She gets it traducir turco
981 traducción paralela
I'll see that she gets it.
Ona ulaştırırım.
I had a very entertaining conversation with a young lady who does tricks... with olives when she gets it right.
Zeytin taneleriyle numaralar yapan genç bir bayanla çok eğlenceli bir sohbet yaptım.
- I'll see that she gets it.
- Karına ulaşacağından emin olacağım.
She gets it all wrong, but that doesn't worry either mama or her.
Hepsini de yanlış anlar, ama bu ne annemi ne de O'nu rahatsız eder.
See that she gets it.
Gözüm arkada kalmasın.
If Sadie wants beer, she gets it.
Sadie bira isterse alır.
I'll see that she gets it.
Ona ulaşmasını sağlayacağım.
- I'll see that she gets it, thank you.
- Ben halledeceğim, teşekkür ederim.
This is Sandy's only chance and I intend to see that she gets it.
Sandy'nin tek şansı bu. Onu tekrar görmek için herşeyi göze alırım.
She gets it from her father.
Babasına çekmiş.
Let me go or she gets it!
Bırak gideyim yoksa onu vururum!
I'll see that she gets it.
Ben ona iletirim.
If she gets into trouble at a picky place like that it may put you in a difficult spot for recommending her.
Titiz bir yerde sorun yaşarsa onu önerdiğin için senin de başın derde girebilir.
Once she gets President Joo's aunt's approval... then I guess things will go the way that the vice president wanted it to go.
Başkan Vekil'inin eşi ile arası iyi olursa işler Başkan Vekil'inin istediği gibi olacak.
In terms of our law, it's enough if she gets flogged about 1,000 times, spends a year in a prison and then will be released.
Yasaya göre, bin kez kırbaçlanıp bir yıl hapis yatarsan kurtulursun.
She'll only dance to Mendelssohn's "Spring Song", and it gets so monotonous.
Sadece Mendelssohn'un "Bahar Şarkısı" yla dansedebiliyor. Bu da fazlasıyla tekdüze.
I tell you, when she gets riled up, she'd fight a rattlesnake and give it the first two bites.
Kızınca bir çıngıraklı yılan gibi dövüşüp ısırıyor.
When it comes to leveling off, she gets chicken.
Ama düzeltmeye gelince, ödlekliği tutuverir.
It would be trouble if she gets sick too.
O da hastalanırsa kötü olur.
Your mama's got a spanking up her sleeve and she ain't gonna feel right until somebody gets it.
Annenizin bir karın ağrısı var ve biri ondan kurtulmasına yardım edene kadar iyi hissetmeyecek.
I can't tell you how important it is that she gets this care immediately.
Bu yardımı derhal almasının ne kadar önemli olduğunu anlatamam.
- And Matt, about his wife - see that she gets full pay for the whole drive... just as if he'd finished it.
Karısı... Bütün ücreti, yolculuğu tamamlamış gibi almasını sağla. Elbette.
The trouble with her is she's okay giving out with the wise cracks and twists, but when it comes to leveling off, she gets chicken.
Honey'nin sorunu şu : numaralar ve oyunlar yapmada üstüne yoktur ama iş, durumu düzeltmeye gelince korkudan kaçar.
It gets sore when she feels pain.
Acı hissettiği zaman çok ağrıyor.
Before she gets through, the whole town will believe it.
Daha gün bitmeden tüm kasaba buna inanacak.
Mom gets mad when she plays out here and don't put it away.
Annem onlarla burada oynayıp da toplamadığını görünce çok kızıyor.
What is it? What did you mean by "hope she soon gets better"?
Nedir? "Umarım çabuk iyileşir" ile ne demek istiyorsun?
And after a couple of months, she gets over it, right?
Birkaç ay sonra herşey geçer, değil mi?
Rhoda never gets anything dirty... although how she manages it, I don't know.
Nasıl yapıyor bilmiyorum ama Rhoda üstünü asla kirletmez.
It's just that she gets jealous of anybody that I spend my time with.
Birlikte zaman geçirdiğim herkesi kıskanıyor işte.
When she gets a chance to use it.
Onu kullanma şansı elde ettiğinde.
I hope it don't go off till she gets there.
Dilerim akşama kadar orada kalır..
It won't be long before she gets friendly submarine support and complete air cover.
Tam bir hava koruması elde etmesi... ve denizaltı desteğine sahip olması... çok fazla sürmez.
And then suddenly one night, a little girl gets bored and tells a lie. And there, for the first time, you see it and you say to yourself, "Did she see it? Did she sense it?"
Sonra bir gün küçük bir kız sıkılıp bir yalan söylüyor ve sen bunun farkına varıyorsun kendi kendine kabul ediyorsun, " Bunu gördü mü?
- She / it gets up, and her / its / their Perrücke...
- Meğerse peruk takıyormuş...
She looks at the book for a while and then she gets fed up with it.
Bir süre kitaba bakıyor, sonra sıkılıyor.
I hoped it would pass, but she gets worse every day.
Geçeceğini ummuştum ama her geçen gün daha kötüye gidiyor.
She gets a big thrill out of it.
Kendisinden çok emin olmalı.
First 20 years of a girl's life, she gets so used to going to the same schools as the boys, taking the same classes, living in the same world with him. She can't get it through that square little head of hers that she isn't his absolute equal.
Kız çocuğu, hayatının ilk yirmi yılında, erkek çocuklarıyla aynı okula gitmeye öyle alışır ki, aynı derslere girmeye, onlarla aynı dünyada yaşamaya... erkeğin kendisiyle kesin olarak eşit olmadığını, o küçük kafasından geçirmeyi akıl edemez.
It's quite possible, of course, she didn't know what Harek wanted the signature for, but even if she did know, look, as a young Jewish girl gets broken on the Nazi wheel like a bloody butterfly,
Tabii, Harek'in... imzayı niye istediğini bilmiyor da olabilirdi... ama bilseydi bile... Bakın, küçük bir Yahudi kız, Nazi çarkında zavallı bir kelebek gibi parçalanıyor... kanatlarını kırıyorlar... sadece sürünebilir durumdayken bacaklarını da kırıyorlar.
You see, if you break it off, she gets sore.
Eğer sen ayrılırsan, onun kalbi kırılacaktır.
Why is it, when you give a woman what she wants, she gets so bloody minded?
Neden bir kadına istediğini verdiğinde bu kadar aksi oluyor?
Whatever she gets, she's got to frame it... and put it on the mantelpiece.
Aldığı parayı çerçeveletip şöminenin üstüne asmalı.
But it'll be the first thing she sees when she gets back.
Ama geri döndüğünde gördüğü ilk şey bu olacak.
Once she gets something in her head, it won't come out.
Kafasına bir şey taktı mı bir daha hayatta çıkmıyor.
She's good-natured, but she loses it when she gets mad.
İyi huyludur ama kızgın olduğunda değişir.
She'll see where it gets her.
Nereye varacağını kendisi görecek.
I bought my mother a house down in St. Petersburg... and I wanna get down there and fix it up before she gets there.
St. Petersburg'dan anneme ev aldım. Taşınmadan önce tadilat yapacağım.
It's about a girl who gets all hung-up when she marries a homosexual.
Bir eşcinselle evlenen bir kızın yaşadığı sorunlarla ilgili.
There she goes again. Every time it rains, she gets hysterical.
İşte yine başladı.Ne zaman kalabalık olsa, isterik geçirir.
She really gets around.
İt ayağı yemiş gibi geziyormuş.
she gets 19
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
it's okay 22028
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's okay 22028
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72