Should i stop traducir turco
904 traducción paralela
Why should I stop respecting you?
Neden sana saygı duymam gerekir?
Should I stop off in Lyons and send her a telegram?
Lyons'da durup ona telgraf mı yollasam?
Why should I stop speaking?
Neden susacakmışım?
Should I stop him?
Durdurmalı mıyım?
- Should I stop it, boss?
- Bunu durdurmalı mıyım, patron?
Should I stop?
- Durayım mı?
Why should I stop off there?
Neden uğrayacakmışım oraya?
- Should I stop?
- Durmalı mıyım?
( Fozzie ) Where should I stop?
Nerede duracağım?
Should I stop?
Durayım mı?
I should stop playing with kids.
Artık küçük oğlanlarla takılamam. - Min-joo.
If I have Lancelot, I should be able to stop them.
Eğer Lancelot'u kullanırsam, onları durdurabilirim.
I say the fellows who can make the hill should stop and help those who can't.
Bence tepeye çıkabilenler durup çıkamayanlara yardım etmeli.
- All the more reason why I should stop.
- Bir karın var. - Burada beklemem için bir sebep işte.
I think she should stop working in that millinery shop.
Bence artık o şapkacıda çalışmasın.
I want he should never stop.
Bundan vazgeçmemesini istiyorum.
- I think you should stop now.
- Bence bırak artık.
I should be trying to stop you.
Aslında seni durdurmam lazım.
[Carlotta Narrating] I knew he was anxious to see them as soon as possible... so I decided to stop offi at his apartment... in case he should be there to show them to him.
Onları en kısa zamanda görmek için sabırsızlandığını biliyordum... Apartmandaki ofisine uğramaya karar verdim. oradaysa Resimleri o'na göstermek istiyordum.
Maybe I did, but you should stop coming round here so much
Öyle demiş olsam da, bu kadar sık gelmen gerekmez.
I should like to stop here.
Burada dursak iyi olurdu.
Should I tell him to stop by tonight?
Bu gece uğramasını söyleyeyim mi?
I don't care what he does, he should stop doing it on my phone.
Ne yaptığı beni ilgilendirmez. Yaptıklarını, telefonda yapmasın.
I think we should stop and get something to eat, don't you, Anne?
Sanırım, durup bir şeyler yesek iyi olacak, değil mi, Anne?
Joe was a very talented writer, till I convinced him he should stop.
Joe çok yetenekli bir yazardı, ben bırakması gerektiğine ikna edene kadar.
So, it should mean all the more when I say you mustn't stop.
Yani bırakmamalısın dediğimde bundan daha iyi bir neden mi olur.
I feel that you and I should do all in our power to stop that old Dr. Cudler and his quartet of psychologists from fiddling around in the home situation.
Bence siz ve ben, Dr. Cudler ve psikolog dörtlüsünün buraya gelip... sizin evdeki durumunuzu görmelerini engellemek için... elimizden geleni yapmalıyız.
I should stop on account of my lungs, but I don't have the willpower.
Bronşitim yüzünden bırakmalıyım. Ama cesaret edemiyorum.
The mission, should you decide to accept it, is to stop Belzig and prevent the over $ 3 million which he has appropriated from falling into the hands of his new Nazi Party.
Kabul edersen görevin Belzig'i durdurmak ve eline düşen 3 milyon dolar parayı yeni Nazi Partisi için kullanmasını önlemek.
I should've known that she wouldn't stop at anything.
Elena'nın her şeyi yapabilecek biri olduğunu anlamam lazımdı.
Your mission, Jim, should you decide to accept it, is to save Cardinal Souchek and stop Zepke.
Görevin Jim, eğer kabul edersen Kardinal Souchek'i kurtarıp Zepke'yi durdurmak.
Your mission, should you decide to accept it, is to stop Halder before the new Dilatrin is put on the market.
Kabul edersen senin görevin Dilatrin'in yeni formu piyasaya çıkmadan Halder'i durdurmak.
For one thing, I think we should stop calling it "the accident."
