See the world traducir turco
3,239 traducción paralela
Usually it takes decades, even centuries, for us to see the world change.
Genelde dünyanın değişimini, on yıllar, hatta yüzyıllar içerisinde anca gözlemleriz.
See the world.
Dünyayı gezersin.
Aren't you looking to see the world?
Dünyaya hiç bakmıyor musun?
You see the world differently than most, don't you?
Dünyayı diğerlerinden farklı görüyorsunuz, değil mi?
I feel as though I am part of something, something so thrilling, it's as though I can see the world changing before my eyes, and I can touch it, I can... make it happen.
Bir şeyin, heyecan verici bir şeyin parçasıymış gibi hissediyorum. Sanki gözlerimin önünde dünyanın değişmesini görebiliyorum ve ona dokunabiliyorum, olmasını sağlıyorum.
Now, is there anything else, or do you just intend to berate me because we see the world differently?
Şimdi, başka bir şey var mı yoksa dünyayı farklı gördüğümüz için beni azarlamaya devam mı edeceksiniz?
Do men and women really see the world so differently?
Kadınlar ve erkekler dünyayı c idden farklımı görüyorlar?
the people of the world see each other and can protect each other it's turning the system upside down and it changes everything we are living in a new world, Facebook world in which 750 million people share ideas,
Dünyadaki insanlar birbirini görür ve birbirlerini korurlar. Bu da sistemi tersine çevirir. Ve bu her şeyi değiştirir.
Let's see if they can do this tomorrow when this place is packed with screaming fans and broadcasting to millions of people around the world.
Bakalım aynısını yarın burası çığlık atan hayran gruplarıyla doluyken ve dünyanın heryerinden insanlar canlı yayında izliyorken de yapabilecekler mi?
It's the three people who love you the most in the world trying to get you to see who Paige really is.
Seni dünyada en çok seven üç kişi Paige'in gerçekte kim olduğunu sana göstermeye çalışıyor.
The actors might suddenly see their fictional world as real.
Oyuncular hayal dünyalarından çıkıp gerçekle yüzleşebilirler.
Well, transport's coming up in the world and I may very well see my way clear to a promotion.
Nakliyat işi dünya çapında yükseliyor. Terfime giden yolu da oldukça açık görüyorum.
I've tickets to see the smallest man in the world, at Barnum's.
Dünyanın en küçük adamını Barnum'da görmek için biletim var.
See... when you find that one person who connects you to the world... You become someone different...
Görüyorsun, seni tüm dünyaya bağlayan insanı bulduğun vakit bambaşka biri olursun.
We're welcoming to see the best doctor in the world.
Dünyadaki en iyi doktorları hizmetinize sunuyoruz.
See? We don't wanna change the whole world.
Dünyayı değiştirmek istemiyoruz.
I've come to Chile, to the world's biggest ocean, the Pacific, to see a dramatic example of how the Coriolis effect has transformed the ocean and the life that depends on it.
Şili'ye, Dünya'nın en büyük okyanusu, Pasifik'e Coriolis etkisinin, okyanusu ve ona bağlı hayatı nasıl dönüştürdüğünün çarpıcı bir örneğini görmek için geldim.
Next time I see the outside world, it'll be in a pine box.
Dışarıyı bir daha gördüğümde tabutta olacağım.
Here's to Jani Beg Khan. [Mon.] The world will never see a more noble and fairer king.
Yani burada Dzhanibek Khan bulunuyor. Ve dünya olmayacak daha asil ve adil Ona bir kral.
- Did you see the mad world video from last year?
- Geçen seneki'Mad World'videosunu gördün mü?
- Well, this is the first time he's going to introduce you to the world as his wife. He cannot see you in a t-shirt and shorts.
- Seni ilk defa karısı olarak takdim edecek şort ve tişörtle görmemeli.
I wanted to see how it was doing against the best threat matrix in the world.
Dünyadaki en iyi tehdit matrisine karşı onun nasıl çalıştığını görmek istedim.
And they see the thousand years that have passed between Rome and the rise of the Renaissance as a dark age, and they want to bring the light of humanism back to the world with intellectual and artistic innovation.
Roma dönemi ve Rönesans'ın yükselişi arasındaki 1000 yıllık dönem karanlık bir dönemdi. ve onlar zihinsel ve sanatsal alandaki yeniliklerle, humanizmin ışığını yaymak istiyorlardı.
In history you have certain people like Leonardo da Vinci, whose genius is just so incredible and the visions that they have- - in many ways it's like they are able to see the future and they're not going to just influence the world then, but what they're going to do is going to dramatically change the world forever, and you have to wonder where people get this kind of inspiration, and in the case of
Tarihte Leonardo gibi, dahi ve vizyon sahibi, pek çok yönden geleceği görebilmiş, sadece yaşadıkları dönemi değil aynı zamanda Dünya'yı sonsuza dek değiştirmiş insanlar varolmuştur.
Make sure the world can see it.
Dünyanın görmesini sağlayın.
We could start again, go somewhere no one knows us, see... the whole world beyond this village.
Sil baştan başlayabiliriz, hiç kimsenin bizi tanımadığı bir yerde baksana, köyün dışında koca bir dünya var.
The pirates will vanish from the sea, and the world will see once more, a beautiful dawn.
Korsanlar denizden silinince dünya bir kez daha güzel bir şafağa gözlerini açacak.
I gaze out into the world and all I see is an icy place where dreams die.
Dünyaya uzaktan şöyle bir baktığımda tek gördüğüm rüyaların öldüğü buz gibi bir yer.
