Should we go in traducir turco
533 traducción paralela
Should we go in here?
Şuraya girelim mi?
Should we go in reverse-alphabetical order and start with the good?
Tersten başlayıp önce iyi haberi vereyim.
We should go en masse and demand to speak to whoever's in charge and make them understand they can't just keep us here.
Hep birlikte gidip görevli biriyle konuşalım ve onlara bizi burada tutamayacaklarını anlatalım.
so you see, there really are a lot of living things in a handful of dirt and we should probably remember that if we ever go digging around on alien worlds.
Gördüğünüz gibi, bir avuç çamurda gerçekten Milyonlarca canlı var Ve hatırlamamız gerekir ki eğer uzaylı yaşamının Olduğu Bir gezegeni araştırıyorsak.
It's way off in Tochigi Prefecture, but I think we should go.
Okul Tochigi şehrinde. Gidelim mi?
He said we should go away in the country just you and I, alone.
Kırlara gitmemiz gerektiğini söyledi. Sen ve ben, başbaşa.
Should we go forward in arranging her marriage?
Onun yerine damadı biz mi bulmalıyız?
He said we should go back to where Alec fell.
Ne diyor? Alec'in düştüğü yere geri dönmeliymişiz.
We should go back and get my mother-in-law.
Dönüp kayınvalidemi almamız gerek.
All this war talk in the papers, maybe we should go into armament stocks again.
Gazetedeki savaş haberlerine göre, belki silah hisseleri alsak iyi ederiz.
- I don't think we should go in.
- Bence içeri girmemeliyiz.
Why in the devil should we go to war against Bonaparte?
Neden Bonaparte ile savaşmak zorundaymışız ki?
In order to get across this border here... we should be able to go through this forest.
Sınır ve gümrük kapısı arasında şuradan, ormandan geçebiliriz.
Yes, you go and ask brother whether we should go in
şehre inip inmemek için.... büyük abiye sormalısın!
Well, ladies and gentlemen, perhaps we should go in.
Şey, bayanlar ve baylar, belki içeri girmeliyiz.
Having gone into Salerno with not enough troops - no commander ever has what he thinks he ought to have - l was determined that if I was to be the commander going into Anzio, or be the overall commander, that we should not go in on a shoestring.
Salerno'ya yetersiz sayıda birlikle giderken ki hiçbir komutan elinde yeterli asker olduğunu düşünmez eğer Anzio'ya girecek komutan ben olacaksam ya da genel olarak da oraya ucu ucuna yeterli bir kuvvetle gidilmemesi konusunda kararlıydım.
Right, if the little chap should go To an early grave, sir, give us a ring And we'll stick a few in an envelope, all right?
Vadesi erken gelirse bir telefon açın zarfla birkaç tane göndeririz?
Why would we get in trouble? He should go.
- Bak Cemil durup dururken niye başımızı derde sokalım ha?
We were helping wounded soldiers to go on deck when Roschmann drove up in a staff car and gave instructions that they should be brought ashore again.
Yaralı askerlerin gemiye binmesine yardımcı oluyorduk. Ama o sırada Roschmann bir ciple gelip... onların yeniden kıyıya indirilmesi talimatını verdi.
Maybe we should go fast to keep ourselves in shape.
Belki de kendimizi tutmamız için hızlı gitmeliyiz.
Well, something has sure started in my thinking, and I don't know why we should go on if you're just gonna end up dead.
Sadece düşünmeye başladım, eğer bir kanunsuzsan, o zaman neden bu ilişkiye devam ediyoruz, Eğer sonu ayrılıkla bitecekse?
Should we go to that party in South Hampton?
Bu gece South Hampton'daki partiye gitmeli miyiz?
You think we should go in another direction?
Başka bir yöne gitmeye ne dersin?
Maybe we should just go back in there.
Belki de geri dönmeliyiz.
Maybe we should go in now.
İçeri mi girsek acaba.
- I think we should go in.
- Bence girmeliyiz.
There're only 50 miles to artillery Orders didn't say we should go in rush
Yarbay Bourchier 4.üncü Hafif Atlı yedek birliklerin komutanı Topçu mesafesine sadece 80 km var
If I go in..... I think we should get a divorce.
Eğer hapse girersem sanırım boşanmalıyız.
Come on, Peggy, let's go upstairs and see if we can piece some of your old bras together. That should tide you over till you can break in a replacement.
