See that guy traducir turco
1,258 traducción paralela
See that guy over there at the bar?
Şu bardaki adamı görüyor musun?
You see that guy trying to act like he's not slanging dope?
Adamın, nasıl uyuşturucu satmıyormuş gibi davrandığını gördün mü?
Hey, you see that guy over there?
Hey, şuradaki çocuğu gördün mü?
So I went to see that guy Barton at the DOJ, remember him?
O yüzden A.B.'ındaki Barton'ı görmeye gittim?
We're never gonna see that guy again.
O adamı bir daha görmeyeceğiz.
See that guy waiting for me?
Beni bekleyen şu çocuğu görüyor musun?
Let's take off, did you see that guy? No way!
adamı görmedin mi olmaz.
Sweetheart, do you see that guy in the corner... with the dark hair and the blue yarmulke?
Tatlım, köşedeki siyah saçlı ve mavi takkeli adamı görüyor musun?
See that guy on the end?
Sondaki adamı görüyormusun?
- See that guy at that table?
- Şu masadaki adamı görüyor musun?
See that guy step over with his left foot?
Şu adam çizgiyi sol ayağıyla geçti.
You see that guy down there with the light on?
Şu ışığı yanan odadaki adamı görüyor musun?
The only thing I see that guy playing is the organ in a haunted house.
O adamı sadece perili evde org çalarken düşünebiliyorum.
Yeah, did you see that guy?
Tabi, tabi adamı görmedin mi?
Oh, my God. See that guy?
Tanrım, şu adamı gördünüz mü?
HEY, SEE THAT GUY?
HEY, Şu adamı görüyor musunuz?
HEY, DID YOU SEE THAT GUY?
Hey, şu adamı gördün mü?
Kyle, did you just see that guy?
Kyle, o adamı gördün mü?
- Kyle, did you just see that guy?
- Kyle o adamı gördün mü?
You didn't see the attitude on that guy?
Adamın tavrını görmedin mi?
I'm gonna take this pretty little teacher here and, oh, let's go with this farmer guy right here, and you tell me if you see anything that looks familiar.
Buradaki öğretmeni ve şuradaki çiftçiyi alacağım. Senden tanıdık bir şey görürsen söylemeni istiyorum.
I see a guy that if you ever came near my child...
Öyle bir adam görüyorum ki, çocuğuma yaklaşsan- -
That's when you see the guy behind the counter over the victim, right?
O zaman saldırganı, kurbanın üstünde gördün değil mi?
Is that humongous guy the one you and Logan, like, went to see Saturday night?
Sen ve Logan'ın pazar gecesi görmeye gittiğiniz şu iri kıyım çocuk değil mi?
Wait till they see that their rare Chinese panda... is nothing but a fat guy in a suit.
Bu zor bulunur pandanın içinden şişman bir adam çıktığını görene kadar bekleyelim.
Did you see that fat fucking guy?
Şu şişko herifin yaptığını gördün mü?
So, when I see this guy go nuts'cause they bumped the lousy painting, that's when I knew where the drugs were hidden- - molded into the picture frames.
Ve, o herif sahte resim için okadar serserilik yapmazdı. Çerçeveler eroinden yapılmıştır, biliyorum
- Yeah, he heard me. See the guy who just passed? Now that's a real lord of the night.
Evet, duydu, şu herifi görüyor musun, Jordan, o, senin gibi değil, gecenin gerçek kralı.
Guy likes to see homos naked. That don't help me.
"Yuvarlak pipisi yokmuş." Bundan bana ne.
See, I think Scarlett realizes in the end that it was just fear holding her back from the guy that she wanted to...
Sanirim Scarlett sonunda Hoslandigi cocuktan uzak tutan seyin
You see that big guy over there in the suit?
Şu siyah elbiseli adamı görüyor musun?
You're a great guy, and if she can't see that, she's blind.
Sen harikasın. Eğer bunu göremiyorsa, kör olmalı.
You know, every time I look in the mirror... I see a guy that everything came easy to.