This "world" that holds only what the eye can see
# Tek bildiklerim dünyayla ilgili görebildiklerim #
In a world with too much beauty, for some reason I can't see the light
# Bu güzel dünyada # # Bir şeyler var # # Tüm ışığımı karartan #
Let's see, uh, converting to base 10, assuming for the birth of Jesus, invent and then carry the leap year, and the world will end in 2012!
Bakalım... 10. aşamaya bakılırsa... İsa'nın doğumu da hesaplanırsa yıl atlamayı da icat edip, hesaba katarsak Dünya'nın sonu 2012'de gelecek!
Fingers this delightful should be dangled for the world to see.
Tüm dünyanın görebilmesi için bu harika parmakların gün yüzüne çıkması lazım.
Your work is so exquisite, Mr Lovett, a dress as fine as this, it's a wonder you don't display it in your window, for all the world to see.
Enfes bir çalışma çıkardınız, Bay Lovett, böyle güzel bir elbiseyi neden tüm dünya da görsün diye pencerenizde sergilemiyorsunuz?
I can see the entire world from up here.
Tam buradan, dünyanın geri kalanını görebiliyorum.
"When I look at the Islamic world from this paradigm, " this is what I see ", and bring out why this is different from how Muslims see themselves, that, I think, is a very honest effort, and is a good effort.
"Bu paradigmadan İslam dünyasında baktığımda şunları görüyorum." dediğin ve Müslümanların kendilerini görüş biçimi ile arasındaki farkı ortaya koyduğun taktirde bence bu dürüst bir çabadır ve iyi bir çabadır.
Time is the greatest teacher, Arjun and a time will come when your bravery will be displayed for the world to see...
Zaman en iyi öğretmendir Arjuna. Dünyanın cesaretini göreceği zaman gelecek.
It can be a relief to stop hiding... to accept who you really are and let the world see you that way, too.
Saklanmayı bırakıp aslında kim olduğunuzu kabul etmek ve insanların da sizi bu şekilde görmesine izin vermek rahatlatıcı olabilir.
As you can see, Pups, the Spirit Map allows us to monitor where Christmas Spirit comes in from all over the world.
Yavrular, gördüğünüz gibi Ruh Haritası, Noel Ruhu'nun dünyanın nerelerinden yayıldığını izlememizi sağlıyor.
Let me tell you, what you're really looking for is loyalty... a dragon who will be there for you no matter what, the last face you see at night and the first face you see in the morning, warming your bed when it's cold outside, a shoulder to cry on when the world has turned its back on you.
İzin verin size söyleyeyim, sizin asıl aradığınız bağlılık ne olursa olsun sizin için orada olabilecek bir ejderha....... geceleyin en son gördüğünüz yüz ve sabah ilk göreceğiniz yüz dışarısı soğuk olduğunda yatağınızı ısıtan dünya sırtını size döndüğünde ağlamak için bir omuz.
I want to see the future, destiny, and how the world will change.
Geleceği, kaderi ve dünyada nelerin değişeceğini görmek istiyorum.
Because among the many people in this world, I could only see you.
Dünyadaki onca insana rağmen, ben sadece seni görebiliyorum.
The guy magically appears just as someone blows up the entire founders'council, covered in a tattoo that only Jeremy Gilbert, of all people in the world, seems to be able to see.
Herif sıradan biri gibi sihirli bir şekilde ortaya çıkıyor, tüm kurucular meclisini patlatıyor ve dünyada ki o kadar insanın içinden sadece Jeremy Gilbert'ın görebileceği bir dövme ile kaplı.
I... I didn't want the whole world to see it.
Bütün dünyanın görmesini de istemedim.
See, Dodgson, he's got this troubled cousin, disappears into the jet-set party world, calls him out of the blue, but he's busy working on some sensitive project.
Arama. Dodgson'un sorunlu bir kuzeni varmis. Sosyetenin parti dünyasinda kaybolmus, hiç hesapta yokken onu aramis ama adam, çok hassas bir proje üzerinde çalisiyormus.
All around the world, these are centuries when we see mass movements of moral and religious revolt.
Bu yüzyıllarda tüm dünyada kitlesel çapta ahlaki ve dini isyanlar vardı.
Did you know that when you took Dan to the Campbell apartment and set up a camera to seduce him for the whole world to see?
Dan'ı Campbell apartmanına götürüp onu tüm dünyanın gördüğü o videoya çekerken Chuck'ı seçtiğimi biliyor muydun?
# I had this perfect dream # Un sueno me envolvio # This dream was me and you
d I had this perfect dream d Un sueno me envolvio d This dream was me and you d Tal vez estas aqui d I want all the world to see d Un instinto me guiaba... d
There was a chance that the bomb would end all war, but, for that to happen, the whole world had to see its full horrific potential.
Bu bombanın tüm savaşı bitireceğine dair bir umut vardı, Ancak, bu olursa, tüm dünya bombanın dehşet verici potansiyelini görecekti.
The world needs to see this movie.
Dünya bu filmi görmeli.
Step out of yourself, and let the world see how beautiful you are and what an amazing person you are.
Bir adım at, ve dünyanın senin ne kadar güzel, ne kadar harika bir insan olduğunu görmesine izin ver.
I wouldn't see you hurt for the world.
İncindiğini görmek istemem.
see them 33
see these 25
see the sights 21
see there 62
the world is yours 18
the world is changing 33
the world has changed 35
the world 193
world 311
worldwide 40
see these 25
see the sights 21
see there 62
the world is yours 18
the world is changing 33
the world has changed 35
the world 193
world 311
worldwide 40