Evvelâ bu olayı "kaza" diye adlandırmaktan vazgeçmeliyiz sanırım.
They make a ditch they put oil in the ditch and they make a flame. Now I'm not saying they should put up flames to stop the people but there has to be some way of stopping the influx of humanity.
Şimdi bu insanların üstüne benzin döküp yakalım demiyorum, ama bu insanların buraya akınlar halinde gelmelerini durdurmanın bir yolu olmalı.
I should stop. I'm stopping.
Tamam sustum!
- I think you should stop.
- Bırakman gerektiğini düşünüyorum.
I figured that, in any case, life had come to a halt... that nothing more would happen... and that I should wait for the snow to stop and then melt.
Ben, her halükarda hayatın fazla bir şey yaşanmadan durma noktasına geldiğini düşünürüm bu yüzden kar yağışının durmasını ve sonrasında da erimesini beklemem gerekiyor.
You're stupid when I speak I should not stop anyone.
Aptallar, ben konuştuğumda herkesin susması gerekir.
Harder. - I should stop.
- Dursam iyi olur.
I have no desire to be a loose person... and you should stop drinking before you get dead drunk.
Öyle gevşek bir kimse olmaya hiç niyetim yok... ve sen körkütük sarhoş olmadan önce içmeyi bırakmalısın.
You know, Anne... sometimes I think... I should stop paying the rent and the phone bill... and just vanish.
Biliyor musun, Anna bazen kirayı ve faturaları ödemeyi bırakıp kaybolmak istiyorum.
Yes, I think you are onto the right thing, but I think... we should stop for now and come back to it tomorrow.
- Evet, bence doğru noktadasın, ama şimdi durup yarın devam etmeyi düşünüyorum.
Oh God... I wish the time should stop ticking so that Laila will embrace me forever like this.
Ben diliyorum Zaman saatli durdurmak gerekir Böylece leyla ile sonsuza dek sarılabileğim.
On my way in to see you I was trying to think of a way to tell you we should stop seeing each other.
Bugün sana gelirken bir daha görüşmemeyi teklif etmeyi ciddi ciddi düşünmüştüm.
- How should I stop?
Nasıl duracağım?
If this thing works the way I designed it... you should fall absolutely straight, stop, and make a half-turn to the right.
Eğer bu sistem tasarladığım gibi çalışırsa... tamamen düz bir şekilde düşüp duracak ve sağa doğru yarım dönüş yapacaksınız.
I think we should stop this.
İki saattir onun içinde. Bence artık bunu bitirmeliyiz.
I think we should stop seeing each other.
Bence görüşmeye son vermeliyiz.
OK. I've never played before, but why should that stop us?
Daha önce hiç oynamadım ama bunun bize engel olması gerekmez, değil mi? Peki. - Hayır.
- Yes, I think we should stop.
- Evet, biraksak iyi olur.
Golda, I think you should stop dancing.
Golda, artık otursan diyorum.
should i be worried 118
should i come back 18
should i 439
should i keep going 16
should i have 37
should it 54
should i be jealous 21
should i call him 17
should i leave 33
should i go 64
should i come back 18
should i 439
should i keep going 16
should i have 37
should it 54
should i be jealous 21
should i call him 17
should i leave 33
should i go 64
should i say 36
should i call an ambulance 17
should i be 87
should i go on 17
should i call the police 24
should i call 22
i stopped 66
i stopped it 24
i stop 19
stop 27520
should i call an ambulance 17
should i be 87
should i go on 17
should i call the police 24
should i call 22
i stopped 66
i stopped it 24
i stop 19
stop 27520
stop it 13041
stopped 59
stops 49
stopping 31
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop talking to me 36
stop lying 140
stop laughing 101
stopped 59
stops 49
stopping 31
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop talking to me 36
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop yelling at me 54
stop complaining 83
stop screaming 73
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop yelling at me 54
stop complaining 83
stop screaming 73
stop running 76
stop fighting 156
stop saying 98
stop moving 156
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362
stop that man 40
stop fighting 156
stop saying 98
stop moving 156
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362
stop that man 40