorum olacak.
Well in that case, I have only one question for you :
Tamam, o zaman sana yalnızca bir sorum olacak :
I just had a quick question for you.
Sana kolay bir soru soracaktım.
My question for you is the treatment.
Sorum tedavi ile ilgili.
So, I got a question for you.
Sana bir sorum olacak.
Question for you, would you guys rather have $ 1 00 now or $ 5,000 a year from now?
Siz şu anda $ 100 mü istersiniz yoksa bir yıl sonra $ 5.000 mi?
Weird question for you.
Sana tuhaf bir soru soracağım.
We just have one quick follow-up question for you.
Sana küçük bir sorumuz olacaktı.
i've got a question for you, dr. alvarez.
Size bir sorum var Dr. Alvarez.
I got a question for you there, pal.
Sana bir sorum olacak, ahbap.
Question for you.
Sana bir soru.
Agent Burke, got a question for you.
Ajan Burke, size bir sorum var.
- I have a question for you.
- Ben sana bir soru sorayım.
I got a question for you.
Size bir sorum olacak.
Oh, and I have question for you.
Benim de size bir sorum var?
And now... I have a question for you.
Ve şimdi size sormam gereken bir soru var.
Harold, I've got a question for you.
Harold sana bir sorum var.
She says she... has a question for you.
Sana bir sorusu olduğunu söylüyor.
I got a question for you.
Sana bir sorum var.
Now, I have a question for you. Are there camels where you come from?
Ya, size birşey soracağım, sizin memlekette deve var mı?
Okay, Dick, I got a little question for you.
Tamam, Dick, sana bir sorum olacak.
Hey, I got a question for you.
Hey, sana bir sorum olacak.
I have one question for you.
Sorulacak tek bir soru kalıyor.
I got a question for you. Yeah?
Sor.
I have a question for you.
Sana bir sorum olacak.
I have one more very, very important question for you.
Senin için çok ama çok özel son bir sorum kaldı.
- So I have a simple question for you.
- Şimdi, basit bir soru.
I got a question for you, since you're here.
Hazır buradayken sana bir sorum olacak.
Pardon me for asking the obvious question, but how are you out of money?
Kusura bakma ama neden meteliksiz kaldın ki?
No, but thank you for clearing up a question I never quite knew how to ask.
Hiç sormadığım bir soruyu cevapladığın için teşekkürler.
I dont know if you gentelmen heard my question, but, er, I'm looking for Irina, The Lonely White Dove.
Siz beyler sorumu duydunuz mu bilmiyorum ama Irına'yı arıyorum, Kimsesiz Beyaz Güvercin.
Next time you come at me in the street, make sure it's for a worthwhile question.
Bir dahakine beni sokaktan aldığında buna değecek bir sorun olduğundan emin ol.
I'm going to tack on an extra charge for every question you don't answer.
Cevaplamadığın her soru için fazladan para alacağım.
And the ladies in question are asking for you - before they're taken in for booking.
Hanımefendiler zabıt tutulmadan önce seninle görüşmek istiyorlarmış.
Wouldn't that be a better question for me to ask you, Mr. Wysocki?
O soruyu benim size sormam daha iyi olmaz mıydı, Bay Wysocki?
Gosh, I think you could say no for that question too.
Tanrım, bu soru için de hayır diyebilirsin.
I had been waiting for such a long time for you to ask this question.
Bu soruyu sormanı o kadar uzun zamandır bekliyordum ki.
That's a funny question considering the fact that I have been asking you that for months.
Bu soruyu sana aylardır sormama rağmen bana böyle bir soru sorman çok komik.
I have a question for you.
Sana bir şey soracağım.
In the meantime, could you answer a question for me?
Bu arada benim içinde bir soruya cevap verir misin?
Our question is, "Who are you working for?"
Bizim sorumuz, "Siz kimin için çalışıyorsunuz?" dur.
Our question is, "Who are you working for?"
Bizim sorumuz şu : "Siz kimin için çalışıyorsunuz?"
Do you have some time for few question?
- Birkaç soru sorabilir miyiz?
They say it's better for you, if you can ask the question in seven words.
Sorunu yedi kelimelik bir cümleyle sorarsan daha iyi olurmuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]