Ran away traducir turco
4,409 traducción paralela
A ghost ran away with your underpants get under a blanket and hide
Bir hayalet donunuzla kaçtı... bir yorganın altına geçin ve saklanın
A ghost ran away with your underpants get under a blanket and hide fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk
bir yorganın altına geçin ve saklanın fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk fuk
A ghost ran away with your underpants
Bir hayalet donunuzla kaçtı...
A ghost ran away with your underpants
Bir hayalet donunuzla kaçtı... bir yorganın altına geçin ve saklanın
She ran away.
Kaçmış.
I feel someone must've surely duped you and ran away.
Bence birileri mutlaka seni kandırıp kaçmış olmalı.
But this soldier never ran away from a battlefield.
Ama bu asker asla savaştan kaçmaz.
Yeah, I totally ran away from her.
Evet, ben kesinlikle ondan uzak durmalıyım.
A Politician Maker was scared of the police and ran away.
Politikacı Yapıcı polisten korkup kaçtı.
But he knocked me down when he ran away.
Ama kaçarken beni yere serdi.
All right, Casa Loma was under renovations the last time they ran away, right?
Pekala, son kaçtıkları zaman Casa Loma tadilatdaydı, değil mi?
- She ran away.
- Kaçmış.
Lexi just ran away, right?
Lexi sadece kaçtı, öyle değil mi?
I was stupid. I ran away.
Aptallık edip kaçtım.
he ran away.
Kaçacağını biliyordum.
Roger Sterling let you watch his dog, and it ran away.
Roger Sterling köpeğini sana emanet etti ve sen onu kaçırdın ha?
And then I ran away.
Sonra koştun.
He wiped all the prints and ran away.
İzlerini silip kaçtı!
" She wanted to pounce on him, but he ran away.
" Ona saldırmak istedi, ama o kaçtı.
Maybe that's why he ran away, to protect you.
Belki de bu yüzden gitmiştir, seni korumak için.
I stole a time machine and ran away and I've been flouting the principle law of my own people ever since.
Bir zaman makinesi çalıp kaçtım. Ve o zamandan beri kendi halkımın en önemli yasalarını çiğneyip geziyorum.
He ran away
Kaçtı.
I ran away from my wedding.
Ben düğünümden kaçtım.
She ran away?
Kaçtı mı?
When I ran away that day, how did you feel?
O gün kaçtığımda, nasıl hissettin?
Now, I don't see so good, so I missed, then they ran away, I ran after them.
Çok iyi görmediğim için ıskaladım. Onlar kaçtı, ben de peşlerinden gittim.
It ate its cheese and then ran away. It didn't get stuck to the glue.
Peynirini yedi ve gitti.
Tell him why you ran away from me.
Söyle ona, benden neden uzaklara kaçtığını.
No. I'm sorry. And the one who ran away... do you think that you would recognize him if you saw him again?
Kaçan çocuğu tekrar görseniz tanır mısınız?
Any chance she ran away?
- Kaçmış olamaz mı?
Freak probably ran away.
Manyak, evden kaçmıştır.
- She ran away.
- O da kaçtı.
The fake ran away.
Sahte olan kaçtı.
- Family figured she ran away,
- Ailesi kaçtığını düşündü.
Yes, he said, he said they were shot in the backs as they ran away.
Evet, dedi ki... Arkadan saldırdıklarını ve kaçtıklarını söyledi.
They were shot in the back as they ran away.
Arkadan saldırmışlar. Sonra da kaçmışlar.
But you said he was killed in a massacre, shot in the back as he ran away.
Bir katliamda öldürüldüğünü söylemiştin. Kaçarken arkasından vurulduğunu.
- She ran away.
- Kaçıp gitti.
He ran away like an impudent child chasing after an untethered balloon.
Elinden kaçan balonun peşinden koşan küstah bir çocuk gibi kaçtı resmen.
But then he ran away from boarding school in Switzerland, and I never heard from him again.
Sonra İsviçre'deki yatılı okuldan kaçtı ve bir daha ondan haber alamadım.
The first time he was spotted after he ran away from boarding school was at Dusseldorf.
Yatılı okuldan kaçtıktan sonra ilk görüldüğü yer Düsseldorf'tu.
I'm just a girl who lost her parents, ran away into the woods, and became a bandit.
Sadece ailesini kaybetmiş, ormana kaçmış ve haydudun tekine dönüşmüş bir kızım.
Dekker ran away without his emergency stash.
Dekker acil durum zulasını almadan kaçmış.
- She ran away.
- Kaçtı.
Even the robbers ran away when they saw my face!
Hırsızlar bile yüzümü gördüklerinde hemen kaçarlar.
She has to think that Peaches ran away, or I'm screwed.
Peaches'in kaçtığını düşünmeli, yoksa biterim.
He ran away in high school, and not a word since.
Lisedeyken kaçmış, o zamandan beri de sesi çıkmamış.
Now, he's gone out of his way to enlist your aid, uh, in hopes that my deep infatuation with you will, uh, perhaps pull me away from those people and those pursuits that have, in turn,
Şimdi de zahmete girip, senden yardım istemiş. Belli ki, sana olan aşkımı kullanarak, beni Frank'ten uzaklaştıran o insanlardan ve uğraşılarımdan uzak tutmaya çalışıyor.
Who jumped out of the Cadillac and ran away?
- Bana yüzlerini göster, Buzz.
Like police turning you away from a crime scene.
Tıpkı cinayet mahalinden uzaklaştıran polisler gibi.
So it ran away, and it turned feral.
O da kaçmış ve sonra da yabanileşmiş.
away 568
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away present 49
away from here 45
away from you 37
away party 43
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away present 49
away from here 45
away from you 37
away party 43