Evet, aynaya her baktığımda her şeyi kolay elde eden bir adam görüyorum.
But as you can see, he's a lot more cooperative when he imagines it's in the cards. I want no part terrorizing in this guy. I've got no stomach for that.
Ama kendi haline bırakırsak... pek konuşmayacak.
I'm just a - just a guy who saw a crack in a chair... that no one else could see.
Ben sadece diğerlerinin göremediği koltuktaki o yırtığı gören adamım.
I may become your father-in-law, that's fine, but I will not be used as a charming anecdote you tell your friends, so they can see what a quaint old-fashioned guy Danny really is.
Kayınpederin olabilirim. Bu güzel. Sırf senin ne kadar eski kafalı ve şirin biri olduğunu anlamaları için kokteyllerde arkadaşlarına anlatacağın bir anekdotun parçası olmak istemiyorum.
So why did that guy who was just here come to see you?
Peki buraya gelen adamın sorunu ne?
But, see, that's why a girl like you wants a guy like me.
Bu yüzden senin gibi bir kız benim gibi birini ister.
I-I just want to make sure that she knows what a great guy Robert is, see?
Sadece Robert'ın ne harika bir adam olduğundan emin olmasını istedim.
And I heard that you were the guy to see.
Ve görmem gereken kişinin sen olduğunu duydum.
Kabaah told me that you were the guy to see to get some really serious dren.
Kabaah bana seni görmem gerektiğini söyledi bir takım gerçekten ağır şeyler almak için.
I see a great, caring guy that I love very much, and that's all that matters.
Çok sevdiğim, harika, şefkatli bir adam görüyorum. Ve sadece bunun önemi var.
If we don't show up, Lisa and guy will see that our placecards weren't picked up. They'll know we weren't there.
Gitmezsek, Lisa'yla Guy yer kartlarımızın alınmadığını görecek ve orada olmadığımızı bilecekler.
You might be better than that some day but now all I see is a guy worried about what everybody thinks of him that he has no real belief in himself.
Bundan daha iyi olabilirsin ama şu anda tek gördüğüm herkesin kendisi hakkında ne düşündüğünü kafasına takan ve kendisine hiç inanamayan birisi.
- What do you see in that guy?
- O adamda ne buluyorsun?
You think this guy's mother really needs to see that today?
Sence bu çocuğun annesi bugün bunu görmek istiyor mu?
Did you guys see that movie Hannibal, where the deformed guy trained giant pigs to eat his enemy alive?
Hannibal filmini gördünüz mü? Yaralı adamın dev domuzları düşmanını canlı yemesi için eğittiği bölümü.
I'd love to see you leave this park, but you're not leaving her e without that guy.
Bu parktan gitmeni görmeyi çok isterdim ama bu herif olmadan hiçbir yere gitmeyeceksin.
Are you telling me that we have walked days in the wrong direction to see a dead guy?
Günlerdir yanlış yönde yürüdüğümüzü mü söylüyorsun? Ölü biri için mi?
See, I'm thinking that the manager is a bad guy.
Ben bu müdürün kötü bir adam olduğunu düşünüyorum.
I'm afraid that I'm gonna be standing by and my men are gonna shoot some guy and when we find out what's in his hand, once we turn over his body and we see what he was threatening people with... We realize that it was just a little black Bible.
Korkuyorum ki, kenarda dururken adamlarım bir adamı vuracak ve sonra elindekine bakınca, vücudunu çevirip, diğerlerini tehdit ettiği aleti görünce anlayacağız ki ufak siyah bir İncil'miş.
see that guy over there 19
see that 707
see that you do 37
see that aspiring model there 37
that guy 595
that guy right there 18
that guy over there 18
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
see that 707
see that you do 37
see that aspiring model there 37
that guy 595
that guy right there 18
that guy over there 18
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
see this 302
see them 33
see the world 60
see these 25
see the sights 21
see there 62
see to it 52
guy stuff 23
see this 302
see them 33
see the world 60
see these 25
see the sights 21
see there 62
see to it 52