Show me something traducir turco
1,155 traducción paralela
Show me something.
Bana bir şey göster.
Show me something, and don't let it be that weak-ass jumper of yours.
Bana bir şeyler göster,... ve zayıf bir sıçrama olmasın.
Show me something, now! That's it!
Bana birşeyler göster, işte budur.!
You want, you wanna show me something?
Bir şey göstermek ister misin?
Now you're gonna have to show me something.
Artık bana bir şeyler göstermelisin.
I want you to rub my tootsies and then show me something in a size six.
Ayaklarımı okşamanı ve sonra da 37,5 numara bir şey göstermeni istiyorum.
So if you could show me something else.
Bana başka bir şey göstermelisiniz.
Show me something nice.
Bana güzel bir şeyler göstersene.
Maybe you could show me something else.
Bana başka bir tane gösterebilirsiniz.
Come on, show me something.
Bana bir şeyler göster!
- You wanted to show me something?
- Bana birşey mi gösterecektin?
Show me something cool.
Bana havalı bir şey göster!
- Ray £ ¬ show me something.
- Ray bana birşey göster.
Come with me. - Yes? I'll show you something.
Benim gizli yerim burada!
Let me show you something else.
Sana başka bir şey göstereyim.
Let me tell you something about show business.
Sana iş dünyası ile ilgili bir şeyler söyleyeyim.
Let me show you something.
Size bir şey göstereyim.
You have something you'd like to show me?
Bana göstereceğiniz birşey var mı?
Let me show you something.
Sana bir şey göstereyim.
Come with me. I " ll show you something that will make you very happy.
Benimle gelin. Sizi çok mutlu edecek birşey göstereceğim.
Let me show you something.
Sana bir şey göstereceğim.
FINGERWOOD : Pete, you said there was something you wanted to show me.
Pete, bana göstermek istediğin bir şey olduğunu söylemiştin.
- Something you couldn't show me at work?
- Bana işte gösteremeyeceğin bir şey mi?
Let me show you something.
Bakın size bir şey göstereyim.
Gentlemen, let me show you something you won't see often.
Beyler, sizlere hayatta 3 kez bile göremeyeceğiniz bir şey göstereceğim.
Let me show you something.
İzin ver sana bir şey göstereyim.
Well, let me show you something, fruitcake.
Öyleyse sana göstereyim, gerzek.
Let me show you something.
Sana bir şey göstereyim bayım.
- Let me show you something.
- Sana birşey göstermeliyim.
[Sighs] Let me show you something.
Dur sana bir şeyler göstereyim. Bu...
If you have something special, show me
Eğer düğünde giyebileceğim kadar...
Oh, let me show you something I just got.
Sana yeni aldığım bir şeyi göstereyim.
Here, let me show you something.
Oh evet Sana göstermek istediğim bir şey var.
Let me show you something.
Gel buraya. Sana bir şey göstereyim.
Say there, Lizard and Stretchy Dog, let me show you something.
Siz oradakiler, Kertenkele ve Elastik Köpek, size bir şey göstereceğim.
Follow me, I want to show you something.
Benimle gelin, size bir şey göstereceğim.
- Here. Let me show you something, Lisa.
- Gel sana bir şey göstereceğim, Lisa.
Let me show you something else.
Size bir şey daha göstereyim.
Let me show you something.
Size birşey göstereyim.
Come on, show me something.
Hadi.
That wasn't bad. Let me show you something.
Size bir şey göstereyim.
I want to show you something. Come with me.
Sana bir şey göstereceğim, benimle gel.
Come with me. I have something to show you. Good.
- Benimle gel, bir şey göstereceğim.
- Let me show you something.
- Bir şey göstereyim.
Come with me. I wanna show you something.
Benimle gel sana bir şey göstermek istiyorum.
If I show up at your door, chances are you did something to bring me there, okay?
Kapına geliyorsam beni oraya getirecek bir şey yapmışsın demektir, değil mi?
If I show up at your door, chances are you did something to bring me there.
Kapına geliyorsam, beni oraya getirecek bir şey yapmışsındır.
You're trying to turn me into a story, into something juicy for your show!
Beni bir hikayeye, programın için cazip bir şeye dönüştürmeye çalışıyorsun!
Let me show you something.
Size göstereceğim.
I thought there must be something wrong with me, because they wouldn't or couldn't show me love.
Benimle ilgili mutlaka bir sorun olmalı diye düşünürdüm, çünkü bana sevgilerini hiç göstermeyecek ya da gösteremeyeceklerdi.
Let me show you something.
Sana bir şey göstermeme izin ver.
show me the money 40
show me your face 32
show me 1170
show me what you got 106
show me your hands 307
show me how 19
show me what you've got 24
show me your teeth 20
show me the way 27
show me again 18
show me your face 32
show me 1170
show me what you got 106
show me your hands 307
show me how 19
show me what you've got 24
show me your teeth 20
show me the way 27
show me again 18
show me your hand 21
show me what 19
show me where 20
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
something's not right 271
show me what 19
show me where 20
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
something's not right 271
something on your mind 83
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28