Gel Peggy yukarı çıkıp eski sütyenlerini birleştirmeyi... deneyelim.Yerine birşey bulana kadar seni idare eder.
We should go there, give her the news about Kraft's girl.
Oraya gidip Kraft'in sevgilisini söylemeliyiz.
Now, before somebody falls off a roof or sets themselves on fire... I think we should go over there, knock on their door... and invite ourselves in for a nice, neighbourly chat.
Birisi çatıdan aşağı düşmeden önce... ya da kendini ateşe atmadan önce... bence oraya gidip kapılarını çalıp ve... dostça bir komşu ziyaretine gitmeliyiz.
Maybe we should go take a look in the basement. Maybe that was brother down there... tapping on the ceiling a couple minutes ago.
Bence bodrum kata inip... bir göz atsak.
Uh, I think we should go... What have you got in the cellar, Herr Klopek?
- Sanırım artık gitmeliyiz.
Boss, maybe we should go out and come back in again.
Sanırım çıkıp tekrar girseydik.
Since I'm up I suppose I'll wash up and put a face on, we can go out for a nice brunch somewhere, and after that you can take me to the cinema if I should happen to be in the mood.
Hazır kalkmışken, elimi yüzümü yıkayıp makyaj yapayım. Gidip bir yerlerde güzel bir kahvaltı edelim. Sonra da canım isterse beni sinemaya götürebilirsin.
We should go to my brother in law.
Bunun için kayınbiraderime gitmeliyiz.
Should we go on in?
Devam etmeli miyiz?
- We should go in the van.
- Minibüse gidelim.
We should go in and make sure.
İçeri girip kontrol etsek iyi olur.
Should we stay in or go out for dinner?
Evde mi kalalım, yemeğe mi çıkalım?
Do you reckon we should go in?
İçeri girelim mi dersin?
Is it true we should wait at least an hour after eating before we go in?
Alıyoruz. Yedikten sonra en az bir saat bekleyip havuza öyle girmeliyiz, değil mi?
If anything should go wrong, you just press the button and we'll be in the house in 20 seconds.
Bir sorun çıkarsa, sadece düğmeye basın. 20 saniye içinde evde oluruz.
Hey, do you think we should've let Kristen go with Billy?
Sence Kristen'in Billy ile gitmesine izin vermeli miydik?
It's a fucking mess. We should all go live in a fucking log cabin. "
Hepimiz gidip tahta kulübede yaşamalıyız " dememi istiyorsun.
Maybe we should go up in the runabout and scan for them from orbit.
Belki de mekikle yörüngeye çıkıp oradan tarama yapabiliriz.
Maybe we should go in.
İçeri girmeni isterim!
And should we win the day the Fourth of July will no longer be known as an American holiday but as the day when the world declared in one voice "We will not go quietly into the night!"
Ve bugün kazanırsak... 4 Temmuz, artık bir Amerikan bayramı olarak bilinmeyecek. Bütün dünya tek bir ses olarak haykıracak. Sessizce karanlığa gömülmeyeceğiz.
be In fact, I think may we should let her go out with guys a little older and a little taller.
Aslinda bence, ondan biraz daha olgun ve biraz daha uzun erkeklerle çikmasina izin vermeliyiz.
- I think we should go in.
İçeri girelim. Olur mu?
- Perhaps we should go in?
- Belki de içeri girmeliyiz?
should we 197
should we be worried 32
should we do it 18
should we do something 16
should we go 77
should we get started 16
should we go back 18
should we call the police 26
should we shoot them 76
we go in 79
should we be worried 32
should we do it 18
should we do something 16
should we go 77
should we get started 16
should we go back 18
should we call the police 26
should we shoot them 76
we go in 79
we go in there 16
go inside 366
go in peace 51
go in there 78
go in 254
should 158
shoulder 84
shoulders 41
shoulda 16
shouldn't 30
go inside 366
go in peace 51
go in there 78
go in 254
should 158
shoulder 84
shoulders 41
shoulda 16
shouldn't 30
should have known 22
shouldn't take long 23
should i be worried 118
shoulder arms 17
shoulder to shoulder 24
should i come back 18
shouldn't we 66
shouldn't it 27
shouldn't you be in bed 20
should i keep going 16
shouldn't take long 23
should i be worried 118
shoulder arms 17
shoulder to shoulder 24
should i come back 18
shouldn't we 66
shouldn't it 27
shouldn't you be in bed 20
should i keep going 16